bugün

bnim ananem bu hastalıktan 2 yıl önce vefat etti. bu hastalığın kitabını yazacak kadar bilgi sahibiyim. hem bakanı hem de baktıranı yoran ve üzen ve artık gençlerde dahi görülmeye başlayan unutkanlık hastalığıdır. beyin daralması olarak ifade ediyor doktorlar. evreleri var. 7. evreden sonrası çok kötü, allah kimsenin başına vermesin. bu hastalıkta beyin yavaş yavaş komut vermeyi bırakıyor. ilk başlarda hafif unutkanlık ve başda sürekli bir yanma hissi oluyormuş. daha sonra alıp başını gitmeler başlıyor yani devamlı gözetim altında olmalılar. evreler ilerledikçe hastalık daha da zorlaşıyor. artık kişi kimseyi tanımıyor. çocuklarını dahi hatırlamıyor. kızına anne kocasına ya da erkek çocuğuna baba diyor. çocuklaşmaya başlıyor tamamen. bir çocuk gibi büyüklerden korkuyor. tuvaletini bile bilinçsiz yapaıyor malesef altına. daha da ilerleyen evrelerde vücut kendini hiç tutamıyor 2-3 kişi zor kaldırıyor denge olayı hiç yok. hastane kontrollerinde ambulansla bile gidilebiliyor. ve en kötüsü yemek yerken beyin çiğneme komutu vermiyor. çenesini ya siz oynatıyosunuz ya da sırf püre veriyorsunuz. hatta meyve suyunu biberonla bile içebiliyor. devlet bu konuda çok yardımcı. herşekilde yardımcı havalı yatak veriyor, özel mamaları var alınması çok zor olan. hatta bezini bile veriyor. ne kadar kuvvetli beslerseniz o kadar güçlü ve uzun yaşıyorlar. alzheimer hastalarının uzun yaşamı bakımla alakalı. bizim doktorumuz hayret etmişti. ananemi 8 yıl yaşattık. tabi önce allahın izniyle. bu konu o kadar uzun ki sayfalar yetmez arkadaşlar. bu hastalık beyin fazla yorulduğu için oluyormuş. siz siz olun gerekli gereksiz şeylerle beyninizi yormayın. hayat güzel ve yaşamaya değer. yaşamın tadını çıkaın.
kesinlikle hastalıkların en kötüsüdür. çok yakınında olan birinin seni hatırlamayıp kimsin sen diye sorması kadar acı verecek bir şey yoktur. tedavisi de henüz bulunamamıştır. ancak ilaçlarla hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir ama asla durdurulamaz. hasta son zamanlarında tuvalet ihtiyacını, yemek ihtiyacını gideremez. çünkü nasıl yapacağını unutmuştur. böyle bir hastalıktır. allah kimsenin yakınına vermesin. yakınları ve ona bakmakla yükümlü kişileri çok yıpratır. tabi ki manevi açıdan. ama yine de ara sıra birilerini, bir şeyleri hatırlaması yakınlarını çok ama çok mutlu eder. keşke 1 dakikalığına da olsa beni ben olduğumu bilerek öpse, sevse dersiniz. tabiki bu bir mucizedir.

bu hastalıktan korunmak için stresten uzak durmalısınız. beyininizi kullanmalısınız. eğer hergün aynı şeyi yapıp beyninizi kullanarak hiçbir şey katmıyorsanız gününüze, siz potansiyel bir alzheimer hastasısınız demektir. bulmaca çözün, bilgisayar oynayın, puzzle yapın ve en önemlisi hayata küsüp içinize kapanmayın. dertlerinizi anlatın gitsin. hafifleyin.

çok yazdım bu sefer böyle oldu.
onumuzdeki iki yil bu hastlikla noronlardaki antioksidant systemler arasidaki iliski uzerine calisacagim. muhtemelen bu konu uzerine devam ederiim neuroscience kariyerime. umudum bunamadan bu bunama hastaligina bi cozum gelistirmek.
zor hastalıktır. daha tam tedavisi bulunamadığından insanı zorlar.
benim bir arkadaşım 12 yaşında yakalandı. valla lan.
tıbben henüz çaresi bulunamamış hastalık.
beynin hatırlama ile ilgili kısımlarının deformasyona uğraması ile oluşan hastalıktır. ille de yaşlanmak gerekmeyip, geçmişte yaşanan olayların hatırlanmak istenmemesi ve bilinçaltına atılması, çarpmalar ve düşmeler sonucu oluşan travmalar, b12 eksikliğinin had safhaya gelmesi, vücuttaki potasyumun azalması gibi bir çok nedeni vardır. ülkemiz genelinde genellikle 55 yaş üstü insanlarda görülmektedir. hastanın her şeyi unutması söz konusu olmayıp genellikle gençlik anılarını hatırlaması durumudur. görülen bir diğer semptom ise beyindeki boşlukların uydurma anılar ile doldurulmasıdır.

hastalığın acısı ve zorluğu bir yana eğer bu hastalığa sahip ton ton bir yaşlı varsa etrafınızda, zaman zaman (bkz: yaran youtube yorumları) na taş çıkaracak diyaloglar ortaya çıkar.

