bugün

taksim'deki olaylardan dolayı suçlanan hükümettir. lan adam avm yapıyor, rezidans yapıyor amk daha iyi yerlerde yaşayın, hayat standartlarınınz yükselsin diye... ama 3-5 kendini bilmez çıkmış oraya "ağaçlar, ağaçlar" diyip duruyorlar. ağaç evde mi yaşıyosunuz olm siz? gavura böyle tepki göstermezsiniz lan.
gezi parkının altında kalacaktır allah'ın izniyle.
zeka seviyesi düşük bir hükümetle karşı karşıyayız.
ülkeyi mahveden kahrolası hükümettir.

bittiği zaman gördüğüm en pahalı şampanyayı alıp, patlatarak kutlayacağım.
Sözüm olmasın gerçek bir parti de verebilirim girişin açık olduğu ama belli olmaz.
31cilere, sevişgelere ve piizcilere kendini sevdirememiş, sevdirmeye çalışmamış parti.
hatalılar tabii. bırak devam etsin 100 yıllık yerleşik düzen. bu köpekler herhangi bir şeyi haketmiyorlar. onların 31 çekmesine, sevişmesine, alkolüne bir de meb müfredatında kodlanmış ideolojilerine dokunma yeter.
çok korkuyorlar. Yurtseverlerden, yüreğinde vatan sevgisi olan her bireyden tek tek korkuyorlar. Baskılar bizi yıldıramaz, yaptıkları her zorbalık bizi daha da büyütüyor.
öğretmenini bekar ve evli diye ayıran hükümettir.
hükümet değil valiliktir. abd türkiye valiliği.
ne kadar sıkarsak sıkalım içinden bir mucit çıkmaz, olsa olsa ara eleman çıkar. ara elemanın aklına gelen herhangi bir çılgın projeden de bu yüzden hayır beklenmez.
önümüzdeki 10 yıl boyunca kurtulmamızın pek mümkün görünmediği hükümet.
kayseri'de oynanan süper kupa maçı'na otobüslerle insan taşıyan hükümet. korkaklığın bu kadarı.
nedense stadyumlarda, meydanlarda otobüslerle adam taşınmayınca destekçileri görünmeyen hükümet. yoksa her gittikleri her yerlerde yuhalanıyorlar, protesto ediliyorlar.
şimdiye kadar hiçbir hükümetin cesaret edemediği "kelle vergisi" 'ni, "genel sağlık sigortası" adı altında icat eden hükümettir.
önüne gelen herkesden haraç kesmeye çalışan şakirt haramilerdir.
"bu ülkenin hor görülen imam hatip mezunlarına, başörtülü bacılarına cenneti vaat etmiş ve onlara yapılanların öcünü o veya bu şekilde almış hükümettir" zira bilirsiniz bizde siyaset de kan davası gibidir.

Bu başörtülü bacısının gözünden diye düşündüğüm nacizane görüşümdür. şimdi birazda sandığa gömülen %50'nin, benim de içinde bulunduğum başbakansız güruhun bakış açısına bakalım:

"adeta bir kültür mozaiği olarak nitelendirilen bu ülkeyi mümkün olan bütün kombinasyonları deneyerek bölmeye çalışan, başörtülü bacısının amacı sadelik ve iman olan örtüsünü kendi diline ve başkalarınınkine pelesenk ederek -onun veya bunun genelde pis- siyasetine alet eden, ezelden beridir islamı yaşam biçimi olarak benimsemiş ve bunun doğrultusunda yönetilmeyi içten içe arzu eden ancak bunun atatürk'den itibaren baskılandığını ve bu yüzden nice acılar çektiğini düşünen halkın bu güdüsünden yola çıkıp dini adeta bir sömürü haline getirip bunu yine kendi siyasetine ve emellerine alet eden, yalnızca ona oy veren kesimin hükümeti olduğunu açıkça beyan eden hükümettir"

yok imam hatipliler neler çekmiş, yok ikna odalarıymış, yok baş örtülü kadınlar çocuklarının yemin törenine alınmamış. haklılık payları var mı? tabii ki yok değil. bu noktada şu aralar tartışma konusu olan her durumu bünyesinde barındıran istisnaların kralı rahmetli babam geliyor aklıma.

doğulu ve alevi kökenli bir ailenin çocuğu olarak ilk imam hatip mezunlarından biri olmuş, başka bir meslek edinmek isterken başka bir şehirde eczacılığı kazandığı halde maddi yetersizlikten gidemeyip bulunduğu ilde eğitim enstitüsüne devam ederken bir yandan müezzinlik yapan, kutsal kitabı ezberinden okuyabilecek, hatta ilgili alanlarda çeşitli dereceleri olan babam , bu ülkenin temeli olan belli ilkelere bağlı, düşünceleri ve reformlarına minnet duyduğumuz atatürk'e saygılı ve bir o kadar sevgi dolu, islamı hiç bir zaman yobazlığa alet etmeyecek kadar aydın ve islamın hoşgörü, saygı, iyi niyet, şükür, yaradılanı yaradandan ötürü sevmek gibi temel ahlaklarını edinerek yetiştirmeye çalıştı hepimizi.

