bugün

Allaha olan inancımı değil müslümanlara olan inancımı kaybettim.
Asıl artık şeytan umursamıyor. Zaten zaferi kazanmış belli ki. Hazır şeytan seni nefsinle bırakmışken geri dön derim.
işte imtihan tam olarak bu.

Allahın senin için iyi-kötü hazırladığı yolda onun kulu olmaktan asla vazgeçmemek.

Kötü durumlar Karşısında vazgeçiyorsan yada iyi durumlar karşısında şımarıp kibirlenip unutuyorsan zaten gerçek manada hiç iman etmemiş olmuyor musun?

Yada istediğin/istediklerin olmadığı için vazgeçiyorsan eğer, aslında sen o klişe "dünyaya tapmak" işini yapmış olmuyor musun?

Hayata küs, Allahtan seni bir an önce yanına almasını dile, anlayamıyorum ama senin bildiğini biliyorum, bu dünyadan yalan ve geçici olduğunu bilmeme rağmen istediğimi alamadım ama senden geldim ebedi olarak sana döneceğim, sonunda beni mutlu edeceğine inanıyorum de, ağla, kaderinle ölmeyi bekle ama Allahtan vazgeçme.

Herşey onu anlatıyor. Kötülükler de bitecek iyilikler de. Ama biz ona döneceğiz.
ben dua etmediğimde, içten bir şekilde dua edemediğimde gücüne gitmesin allah'ın beni dinlemediğini düşünürüm. korkarım. üzülürüm. dua ettiğimde ve edebildiğimde ise, en azından beni dinleyen bir rabbimin olduğunun huzuru gelir bünyeme. el açabildiğim için, dileğim kabul olmasa dahi bir umut gelir. işte tüm bu noktaların arasından allah'a inanç meselesinin kaybetmekten ziyade tam tersi kazanmaya yönelik olunca umut daha taze gelir derim. vazgeçmeyin.
Kuran'da anlatılan peygamberlerin başına gelen zorlukları okuyunca,bunun başa gelenlerle bir ilgisinin olmadığını öğreniyoruz.
oho birader... sen kur'an okumadın mı? peygamberlerin başlarına neler neler geldi, haberin var mı?

bakara/155: Sizi korkuyla, açlıkla, para, can, ve ürün kaybıyla sınayacağız. Müjde ver sabredenlere…

bir şey sormak istiyorum:

hırsızların çaldığı paraya üzüldüğün kadar gözlerinin varlığı üzerine düşünüp şükrettin mi hiç?.. hayatta bazen böyle zor dönemler oluyor. inşallah sonsuz yaşamı kazanabilmek için, sonsuzla kıyasladığımızda hiçbir değeri olmayan dünya yaşamına sabredeceğiz. Allah hepimize sabır versin.

sana tavsiyem, kur'an oku... bir de şu kitabın pdf'ini ücretsiz indirip oku: (bkz: Kuran hiç tükenmeyen mucize)
çünkü yardım edecek bir allah falan yok.
insanların yaşlanmaya başlayınca ölüme yaklaştıkça yavaştan Allah'a olan inancı artar,ölüm meleğini görünce yalvarmaya başlar ben zaten inanıyordum beni erteleyin rabbime ibadet edeyim..
Yine Allahtan uzaklaşmakla olur.

Bu tıpkı Bi insana olan sevgiyi yavaş yavaş kaybetmek ve sonunda o insanın sizin için Bi anlam ifade etmemesi gibi.
Sevdiğini tanır, öyle sever,öyle güvenirsin.
Eğer sen yeterince tanımamış, ona güvenmemişsen, onu hakiki manada bilmemişsen zaten zamanla ona olan mesafen de artacaktır.
açıkçası bazı kötü olayları ve kötü insanları gördükten sonra düşünülüyor. Allah'a olan inancı kaybetmek ve olmadığını kabullenmek falan değil. bence konunun bununla alakası yok. Allah dünyada olan olaylara müdahale etmiyor belkide o yüzden. iyilerin ayağı sürekli taşa takılırken kötülerin sırtı bir türlü yere gelmiyor. Ve bu durum epey sinirlerimi bozuyor açıkçası. Ama yapacak bir şey yok.

Bir de Tutturmuşlar bir hür irdadedir gidiyor. Kim istediği hayatı yaşıyor ki? kim bunlara sahip olmak istedi? kim bilerek doğdu? Kim bu Hayatın yükünü çekmek ya da sınava girmek istedi? bunun Herhangi birini seçtiniz mi? bu anne babada doğmayı, fakir ya da zengin olmayı, kolunuzun olmamasını, gözünüzün mavi ya da kahverengi olmasını seçtiniz mi? Neyi Seçtiniz ki? hangi hür iradeden bahsediyoruz? yaptığınız seçimin herhangi birinin Sonucunu biliyor muydunuz? Beklemediğiniz kazıklar yemediniz mi? herhangi bir yol seçtiniz Ama bu yolun sonunun nereye çıktığını yüksek oranda bilmiyorsunuz ki... Tahmin ettiniz.

kuran'da dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden ibarettir, asıl olan ebedi hayattır deniyormuş. Peki kaçınız eğlendi bu hayatı yaşarken? kaçınız memnun olarak ve iyi ki bu dünyaya geldim diyerek yaşıyor? bir seçme hakkınız olsaydı yine bu dünyaya gelmeyi seçer miydiniz? Hiç var olmamış olmak mı yoksa cennet için dünya denen pisliğin içinde savaşmak mı?

