bugün

devlet bahçelinin kankası.
Ne hikmetse Selahattin Demirtaş varken bu niye dışarı çıktı diyenlerin sevmediği adam. Malum cenah birini sevmiyorsa o adam düzgündür evet.
hükümetin son zamanlarda ittifak kurduğu mafya bozuntusudur...
sol hükümetler döneminde yapılanmasını tamamlamış şahıstır.
Adam bir mektup yazdı bütün solcuların şakülü kaydı.
Bizde “mafyaya mafya derler”. Can yücelin dediği gibi, bizim köyde ”göte göt derler”
Gazeteci Faruk Bildirici kendisi hakkında deutsche welle'e portresini çıkardı. Tabii ülkede siyasi atmosferin ne olduğu belli olmayınca ulusal basında bunu basacak yazılı basın bulmak zor. Ne hale geldik, inanması zor.

"Eline tutuşturulan Walter marka tabancayla fındık ağaçlarının önünde poz verdiğinde, dört yaşındaydı. Bir iETT görevlisini yaraladığında, 17 yaşındaydı. Ülkücü camia ile de bu yıllarda tanıştı. Çakıcı, 12 Eylül'den sonra tutuklandı. 1982'de serbest bırakılınca ülkücü arkadaşlarını etrafında topladı. Önce kumar borcu tahsilatını iş edindi.

12 Eylül'ün "Babalar Operasyonu"ndan nasibini alan Dündar Kılıç, cezaevinden çıktıktan sonra Çakıcı ile karşı karşıya geldi. 1987 yılında Ankara'da, Kılıç'ın iki adamını vurduran Çakıcı yakalanamadı. Garip biçimde, olay sırasında Mehmet Eymür ve Korkut Eken, olayın olduğu otelin karşısındaki işkembecide oturuyordu. Zira Çakıcı bu olaydan birkaç ay önce MiT ile ilişki kurmuş, Mehmet Eymür ve Yavuz Ataç ile dost olmuştu. 1988'de ortaya çıkan ünlü MiT raporunu hazırlarken Eymür'e bilgi verenlerden biri Çakıcı'ydı.

1991'e kadar Çakıcı'nın hayatındaki en önemli kadın Gönül'dü. O yıl, rakibi Dündar Kılıç'ın kızı Uğur ile ilişkiye girdi. O sırada Uğur Kılıç da 10 yıllık evliydi ve iki çocuğu vardı. Uğur Kılıç, Çakıcı ile birlikte olmaya başladıktan sonra eşi Uğur Özbizerdik'ten boşandı. Çakıcı ile Trabzon'da sade bir nikahla evlendiler.

1993'te aranmaya başlanınca MiT'teki "abi"lerinin sağladığı sahte pasaportla yurtdışına kaçtı. Eski Emlak Bankası Genel Müdürü Engin Civan'a saldırı olayının talimatını da Çakıcı vermişti. Zeynep ve Semra Özal, iş adamı Selim Edes'i Uğur Çakıcı ile tanıştırmışlar ve ardından Çakıcı Civan'ı vurdurtmuştu. Uğur, araya giren "hatırlı kişiler"in Özal ailesi olduğunu açıklayınca eşiyle ilişkisi bozuldu. Çakıcı, ayrıldıktan sonra da Uğur'un peşini bırakmadı. Çakıcı'nın bir adamı, Uğur'u 20 Ocak 1995'te Uludağ'da çocuklarının gözü önünde kurşunladı.

Kasım 1996'da eski eşi Gönül'ü aradığında iskoçya'daydı. Türkiye'de Susurluk Olayı patlayınca dengeler değişmiş ve telefonu dinlenmeye başlanmıştı. Susurluk'un ardından gündemi dönemin ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın Budapeşte'de yumruklanması kapladı. Bu dönemde, Çakıcı, Erol Evcil'in Türkbank'ı alması için çalışıyordu. Ancak planlarını bozan, Hanefi Avcı'nın TBMM Susurluk Komisyonu'nda ifade vermesi oldu. Avcı, ifadesinde "Çakıcı'nın işlerini MiT'in organize ettiğini ve Yavuz Ataç'ın ona yardım ettiğini" anlattı.

ilişkileri ayyuka çıkınca, Erol Evcil'in, Çakıcı'nın yardımı ile Türkbank'ı alma girişimi boşa çıktı. Banka işi yatınca Çakıcı, Çiller ailesini hedef aldı. içişleri Bakanlığı'nı devralan Murat Başesgioğlu'nun ilk işi, ekibin görev yazısını imzalamak oldu. 13 Temmuz'da New York'a uçan ekip, ABD polisi ile evrak işlerini tamamlamaya çalışırken MiT'teki "hamisi" Yavuz Ataç, operasyonu haber verdi ve Çakıcı Kanada'ya kaçtı.