90 yaşındaki alzeheimer hastası anneanne = a
torun= t

annane torun tarafından giyindirilmiş, kuşandırılmış ve hava alması için küçük bir yürüyüşe çıkarılacaktır. kız şöyle bir bakar anneanneye ve...

t: çok güzel oldun sultanım. belki bu gün bahçe de sana bir kısmet bile bulabiliriz.
a: hee Marilyn Monroe gibi oldum maşallah. kız git döverim seni. serseri.
t: Marilyn Monroe'mu? ya annane sana torunlarının isimlerini say desem sayamazsın, merilyn'i mi hatırlıyosun?
baston kızın bacaklarına doğru sertçe çevrilir ve...
a: serseri
t: e sayamıyorsun ama, say da görelim.
a: electron.......
t: başka? geriye kalan 12 torunu ne yaptın bakıyım?
a: git kız başımdan zaten kocanı da sevmiyorum.
t: hangi kocamı annane beni ne zaman evlendirdin.
a: kız git sokakta arkadaşlarınla oyna. başımı ağrıttın. ahh meriliyn ahh, bizim zamanımızda o beyaz elbise kaç paraydı biliyon mu sen?

not: yaşanmış gerçek bir hikayedir.
80 yaşındaki insanı bebekler bakılmasına sebebiyet veren hastalıktır. kişiden kişiye farklılar gösterir. ayrıca üzüntü ve depresyonu alzheimer'i tetkikler. babaannemin alzheimer'a yakalanma sebebiyle az çok tecrübelerim oldu bu konuda. sıralamak gerekirse;

- ters tepki göstermeyin çünkü bu üzüntüye yol açacaktır.
- gündelik iş verin. mesela fasulye kırmak, çamaşır katlamak.
- konuşturmaya çalışın.

şüphesiz ki bunlar yeterli olmayacak ama en azından hastalığın ilerlemesini az da olsa engelleyecektir.
yaşlannca kesin başıma gelecek olan hastalıktır. daha şimdiden başladı, çorabımın eşini bulamıyorum yarım saattir!
Yaşlılığa bağlı olmaksızın zihinsel yetilerin kaybolması, mekân içinde yön bulamama ve konuşamama gibi belirtilerle ortaya çıkan bunama.
Alzheimer hastalığının yaşlılık bunamasının da nedeni olduğu sanılmaktadır. Hastalık ilk olarak Alman hekim Alois Alzheimer tarafından 1906 da tanımlanmış ve 1980 li yılların başına kadar da tedavisi bulunamamıştır. Hastalığın nedeni
tam olarak bilinmemekle birlikte sinirsel uyarıları iletmeye yarayan asetilkolin adlı madde eksikliğinin bununla ilgili olduğu düşünülmektedir. Bazı araştırmacılar ise virüs benzeri bir etkenin ya da beyin dokusunda aşırı
derecede alüminyum birikiminin hastalığın nedeni olabileceğini ileri sürmektedirler.

Kaynak: http://www.yeniansikloped...-hastaligi/#ixzz2OPuTzAuP
"2012 yılında 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus oranı %7,5’tir. Nüfus projeksiyonlarına göre bu oranın 2023 yılında %10,2, 2050 yılında %20,8, 2075 yılında ise %27,7’ye yükseleceği tahmin edilmektedir."(tüik)
bu demek oluyor ki yaşlılıkla orantılı olarak görülen bu hastalık yaşlı nüfusunun artması ile artacaktır. tahmini bilgilerde bunu vermektedir. yaşam beklentisi, ortalama yaş ve yaşlı nüfusu artıkça gelişmişlik artacak. gelişmekte olan ülkeler şimdiden plan ve projesini düzenleyip, politika üretmeli! *
allah korusundur.
ulan biz şimdi bu meretlerin başından ayrılmıyoruz da

ne diyeceğimi unuttum.
baya kötü bir hastalık. hele bu hastalığa yakalanmış bir tanıdığınız varsa çok fena.
o yüzden her gün bir sudoku çözün.
çok fena bir hastalık. mesela bu hastalığa yakalananlar, alzheimer hastası olduğunu da unutuyor lan.
bir felçli dedem bir de alzheimer'lı dedem var. ikisi de birbirine "bu ne la?" tarzında bakışlar atıyor.
"sert bir zemin üzerinde çıplak ayakla durun. iki kolunuzu "t" şeklinde iki yana açarak gözlerinizi kapatın. 100'e kadar, 30 saniyede sesli olarak sayın bu şekilde. bu denge egzersizini her gün sabah ve ya akşam düzenli olarak yapın."