Benim düşüncelerim biraz daha farklı bu konuda. Allah'ın var olduğuna inanıyorum. şöyle bir mantıklı olarak düşününce fizik kuralları, matematik kuralları doğa ve muhteşem döngüler Bütün bunların tesadüf olması beklenemez.

Yalnız açıkçası benim fikrime göre Allah herkese bir şeyler verdi. belki sevdiği kullarına daha iyi imkanlar verdi Ve daha güzel ameller yapmasını sağladı. onu gerçekten bilemiyorum. ama çok yardımsever bir adam düşünün bu adam eğer fakirse nasıl insanlara yardım ederek bol bol sevap işleyebilir ki? cebinde olmayan bir adam başkalarına ne kadar para verebilir? aynı şekilde Belki bir adam hayatı boyunca çok güzel iyilikler yapacak ama Allah onun ömrünü kısa tutmuş. kısa tuttuysa o zaman adam yapamamış bu iyiliklerini ve daha az sevap almış. yani Bak yine Allah verdi. doğuştan verdi, sonradan verdi ama bir şekilde verdi. bir şekilde sebep oldu, yol açtı ve sen de bir iyilik yaptın.

Sonuç olarak bakarsak hazır bir metni oynuyormuş gibi hissediyorum. Ve ne seçim yaparsam yapayım değiştiremediğim gerçekler var. Dolayısıyla hayatta belki %70 oranında hür iradenin varlığına inanmıyorum.
kötü şeyler yaşamış insanlarda rastlanır genelde. başına hak etmediği halde talihsiz olaylar gelen kişiler, adaletsizlikten dolayı başlar bu inanca. buna en basit örnek monte kristo kontu romanındaki edmond dantes.
Kul çalışmak ve talep etmekle mükelleftir. Olan ve olacaklardan sorumlu değildir. Kişi Bu süreç zarfında, kulluğun, ihlas ve samimiyetin, sabır ve mücadelenin ve herşeyden önemlisi dürüstlüğün ve sadakatin sınandığı bir devrededir. Azmedip çalışırsa, ihlas ile amel edip peşi sıra dua ederse, akabinde Sabır ve sebat eder yol yürürse ancak selâmete çıkabilir. Vazgeçip kayış atarsa, dönüp terkedip giderse, kendi tembelliğini, isteksizliğini, gayretsizliğini, kararsızlığını, samimiyetsizliğini ve serkeşliğini (disiplin) görmeyip suçu kaderine bağlarsa değil.

Ohh ne alâ memleket. inandım de, dünyayı ayağının altına sersinler. inandım de bütün kapıları açsınlar. Müslümanım de hiç eza cefa çile çekmeden nimetleri üzerine saçsınlar. Ben inançlıyım de ama en ufacık bir imtihanda yelkenleri suya indir, inancımı kaybetmek üzereyim diye bi de tehdit et. Maşallah sübhanallah. Valla bu yaşta bu zekâ harika dostum harika.

kul cidden gayret sarfettiği halde, ilahi planlamada kendisine verilen / verilmeyen nimete ve taksime rıza göstermiyorsa gerçek manada iman etmiş olamaz. Sen ısrar edersin halbuki bilmezsin o başkasının nasibi. Sen onu istersin, o başkasına nasiptir seni istemez. Bu âlemin sultanı var. Hüküm vereni var. Kim o'nun hükmüne karşı koyabilir ki? isyan etmekle düzelecek mi? Değişecek mi? Mülk kimin? Tasarruf kimin? Dilerse verir dilerse vermez. Hâşâ Kim o'na hesap soracak?

Sen sen de olana bak. Yada Eline geçecek olanı bekle. Rabbinin hakkında verdiği hükmü bekle. Bekle. Beklemesini öğren önce. O verirse hayırlıdır iyidir güzeldir hoştur. Elalemin nasibi sana hayır getirmez. Sen gözünü ona dikme. Sana da verilir. Çalışmasını istemesini beklemesini sabretmesini bilirsen daha hayırlısı verilir. Perdenin ardında ne var, bunu kim bilebilir ki? Belkide senin istediğin hakkında şerrdir ne biliyorsun? O halde Niye diretiyorsun? Kalbini rızadan isyana niye çeviriyorsun? Sevgiliden gelen herşey güzeldir iyidir hayırlıdır. ister varlık isterse yokluk. Narı da hoş, nuru da hoş. Terkeden kendi kaybeder. Onun mülküne kimse zevâl veremez. O öyle zengindir ki; kendisinden razı olan kullarını memnun etmek için 8 cennet yarattı. içine giren bir daha dünyaya dönmek istemez. Oysa Sadece Dünyayı talep edenler, ne kadar az bir şey talep ettiklerinin farkında bile değiller.

Edit: bu yazı ferd bazında olup kişisel hayat tercih ve seçimler ile ilgili olup toplumsal norm ve dinamikleri kapsamamaktadır. Zira onun değerlendirmesi ayrıdır. Önemine binaen yanlış anlaşılmalara mahal vermemek adına özellikle belirtmek isterim.
Dinlere olan inancını kaybedersin de bir yaratıcının olmaması çok saçma geliyor bana bu kadar galaksinin ham maddesini oluşturan bir şeyler mutlaka olmalı.
aslında orada öyle demek istemiyor. arapçada her kelimenin birkaç anlamı vardır, orada aslında başka bir şey söylemek istiyor...
Çok zor bir durumda kaldığın zaman kendini ona yalvarırken bulmakla sonuçlanabilir.