Amerika'daki takipten kurtulan Çakıcı, Avrupa'ya geçti. Çakıcı'nın yardım ettiği Korkmaz Yiğit, 600 Milyon dolar teklif vererek Türkbank'ı aldı. Bu sırada, Çakıcı'nın telefon trafiğindeki yoğunlaşma, polisin dikkatini çekti. Kuryesi Cenk Çoktosun'u takip eden polis, Çakıcı ve sevgilisini Nice'teki bir otelde buldu. Sevgilisi, sanatçı Selçuk Ural ve modacı Canan Yaka'nın kızı Aslı Ural'dı. Çakıcı'nın üzerinden Turizm Bakanlığı müşaviri Nesim Acar adını taşıyan bir kırmızı pasaport ve 17 bin dolar çıktı.

Türkiye'de olup bitenler, Çakıcı'nın Fransa'nın en sıkı korunan mahkumu haline gelmesine yol açmıştı. Üstelik Marsilya'daki "Les Baumettes" cezaevinde, Türkiye'deki cezaevlerinde olduğu gibi cep telefonu da yoktu! Aylar sonra karar veren Fransız yargıç, Çakıcı'nın idamı istenen davalardan iadesini reddetti. Sadece Hıncal Uluç'un vurulması ve "cinayet işlemek üzere çete oluşturarak yönetmek" suçlarından yargılanmak üzere iadesini kabul etti.

Kartal Cezaevi'ne girince "Oh ne rahat" dedi. Cep telefonu kullanabiliyor, gardiyanlarını lahmacun almaya yollayabiliyordu. "Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak" suçundan çarptırıldığı 5 yıllık ağır hapis cezasının 2 yıl 2 gün tutan infazı, Ocak 2001de tamamlanınca serbest bırakıldı.

Ancak tahliye olduktan sonra yasalardaki değişiklikler ve idam cezasının kaldırılması nedeniyle eski dosyalar yeniden açıldı. Çakıcı, eski MiT'çi Faik Meral adına düzenlenmiş sahte pasaportla 3 Mayıs 2004'te Yunan adaları üzerinden Avrupa'ya kaçtı. Bir kez daha "derin devlet" tarafından korunmuş, "gıyabi tutuklama" kararına rağmen kaçabilmişti.

iki ay kadar sonra Avusturya'da yakalandı. Hızla yapılan sorgulama sonrasında Türkiye'ye iade edilmesine karar verildi. 2017 yılında Cezaevindeyken de Tevfik Ağansoy davasında 18 yıl 4 ay hapis cezası aldı.

Tayyip Erdoğan'a "Sorumsuz sultan, Yezit Kişilikli" diye hitap ettiği iki mektup gönderdi. Ama 15 Temmuz darbe girişimi ardından Erdoğan bütün hakaret davalarından vazgeçince Çakıcı'nın hakaret davaları da düştü. 2017 yılında Devlet Bahçeli'ye gönderdiği mektupta "Miadı dolmuş, yürüyen Buda kılıklı efendi" dedi. Sonra nasıl olduysa Alaattin Çakıcı'nın Devlet Bahçeli ile arası düzeldi. Bahçeli, Kırıkkale Keskin T Tipi Cezaevi'nde tutulduğu sırada rahatsızlanan Çakıcı'yı hastanede ziyaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli'nin, 2018 yılında Çakıcı ile görüştükten sonra gündeme getirdiği af önerisine sıcak bakmamıştı. Ama Bahçeli, pandemi önlemlerini fırsat bilerek, Erdoğan'ı ikna etti ve af yasasını meclisten geçirdi. Ve sonunda Çakıcı 15 Nisan 2020'de Sincan L Tipi Cezaevi'nden konvoylar eşliğinde tahliye oldu. Erdoğan ve Bahçeli'ye hakaret mektupları, yerini teşekkür mektuplarına bıraktı. Çakıcı'nın Bahçeli'ye teşekkür ziyareti, Bodrum'daki eski bakan Mehmet Ağar, Emekli Korgeneral Engin Alan ve emekli albay Korkut Ekenile buluşması sürpriz değildi. Bu ilişkileri zaten biliniyordu. Ama Edirne'nin CHP'li Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın, Çakıcı'yı makamında ağırlaması şaşırtıcıydı.