şimdi gelmiş bazı densizler, ben laiğim diye bana dinsiz diyor; bir onların zannettikleri ve köşe bucak kendilerine sakladıkları allah'a şirk koşuyorlar.
küçücük kız çocuğu elini öpmek isterken, tahrik olmaktan korkup kendilerini geri çeken, hatta bazen öğrencisi kendisine selam verip iyi dersler dilediğinde bir kenara çekip "benim inançlarıma göre bir kadının bir erkeğe böyle selam vermesi yanlıştır" diyen, kısaca bir tarafları ellerinde gezen sözde dindarlar gelip bana dinsiz diyebiliyorlar.

din hiç bu kadar göz önünde olmamış ve hiç bu kadar ayaklar altına alınmaya çalışılmamıştı.

altın vuruş her günün olduğu gibi bugünün de kahramanı olan babamdan gelsin, kısaca:

"daha dün götünü yıkamayı bilmeyen bugün abdestliyim diye geziyor"

edit: bu ülkede imam hatipliler, başörtülüler engellerle karşılaştıysa onlar tarafından mağdur bırakılanlar da oldu.
şeker komasına girmiş bir adamı ben muayene edemem bu erkek diyen şerefsiz, sözde dindar, ruhu orospu kadın doktorları da gördü bu bünye.
daha güzel eksile yavrum.
damat ferit hükümeti gibidir.
gelmiş geçmiş en önemli ve başarılı türk hükümetidir. cesaret, azim, gayret, liderlik hepsi bir arada toplanmış. türkiye bu yönden çok şanslı bir dönemden geçmekte akp ile birlikte.

yaşasın akp büyüsün türkiye!
cemaatçi temele sahip olan ve kendileri gibi olmayanların ölümü hakettiğini düşünen, neo-nazileri kıskandıran faşist parti. (gezi olaylarında ankarada'ki parkta polis tarafından öldürülen gencin öldüğü noktaya, m. gökçek'in polise teşekkür afişi astırmasından ve istanbul valisinin tehditlerinden, istanbul valisinin ve başbakanın polis orantılı güç kullandı ve gereğini yaptı açıklamalarından bahsediyorum)
Gezi Parkında ölen gençleri yok sayan bir hükümet,
şu anda Arap milliyetçiliği peşinde...
Zulme karşıyız fakat önce hükümet olarak kendi vatandaşınıza yaptığınız zulümü bırakın!
hayatımda yaşadığım en büyük haksızlıkların müsebbibi. gençliğimin en güzel yıllarını çürüten hükümet.

elbette bunu bizzat rte nin ya da yanındakilerin yaptığını söyleyemem. belki bunların yancıları, belki tıpkı kanser gibi güç odaklarının yanında kümelenen, iktidarda olana yandaş olan böcekler...

nefret mi ediyorum? hayır. kemalist, darbeci, terörist ya da faşist hükümetlerden bin kat iyidir.
2 defa bizi savaşa sokmaya çalıştı.

ırak savaşı

suriye savaşı

şimdi üçüncü denemede suriye savaşına sokacak gibi görünüyor.

lütfen savaşa destek verenler gitsin kendileri savaşsın.
türkiye'ye deki abd yönetiminin yasal halidir.
Kadıköy'de 25 kişinin eylem yapabilirler diyerek göz altına alınması ile korkunun tavan yaptığı hükümettir.
bir iki yem atıp koyunları kandıran %36 civarı oy almışken %10 seçim barajı yüzünden %50 gibi gözüken parti.
milyonlarca doları libyalı, suriyeli teröristlere hibe eden hükümettir. kendi koyunlarını ise makarnayla besler. bu yüzden hepsi maldır.
her kesimden oy alabilme yeteneğine sahip hükümet.

mesela yakında almanya'da 5 yıl çalışmış zaza vatandaşlar için de ücretsiz yemek hizmeti falan çıkarabilirler.