bugün

ingiliz moda tasarımcısıdır.

http://www.alexandermcqueen.com/
evinde ölü bulunmus moda dahisidir.

şu an soktayım gerçekten kelimelerle ıfade edemeyecegım.
haber sitelerinin an itibari ile, evde ölü bulunmasını geçtiği ünlü ingiliz tasarımcı.
Sonu gianni versace'ye benzememesi için dilekler tutulan, ancak hayatı ona benzer şekilde sonlanan ingiliz modacıdır. dünya onu yaptığı aids karşıtı kampanyalarıyla, moda dünyası ise geriye bıraktığı ilginç motifleriyle hatırlayacaktır.
özellikle çanta ve ayakkabı tasarımlarına bayıldığım tasarımcı. keşke bizi müthiş yeteneğinden mahrum bırakmasaydı..
ölmesiyle modayla ilgili herkesi çok üzen dahi tasarımcı. hala ''londra moda haftasına 2 hafta kala nasıl intihar eder yaa'' diye sorarım.
Öldüğünde sanki akrabam ölmüş gibi üzüldüğüm modacı.
son yılların başarılı ingiliz modacısı.. gectiğimiz haftalarda kingdom isimli parfumu satışa sunulmuştur.. bide ayıp olmasın diye tabi ki eşcinseldir...
modanın alamet-i farikası.. söz konusu mcq olunca rota şaşırıyor, iltifatlar ne yapacağını şaşırıyor resmen.

40 yaşında kendini asarak hayata vefa etti o. ve ardından 16 milyon poundluk miras bırakarak. bi insan hem bukadar başarılı olup hem nasıl bu kadar ölüme yakın olur, derin düşüncelere gark ediyor insanı. başarının her an kaybetmeyle orantılı olduğunu ya da zirvelerin mutluluktan çok korku verdiğini insanların gözüne gözüne sokuyor.

sarah burton, mcq'in ölümünden sonra devraldı ve ivedilikle çıkardığı aykırı tasarımlarla ispatladı da başarısını kanımca. fakat sarah daha tüylü tasarımlar sergiliyor gibime geliyor. mcq'inse kuru kafalı, o fular desenleriyle hep zihnimde.

fermuar, deriler, aykırı topuklar muazzam ötesi.

he şunu da eklemeliyim, gaga'nın asla taşıyamayacağı tasarımlar.

http://www.alexandermcque...e2012_psslook_womens.aspx böyle ayrıntı manyaklığını, zaifliği hayran hayran izlerim.

http://www.m-c-q.com/
vay anam vay babam vay da vay. of da of.

ühühühühühühühüh ya. indirimde bir elbise beğendim 2500 sterlin. gerçi indirimdeki 4000 sterlinlik elbiselerin yanında mütevazı bile sayılırım seçimimle. *.

http://www. alexandermcqueen. com/
nasıl ki bir über hatuna bakıp "ben bu hatuna takımları bırakırım" deniyorsa, bunun bir gömleğine de maaş bırakılır.

öyle diyim ben.
"eserlerine" bakıyorum da bence kendisi modanın sanata en çok yaklaştığı "an"dı.

ayakkabılarını dünya'daki herhangi bir "modern sanat müzesine" koysanız kimse yadırgamaz. o kadar da eminim.
görsel

vatikandan çıkıyorum.

görsel

daha çok giriyorum gibi duruyor biliyorum. ama çıkıyorum, şımarmayın.

kardeşimle ayrılma kararı alıyoruz. ben şuradan romanın gösterişli geniş cola di rienzo caddesine çıkarken onlar ilk köprüden merkeze dalıyorlar.

görsel

sanırım? köprüye çıktıklarını gördüm.

görsel

şu lanet fotoğraf makinesini de bana kilitlediler boynum koptu kopacak. çıkarıp bileğime sarıyorum artık neyse onun adı boyunluk mu askı mı kodak yazıyor koskoca gözünüzde canlanmıştır.

görsel

akşam alacası şehrin üstünde dolaşmaya başlarken hafif de bi rüzgar var sigara alacak bi yer bakıyorum. bizdeki vitrin kültürü onlarda olmadığından neresi ne satıyor anlamak pek mümkün değil. vakit kaybetmeden karşıdan gelen ana kıza gülücükle soruyorum. her ikisi de gülümseyerek yardımcı oluyorlar. işaret ettikleri yere doğru tam adım atmaya başladığımda kız arkamdan gülerek bağırıyor '' tii for tobacco'' humm te tabakko demek. tabakko yalnız allahım. bizde de 'e' var diyorum içimden,yürüyorum.

görsel

karşıya geçip alıyorum sigaramı ve tellendiriyorum bi tane diyorum ki şu ağacın dibinde biraz soluklanayım sigaramı bitirene kadar tam karşımda köşede de öyle güzel bi bina var ki rahat beş sigara içirtir bana. ama o da ne bir bakıyorum ki yerde ne var!

görsel
görsel

yerden kaldırıp oraya astım belki sahibi yürüdüğü yolları geri yürüyüp bulur diye. ben neler buldum öyle..

işte eşarpı ünsüz yumuşamalı sanırım burda eşarbı ilk gördüğüm an aklıma tek bir isim geldi.

''versace''

hayatım boyunca versace hiç bi şeyim olmadı. o kurabiyeli eros parfümünü dahi kullanmadım. ama ne tuhaf ki ben versace nin çizgilerini tanıyorum.

işte burada ilginç bi şekilde söyleyebilirim ki alexander mcqueenin izleri ben de daha derin. gördüğüm bi ayakkabıda veya bi elbise de onun izlerini kolaylıkla seçebiliyorum. bu şey değil mi sanat?

görsel

ilk kez görülen bi tablonun ressamını tahmin edebilmek gibi, dönemini bilebilmek gibi. bakılan bi heykelin sahibi hakkında fikir yürütebilmek gibi. ne bileyim mozart ile vivaldiyi ayırabilmek gibi. işte ben buna hayranlık besliyorum.

görsel

böyle bi marka yaratabilmiş birini daha uzun yıllar sanatıyla izlemeyi çok isterdim,saygıyla.

görsel
40 yaşındayken hayatını sonlandırmış modacı.
ayakkabıları çok güzel.
Ayakkabı markası değil moda markasıdır. Türkiye’de çakma yüksek tabanlı sneaker modelinin kol gezdiği tasarımcı marka.