yukarıdaki gibi çeşitli egzersizler ile önemli ölçüde engellenebilecek hastalıktır.
Beyinde protein birikmesinden meydana gelen hastalik. Neden biriktiği hala bulunmuş degil. Marsa koloni kurup bunlarin bilinememesi cok garip.
Gözünüzün önünde değer verdiğiniz kahramanınız niteliğindeki insanın küçücük bir çocuğa dönüşünü izlersiniz. Sonraysa bir bebeğe lanet bir hastalıktır. Yakalanandan ziyade bakanı bitirir.
Alzheimer ilk kez Alman bir psikiyatrist olan Dr Alois Alzheimer tarafından 1906 yılında, ölümünden sonra bir kadın hastanın beyninde bulunan anormal topaklar ve yumaklar şeklinde tanımlandı.

Alzheimer hastalığı bellek, dil ve mantıklı düşünme de dahil olmak üzere bütün zihinsel yetilerde ilerleyici kötülemeye, gündelik etkinlikleri ve davranışları yerine getirme yetisinde değişikliklerin eşlik ettiği bir hastalıktır.

30’lu yaşlarının sonlarında Alzheimer hastalığına tutulduğu bildirilen bireyler olmakla birlikte, hastalık genellikle 60 yaşından sonra ortaya çıkar.3 Araştırmalar beyindeki özgül bazı sinir hücrelerinin dejenere olduğunu ve beynin sözcük anlamında büzüştüğünü göstermiştir. Beynin tutulan alanlarına ait işlevler kademe kademe kötüler, ve bellekte (özellikle kısa süreli bellek), yoğunlaşmada, yönelimde, soyut düşünmede bozuklukların yanı sıra kişilik değişiklikleri ortaya çıkar ve önünde sonunda yıkanma ve giyinme gibi gündelik etkinlikleri yerine getirme yetisi kaybolur.
Alzheimer hastalığının geniş biçimde tanımlanmış üç evresi vardır, ancak hastalar arasında büyük farklılıklar görülebilir. Bu üç evre yaklaşık bir hastalık takvimiyle Şekil 3’te özetlenmiştir. Alzheimer hastalığı olan kişilerde zaman içinde beyin işlevlerinde ilerleyici düşme gözlenir ve tanıdan sonra ortalama yaşam beklentisi 7-10 yıldır.

Alzheimer Hastalığının Belirtileri

Davranışsal belirtiler
Demanslı hastalarda en sık görülen davranışsal değişiklikler apati ve atıllıktır (hiçbir şey yapma isteği duymama).6 Alzheimer hastalığının bir evresinde, genellikle de hastalık ilerlediğinde, amaçsız gezinme ve saldırganlık gibi sorunlar ortaya çıkar.3 Volta atma ve karıştırma (sözgelimi, Alzheimer hastalığı olan kadınlar sürekli çantalarını karıştırıp durabilirler) gibi amaçsız davranışlar Alzheimer hastalığı için karakteristiktir.

Depresyon
Depresyon semptomları Alzheimer hastalığında yaygındır, hastaların yaklaşık %40-50’sinde bunların varlığı bildirilmektedir. Hastalarda bilişsel bozulmanın daha az olduğu erken evrelerde daha sık ortaya çıkma eğilimindedirler ve hastalığına karşı bir miktar içgörüsü kalmış olan hastalarda daha sık olabilirler.

Ajitasyon
Saldırganlık, kavgacılık, bağırma, hiperaktivite ve disinhibisyon (normal toplumsal sınırların dışına taşan davranışlar) gibi bir dizi davranışsal bozukluğu kapsayan genel bir terimdir. Demanslı hastaların %50’ye varan bir oranında, özellikle de hastalığın orta ve ileri evrelerinde ajitasyon görülür.

Psikoz
Hastaların küçük bir oranında paranoya, sanrılar ve varsanılar ortaya çıkar. Bunlar hastalar ve bakımverenler açısından özellikle sıkıntı verici olabilir ve şiddete yol açabilir. Bir çalışmada, olası Alzheimer hastalığı tanısı konmuş hastaların neredeyse yarısında (%43.5) sanrılar bulunduğu gösterildi.

Alzheimer hastalığında en sık görülen sanrılar kötülük görme tipindedir (birinin kendi peşinde olduğuna ya da onu öldüreceğine inanmak). Alzheimer hastalığında görülen beş tipik sanrı şunlardır:

• insanların bir şeyler çaldıkları
• o evin kendi evi olmadığı
• eşinin (veya bakımveren diğer bir kişinin) yerine başkasının geçmiş olduğu
• terk edilme
• sadakatsizlik

Varsanılar veya gerçekte olmayan şeyler görme veya işitme belirtileri Alzheimer hastalığı olanlarda sıktır ve daha sık olarak görseldir.

