bugün

akp zihniyetinin demokrasi anlayisi durumundan farklı olmayan anlayıştır.
eğer işlerine gelirse yargı uludur, bağımsızdır; işlerine gelmezse yargı diktadır, siyasidir.

mesela en son danıştay katsayı olayını * * * iptal ettiği zaman yaygara kopardı akp zihniyeti.
yok yargı siyasi, dikta, yargı terörü diye danıştay ve yargıyı topyekün saldırmıştı.

ama en son ve zaten bilenen ve çoğu kişinin farkında olduğu pkk lılar için hakim ve savcıların ayarlanması durumu ortaya çıkınca, az önce cemil çiçek canlı yayında; " yargı bağımsızdır, yargı işini en iyi şekilde yapar " diye savunmaya geçmiştir.

yargı bu adamların istediği kararı verirse yargı bağımsızdır, süperdir, harikadır.
ama yargı bunların istemediği karar varsa eyvah ki ne eyvah.
yargının ne diktası kalır, ne chpsi, ne ergenekonu.

yine bu zihniyetin bu korkunç fikri ile ilgili en güncel başka örnek ise cemaat denen suç örgütünü araştıran savcıya bakanın onlara dokunma demesi ve savcının bağımsız bir edayla görevini yapmasından sonra savcı hakkında 20 küsür yıl hapis istemi ile davalar açılması da en rezil son örnektir.
gerçi abdullah gül'ün kayıp trilyon davalarını ortaya seren, tib için araştırma yapan osman kaçmaz'a yapılan faşizan saldırılarda işin ayrı yönüdür.

zaten bu yüzdeki yüce divanda cayır cayır yanmamak için, yüce mahkemelerde hesap vermemek için anayasa değişikliği ile yargıyı akpleştirmek ve siyasallaştırmak amacındalar.
yani durmak yok bop'a devam, abd'ye selam.
cemaati soruşturan savcının tutuklanmasına ses etmeyen, hatta adalet işini yapıyor, yargı bağımsız diyen ama hsyk bu cemaati soruşturan ak savcının yetkilerini alınca birden yargıya gölge düştü, yargı bağımsız diye bağıran zavallı, mide bulandırıcı hatta ahlak kırınrısı barındırmayan anlayıştır.

yahu cidden şaka gibi.
bu adamlarda yeminle ne allah korkusu var ne de ahlak anlayışı.
cemaati soruşturana "loyt noluo lan!", orduyu soruşturana "hukuksal bir süreçtir biz karışmayız.".
bir deniz feneri soruşturması vardı? yüzyılın vurgunu çıkmıştı? ne oldu o dava hakkında hiç haber okuyamıyoruz gazetelerde?
an itibari ile habervaktim, samanyolu ve türevi haber kaynaklarına bakarsanız tüylerinizi diken diken edecek bir anlayıştır.
dün bir savcı tutuklanırken ses etmeyenler, hatta alkış tutanlar şimdi birden yargı darbesi, hukuk skandalı diye manşetleri ile ağlamaya başlamışlar.

aziz nesin haklı galba. ülkede bu kadar uyuyan insan varken, meydanın böyle şarlayanlara kalması doğaldır.
adamlar hem dövüyor, hem ağlıyor.
yavuz hırsız misali.
son olarak erzincan'da yaşananlardan sonra türk yargısında var olmayan bir takım usül hükümlerinin devreye girdiğini gördük. kısaca tanımlamak gerekirse kanun hükümlerini ve usül yasalarını nalıncı keseri gibi kendine yontan farklı bir yargı anlayışıdır.

edit: imla
oksimorondur. başlıktaki cümle kendi içerisinde tutarsızdır. akp'nin "yargı" anlayışı yoktur; infaz anlayışı vardır. infaz etmek için de mantıklı bir kriterleri yoktur. canları nasıl isterse öyle karar verilmesini isterler.
allah'ın takdiridir. ötesi berisi de işlerine gelendir.
iyicene zıvanadan çıkmış zihniyettir.
abd, israil hikaye.
meğersem onlar dostumuzmuş bu zihniyet yanında.

