bugün

hollywood'un dunya'ya gaza getirerek geri kalmis ya da gelismekte olan somurduklari ve irzina gectikleri ulkelerde ki genc nesli gaza getirmesi durumu dur.
amerika gercekten bir firsatlar ulkesi dir. zengin olmak ya da hep anlatilan "amerikan ruyasini" gerceklestirmek cok kolay olmasada imkansiz degil dir.
ama kriterleri var dir;
kriterleri zaten belli dir.
ulkenizde cok iyi bir egitim almis olmaniz ya da cok iyi ingilizce bilmeniz sadece guzel bir benzin istasyonunda pompacilik yaparak bir gun kendi benzin istasyonunuzun olacagi gunu hayal ederek yasamaniz icin yeterli dir.
normal bir insanin amerika'dan tiskinmesi icin bir cok sebebi var dir. sevmemesi icinde.
- her an bir zenci tarfindan bogazinizin kesilmesi ya da bir kolombiyali tarafindan kulaginizin kesilmesi an meselesi dir,
- iki kusur metrelik besili beyaz amerikali'larin oldugu bir barda kafaniza yabanci oldugunuz icin budwesier sisesi yiyebilirsiniz.
- kapisina amerikan bayragi asan dazlak white world muridi sizin kendisinden uc kat fazla vergi verdiginizle pek ilgilenmez, onu ilgilendiren sadece sizin bir lubnan'li ya da afganistan'li oldugunuz dur. turkiye'yi bilmez bile. zaten pek de siklemez. ona gore siz bu guzel ulkeyi somuren bir asalaksiniz.
- turk olmanizla bir tek ermeniler cok ilgilenebilir. havaalaninda uc kilo fazlaniz var diye, extradan 270$ talep edebilir ve hic bir sebep yokken ucak biletinizin uzerine "s.s.s.s.s." yazabilir. *
- musluman olmaniz zaten basli basina bir kitap konusu dur.
- god bless america diye gotunuzu yirtarak amerika turkusu cigirmaniz sizi hic bir zaman amerika'li yapamayacaktir.
guzel taraflari yokmudur? coktur, ama hayat her yerde cok zor dur. kendi ulkesinde bir sike sap olamamis ezik degil amerika, mars da gitse bi sik olamaz oda ayri bir konu.
%80 hayal kirikligi yasayacak olan insanlardir.

(bkz: disi yesil turbe ici estagfurullah tovbe)
(bkz: yasayarak ogrenmek)
gerçekten de büyük hayal kırıklığına uğrayan insanlardır.

misal; ben new york'a gökdelenler arasında ağ atarak uçan bir örümcek adam görmek için gittim, yok. bütün ülkeyi "gotham city'den geçer mi hocam?" diye dolaştım "yok öle bi yer kardeşim" diye cevap aldım. süperman bahsini ise hiç açmayalım.

kısaca tam bir hayalkırıklığı içindeyim.

edit: geçen sene de karayiplere gittim. korsan morsan yok valla hiç heveslenmeyin.
guzel bir isi ve guzel bir karisi ile birlikte cift katli villa tipi evde yasayan, altinda guzel bir japon arabasi ve gokdelenlerin birinde yonetici vasfinda calisan insanlari hayal eden kisilerdir. hayat boyle degildir. oraya giden cogu turk, pompaciliktan ileri gidememistir.
üstü açık, pembe, 74 model cadillac'la teksas'ın uçsuz bucaksız bozkırlarında kendini müziğe ve rüzgara bıraktığını hayal eden kişilerdir. zaten o gökdelenlerde çalışmakta ve ara sıra kaçamaklar yapıp özgür ruhu ve cadillac'ıyla yolculuklara çıkmaktadır. o memoo macera dolu amerika
hiç bir şeyin göründüğü gibi olmadığını muhtemelen amerika'ya gittiği zaman anlayacak olan insanlardır. tam bir kültür şoku, hayalkırıklığı ve bir an önce yurduna geri dönme isteği ilk olarak yaşanacak deneyimlerdendir bu insanlar için.
Baya baya saf olan insandır. Başka açıklaması yok.
gerçekten de filmlerdeki gibidir. giden bilir.
Aslında iki amerika olduğu içindir. Aynı şey bizim için de geçerli. Ben üniversiteyi istanbulda okudum. Parası olan için doksanlarda istanbul çölde bir vaha gibiyken parası olmayan için bir çöl sayılırdı çünkü varoşlarda yaşarlardı.

Bugün ise parası olanlar için bile istanbul beyrut gibi bir yer oldu.
Aynı filmlerdeki gibi olmasada, neredeyse filmlerdeki gibidir.
Güldüren tiplerdir.
gitmeye imkanimiz olsa iki secenekten birine kanaat getireceğiz. maalesef tl bazında yasayıp uluslararası ve dolar bazında faaliyet yapmak servet gerektiriyor.