Çakıcı bu görüşmelerle kalmadı, köşesine çekilmek yerine Bahçeli'yi eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na hakaret ve tehdit içeren bir mektup gönderdi. Bahçeli'nin, hakaret yağdıran Çakıcı'yı savunması kadar Erdoğan'ın sessiz kalması da dikkat çekiciydi.

Çakıcı, Cumhur ittifakı'nın koruma kalkanı altına girmişti, hukuk işlemiyordu. Belki de himaye göreceğini hesaplamıştı! Kılıçdaroğlu'nu hedef alarak hem Bahçeli ve Erdoğan'a minnet borcunu ödemeyi, hem de bir hafta önce yeğeni Adem Çakıcı'yı öldürtmeye azmettirmeye teşebbüsten aldığı 17 yıllık yeni hapis cezasından kurtulmayı hedefliyordu. Ne de olsa, onca karanlık geçmişine, işlediği suçlara rağmen "derin devlet" tarafından korunmaya alışkındı.
çakıcı reis, senin zamanın dolalı çok oluyor. diğerlerinden tek farkın postu henüz deldirmemiş olman.
Kemal kılıçdaroğlu’nu tehdit etmiştir.
(bkz: mafya bozuntusunun devleti tehdit etmesi)
yalakalık yapacam diye devlet liderini tehdit eden yavşak.
teknoloji devrinden once boyle adamlar babaydi, issize is verir nahallelerden iti kopugu temizlerdi. artik gerek kalmadi bunlar oylece ortada kaldi. kim bilir yazsa hikayesini neler duyariz. evet.
kemal kılıçtaroğlunu iki cümlesiyle korkutan
şahıstır. belki adam sana kolpa
çekti kemal hemen de tırsıyosun lan yazık.
Nolmuş tutuklanmışmı?hala geziyormu ortalıkta.tayyip ilk geldiğinde tepelemişti bunları mafya filan kalmamıştı Bahçeli' olmasa ordan çıkamazdı.
kılıçdaroğlu'nun "mafya bozuntusu" dediği. ardından korkmadan * "beş paralık adam" dediği, organize suç lideri olan kişi.
zamanında devlet bahçeli'ye ''yürüyen buda kılıklı adam'' ''teke yumurtası'' gibi sözler sarf eden adam.
Zamanında recep Tayyip Erdoğan a hakaretler içeren mektuplar yazan,

Şimdi ise yürüyen buda dediği kişinin fedaisi gibi ortalarda gezinen gayri meşru işlerle uğraşan sicili bozuk tiptir.
HÜKÜMETLERiN, ETiNDEN, SÜTÜNDEN, KILINDAN YARARLANDIĞI SÖYLENMEKTEDiR. AKSiNE O HÜKÜMETLERi KULLANMIŞTIR. KADIN KATiLLERiNDEN BiRiDiR.
NOT: 6 GÜN ÖNCE, OFLU iSMAiL'iN AiLESiNDEN ÇAKICI'YA AĞIR BiR TEHDiT GELMiŞTiR. ''EDEBiNLE OTUR'' DENMiŞTiR.
Para karşılığı tanımadığı insanları öldüren bir şerrefsizdir.

Fakat kadın satıcısı değildir!

Kendi bit beynine göre en aşağılık iş buymuş!
Kurtlar vadisi gibi adam. Cendere eşliğinde eski model lüks mercedelere binip ahkam kesen mafya. Ortalık karışmasa bari.
Savcılıkta güzel kıvıran kişidir.

" ben dürzü kelimesini mezhep anlamında kullandım, ismaliye mezhebinin alt koludur dürzü, bakla kazığını da seni devlete şikayet ederim anlamında kullandım"

Hani delikanlılık hani söylediğinin arkasında durma?

Kıvır bakalım sende hacı abi.
neyin kafasını yaşadığını merak ettiğim kurt.
Kırıkkale cezaevinde yatarken memkeletimde kalıyor diye az sevinmemiştim koca reis.
şimdi de melih bulu'ya mektup yazmış.

https://www.msn.com/tr-tr...iz/ar-BB1dtBOA?ocid=ientp

bilmeyen de akil adam, siyaset duayeni falan zannedecek.
Kendi adini yazma ozurlu. Sanki ingilizce yaziyor amk.

görsel