zira hsyk'nın hukuk kuralları neticesinde görevini aşan ve görevini kötüye kullanan savcının yetkilerini almasından sonra birden hsyk yargı darbesi yaptı, hukuksuz karar aldı diye kuyruk acılarını dile getiriyorlar.
ancak bunlardaki göt acısı o kadar derinki * yargıtay ve danıştay'ın bu kararın hukuka uygun olduğunu söylemesine rağmen; bunların söylediklerini bile kaale almayıp, onlar içinde yalan söylüyor diyecek kadar gözleri dönmüştür.

yarın vakit manşetine dikkat.
bugün zafer türküleri çalıyordu, yaşasın hukuk diyordu.
yarın büyük ihtimal dinmeyen acıları yüzüne " yargı diktası, yargı faşizm, yargı hedesi hödösü " diye delirecekler.

tayyip'in hazmedeceksiniz diye bir sözü vardı.
bunlar anca onun sözünden anlar.
zira onun sözlerini algılamaya programlanmışlar. *
evet aynen; hazmedeceksiniz zira; " Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. " **
Ergenekon davasında insanlar suçlarını bilmeden içeride yatarken kimse ses çıkarmamıştır ülkemin savcısı hakimi pkk lı ayağına giderken ses çıkarmamıştır, ama hsyk ak savcıyı görevden alınca her zaman olduğu gibi zırlamaya başlamıştır.Budur işte onların yargı anlayışı
(bkz: yetki gaspı)
(bkz: eşek hoşaftan ne anlar).
"benim desteklediğim savcı(osman şanal), başka bir savcıyı(ilhan cihaner), benim istemediğim bir şeyi yaparsa(cemaatlere soruşturma açmak), hiç de yetkisinde olmadığı halde, elbette tutuklatabilir". ama, hsyk bu yetkisini aşan savcının(osman şanal, yetkisini aştığı için yetkisini elinden alırsa, o zaman bu hukuksuzluktur, aymazlıktır, mağduruz, eziliyoruz, eziyorlar, zavallıyız biz, bizim canımız yanıyor, bize vuruyorlar kırbacı vuruyorlar kırbacı.
daha dün hsyk için ağzına geleni söylemişti bunlar.
yargıya siyaset karıştı falan diye.
şimdi komutanlar gözaltına alındı ve yargı bağımsız, laf etmeyin diyorlar.
hatta şimdi bir akp'li şunu diyor; " yargıya laf etmeyin, yargıyı etkilemeyin bik bik "
şaka gibi cidden. şaka.
(bkz: rabbena hep bana)zihniyeti.
Bu çark döner, çağlar geçer.
Desen dokur dilediği gibi.
Her motifte bin bir iplik
Dolar bizi istediğine.
Akp zihniyeti, hukuku pragmatist bir araç olarak görmektedir. Kendi çıkarları söz konusu olduğunda, hukuk onlar için vazgeçilmezdir. Tersi durumda ise kararı veren kişiler, darbeci , ergenekoncu gibi sıfatlar almaktadırlar. Hukuksal kararların hepsine saygı duymazsak nasıl bir hukuk devleti olabiliriz? Dahası demokrasi özümsemek istiyorsak önce karşımızdakinin haklarına saygı duymalıyız yani hukukun üstünlüğüne inanmalıyız. Akp iktidar için iktidar olma mantığını sürdürdükçe hukuki kararlara objektif bakamaz.
yargı akape nin kulu ve hizmetçisi olmalı ki memnun olsunlar . yargı hep onlara pas geçmeli. aklamalı . paklamalı.

muhalefet eden herkese ergenekon yaftası yapıştırıp hapse tıkmalı.
sanırım bunu en güzel yılmaz özdil anlatmış. şöyle diyor 24 şubat 2010'daki yazısında:

--spoiler--
- Örgütten ayrılıp geldiniz demek ki...

- Hayır, ayrılmadım.

- Pişmansınız yani...

- Yoo, değilim.

- Yaz kızım, tahliyesine...

Ayaklarına getirirler...

- Kimsiniz?

- Kuvvet komutanıyım.

- Örgüt kurmuşsunuz...

- Saçmalamayın.

- Yaz kızım, tutuklanmasına...

Ya da şöyle anlatalım.

ibrahim Fırtına, pilot, orgeneral, Harp Akademileri Komutanı, Hava Kuvvetleri Komutanı, üstün hizmet madalyası, şeref madalyası sahibi, millete 45 sene hizmet etti, evi basıldı.