Uyku bozukluğu –uykuya dalma güçlüğü, sık uyanmalar, geceleri dolaşma ve diürnal ritmlerde değişiklikleri içerir. Uyku bozuklukları Alzheimer hastalığında yaygındır.

Alzheimer Hastalığının Tedavisi

Alzheimer hastalığı için kesin bir sağaltım yoktur, bu yüzden bu hastalığa yakalananların tedavisinde birincil hedefler, kognisyonu (bellek, yönelim ve konsantrasyon), duygudurum ve davranışları (özellikle amaçsız gezinme ve saldırganlık) düzelterek yaşam kalitelerini iyileştirmek ve işlevsel performanslarını en yüksek düzeye çıkarmaktır.

Alzheimer hastalığı ilerleyici ve geri dönüşsüzdür, ama belirtileri bir süreliğine geciktirebilir, hatta iyileştirebilir.

Alzheimer hastalığına karşı farmakolojik ve farmakolojik-olmayan tedaviler kullanılır.

Farmakolojik tedaviler

Asetilkolinesteraz inhibitörleri

Asetilkolinesteraz inhibitörleri (AChEI) kolinerjik nöronlar arasındaki iletişim sürecini hedeflerler.

NMDA reseptör antagonistleri

NMDA reseptör antagonistleri yeni bir ilaç sınıfıdır ve ağır Alzheimer hastalığında yardımcı olan ilk gruptur.

Bir dizi farklı ilaç Alzheimer hastalığındaki etkileri açısından sınanmaktadır. Bunlar arasında Şekil 14’te sıralanmış olan östrojen ve non-steroidal anti-inflamatuar ilaçlar (NSAID) gibi koruyucu etmenler de yer alır.

Depresyon tedavisi

Sıklıkla Alzheimer hastalığının erken evrelerine depresyon eşlik eder.1 Bu durumun tedavisinde antidepresanlar endikedir. Diğer psikiyatrik belirtiler: ajitasyon, apati, uyku bozuklukları, saldırganlık, paranoya vs. ile tek tek ilgilenmek gerekir, ancak Alzheimer hastaları genellikle ciddi miktarda nöroleptik ve sedatifle tedavi edilir.

Farmakolojik olmayan tedaviler

Psikososyal stratejiler Alzheimer hastalarının yaşam kalitesini iyileştirmeye yardımcı olabilir. ‘Anıştırma terapisi’ (hastalara geçmişlerini anımsatmak üzere tasarlanmış) gibi duygulara yönelik psikoterapi davranışsal sorunları azaltabilir ve hastaların duygudurumunu iyileştirebilir. Sanat ve diğer dışavurumcu terapiler, egzersiz ve dans gibi uyaran-yönelimli tedavi de yararlı olabilir.

Bilişsel işlev bozukluğunu düzeltmek üzere gerçeklik yönelimi ve belleğin korunması da dahil bir dizi psikoterapi tekniği önerilmiştir. Ne var ki bu yöntemlerin yararları azdır ve hastalar ve bakımverenler için uygulaması güç olabilirler.1 Bakımverenlerin yarısı kadarının çökkünlüğe girdikleri düşünülürse, bakımverenler de psikoterapi girişimlerinden yarar görebilirler.
Kanser gibi dünyanın en acı hastalıklarından biri. Sevdiğiniz insanın artık sizi hatırlamaması, mantıksız hareketler yapması ve bu bela hastalığın tam bir tedavisinin olmaması ne acıdır.
Rus bilim adamları çaresini bulduk diyor. inşallah doğrudur şu bela hastalığa.
illet hastalıkların başını çeken hastalıklardandır.
bir çok kişinin ilk olarak bizimkiler dizisi ile duyduğu illet.
alman nöroloğu alois alzheimer'in ismini taşıyan ve ilk defa 1906 yılında açığa çıkarılmış bir unutkanlık hastalığıdır.

unutkanlığa sebebiyet veren yavaş yavaş ölen beyin hücre bağlantılarıyla birlikte beyin hücreleridir.

alzheimer hastalarının beyinlerinde protein birikimi (bkz: amiloid) belirtilmiştir.
bu hastalığın 7 evresi vardır.
ayrıca hafıza kaybıyla birlikte hastaların karakterleri de değişmektedir.
Alzheimer hastalığı (Alzaymer olarak okunur), bunama olarak ifade ettiğimiz durumun en sık görülen nedenidir. Bunama veya diğer bir deyişle demans, beyin hücrelerinin harabiyetine ve daha sonra da kaybına yol açan hastalıkların sık rastlanan bir belirtisidir. Alzheimer hastalığında beyin hücreleri yavaş yavaş ve ilerleyici şekilde tahrip olur.