Özden Örnek, kaptan, oramiral, Donanma Komutanı, Deniz Kuvvetleri Komutanı, üstün hizmet madalyası, şeref madalyası sahibi, devlete 45 sene hizmet etti, evi basıldı.

Çetin Doğan, topçu, orgeneral, Jandarma Asayiş, Ege Ordu, 1'inci Ordu Komutanı, üstün hizmet madalyası, üstün cesaret madalyası sahibi, ömrünün 43 senesini verdi, evi basıldı.

Ergin Saygun, topçu, orgeneral, Genelkurmay 2'nci Başkanı, 1'inci Ordu Komutanı, üstün hizmet madalyası, Kıbrıs liyakat madalyası sahibi, 42 senelik onurlu hizmet geçmişi var, evi basıldı.

Engin Alan, komando, korgeneral, Öcalan'ın Şemdin Sakık'ın yakalanması sırasında Özel Kuvvetler Komutanı, madalya koleksiyonu var, efsane, hayatını ortaya koydu, evi basıldı
--spoiler--

üstüne bir cümle daha kurmaya gerek yok sanırım. işte bu kadar basit. terörist öldür, canla başla vatanını koru; hapistesin.

vatanı sat, dağlarda ülkeye kafa tut, asker öldür, ana - babaların çocuklarını öldür, sakat bırak insanları; zafer işareti yapa yapa, bayram ede ede ülkeye gir.

vatana hizmet et o kadar yıl; hapistesin. hemde suçlu bile ilan edilmeden. yargılanman yıllar alıyor. tek amaç yıldırmak. tek amaç intikam, tek amaç mesaj vermek.

vatana ihanet et, üstüne üstlük pişman değilim beni apo gönderdi de; elini kolunu sallaya sallaya, terörist kıyafetinle zafer turu at.

tamam, akp'yi destekliyor olabilirsiniz. ama buna da birşey demeyin artık. bari bunda "akp yanlış yapmıştır" deyin. takım tutar gibi parti mi desteklenir? neden partiler var? ülkeye hizmet için var! ülkeye kötülük yapmasına rağmen desteklersen napmış olursun? saçmalamış olursun, bir nevi vatana yanlış yapana yardımcı olursun, yandaşı olursun.

ülke öyle bir hale geldi ki, millet atatürk'e ve onun destekçilerine laf ediyor sadece. atatürk kim? bu vatanı kurtaran kişi! (en büyük pay ondadır vatanın kurtulmasında. elbette vatan uğruna savaşan herkes kahramandır ama atatürk bunlardan bir basamak üsttedir, kimse kusura bakmasın.)

sen atatürk'e hadsiz hadsiz laf et, nankörlük et, bize habur'u yaşatan akp'ye şakşakçılık yap, sonra gel atatürk'e dil uzat. ayıptır, vatana ihanettir!

sen teröristi serbest bırak, apo'dan komutlar al (kimse kusura bakmasın ama alınıyor bu bir gerçek.), sonra vatanı koruyan askeri perişan et. ne hakkın var? sen, o adamın bu vatana hizmet ettiği kadar hizmet ettin mi ki bu ülkeye? kimsin ki sen?

dediğim gibi; bunları göremeyen insan ya kördür, ya cahildir, ya da art niyetlidir. başka ihtimal yoktur.
yargi her zaman yanimda olsun, biz istedigimiz halti yiyelim herkesi tutuklatalim ama bize kimse dokunmasin anlayisidir. akillara zarardir.
Bana helal sana haram durumudur.
bağımsız yargı kötü sonuçlar doğurur diyen bakanı, adaletten sorumlu yapmışlar, daha ne yapabilirler ki? onların bildiği en iyi yargı, önyargıdır...
yandaşı sev, karşıtı sik.
yargıyı chp zihniyetinin elinden kurtarmaya çalışmaktır.
hsyk olayında akp'liler çıkıp esip gürledi.
yargı bağımsız değil, yargı siyasi, yargı hede hödö diye.
yargıya demediklerini bırakmadılar.

komutanlar tutuklanadı baktık bu sefer yargı birden bağımsız oldu, ulu oldu yüce oldu.
hatta dün yargıya o kadar kin kusanlar şimdi yargıya laf etmeyin, işini yapıyor demeye başladı.
yani yer yönden mide bulandıran ikiyüzlü bir anlayıştır.
yargıyı akpleştirene kadar sürece olan aciz hareketlerdir.