bugün

şimdilerde herkesin kürtçe şarkılar söyledigini görünce insan anlayamıyor. anlamak mümkün de degil. zamanında ben kürtçe şarkı söyleyip buna da klip çekicem deyince asılmıştı bu insan.

doğrudur yanlıştır girmiyorum. kürtçenin türk hükümeti tarafından kabul edilmesi içimi acıtır. ama sesimi çıkarmam, mutlak benden daha iyi bilenler vardır.

lakin, dün siz benim dinlediğim bir şarkıcıyı, sanatçı* kürtçe şarkı söylediği için asarken, bugün ülkenin en çok izlenen programlarında ibrahim tatlıses'ler, izzet yıldızhan'lar nasıl kürtçe şarkı söyler ulan benim gözüme baka baka??

siz bana bunun hesabını nasıl verirsiniz?

bu adam göte göt dediği için mi sürgün edildi?

kürtçeyi sevmiyorum, ama sizden nefret ediyorum, uyum yasaları, avrupa birliği diye diye poponunuzu sattığınız için. ülkenin karakterini sattığınız için.

son olarak ahmet kaya iyi bir şarkıcı, sanatçıdır. şarkılarını severim.

kendisini de severim. pkk'lı olduğuna hiçbir zaman inanmadım. ben kürtüm dedi bağıra bağıra. şuçu da buydu. kaldıramadık.

sevmediğim bir olay, ama mecburen;

tanım: ölmüş sanatçı.
hakkında çokça zamandır bir şeyler yazmak istediğim ancak hislerimi tam olarak aktaramamaktan korktuğum için geri durduğum, "bir acayip adam".. ahmet kaya beni tüm şarkılarıyla o denli etkilemiştir ki türk müziğine olan sevgimin yegane sebebidir.. onu canlı olarak bir konserde izleyememiş olmak içimdeki en büyük uktelerden biridir.. hiç bir kalıba sığmayan, isim vermek de dahi zorlanılan bir müzik yapmıştır.. her şarkısı ayrı bir dokunur insanın içine.. sesi öyle içtendir ve öyle bizden söyler ki kayıtsız kalmak imkansızdır sazına, sözüne..

ne olmuştur da bu gün ahmet kaya ismi bu derece bir allerjiye sebep olmaktadır bazı bünyelerde.. malatyalı gariban ahmet, denizi ilk defa 15 yaşında gören ahmet, o yaşa kadar türkçe'yi bilmeyen, istanbula geldiğinde ezilen, hor görülen ahmet, sevdiği kız "rica ederim" deyince küfür etti sanıp üzülen ahmet ne yapmıştır da bu kadar büyük çaplı olay olmuştur, yıllarca memleket gündemine oturmuştur.. evet sivri dillidir, evet heyecanlıdır.. ama bu papağan gibi tek bildikleri "bölücüdür o bölücü" demek olanlar için yeterli sebep değildir herhalde..

ne olduysa magazin gazetecileri derneğinin ödül töreninde oldu. bazıları gibi malak gibi oturmayı değilde mertçe fikrini söylemeyi seçti.. çıktı ve sadece şunu söyledi.. "ben kürtçe bir kaset yapacağım, klip çekeceğim. bunu yayınlayacak cesaretli insanların olduğunu biliyorum.." evet sadece bunu söyledi ahmet kaya ve akabinde ercan saatçi ve serdar ortaç başta olmak üzere üç kuruşluk beyne sahip, götümün milliyetçileri bir anda gaza geldi.. adam kürtçe diyordu bir kere, alenen bölücülüktü bu.. ağzının payı verilmeli, vatan kollanmalıydı.. çatallar, bıçaklar havada uçuştu.. o pek medeni, elit, sosyete vs. olduklarını iddia eden çakallar sürüsü nerdeyse linç ediyordu ahmet kaya'yı.. ayağa kalktılar, esra ceyhan denilen yüzyılın yalakası en ön safta başladılar onuncu yıl marşını söylemeye.. birileri memleketi bölmeye çalışıyordu ve kahraman vatanperverlerimiz çıkıp ona gereken dersi vermeliydi.. kim daha çok seviyordu bu memleketi acaba? kıçını aydın doğana yaslamış, fanatik spor yazıları dışında iki kelimeyi toparlamaktan aciz en şahane milliyetçimiz ercan saatçi mi, yılışık, ortaokul seviyesinde ki kırk bin şarkıyla beynimize yıllarca tecavüz eden, aklı fikri bu gece kimi siksem, kimi götürsem olan serdar ortaç ve benzeri "sanatkarlarımız" mı, programına her gelen sanatçıya sınır tanımaz bir yalakalık yapmak da usta, herhangi bir politikacıya herhangi bir ufak eleştiri geldiğinde kıçı tutuşan, neresiyle özür dileyeceğini şaşıran esra ceyhan mı? yoksa "arka cebimde yarım metrelik kefenim var. her anlamda yani. ölürsem, bir tek isteğim var. kimse ama hiç kimse bu ülkeyi sevmiyor demesin. ben edirne'den ardahan'a kadar bu ülkeyi çok sevdim." diyen ahmet kaya mı?

ne oldu peki sonra? kürtçe kaset mevzusu yüzünden bu ülkeyi terketmek zorunda kalan ahmet kaya bu günleri görebilseydi keşke.. bu gün devletin resmi televizyonu kürtçe yayın yapıyor.. kürtçe şarkılar, klipler ekranlarda dönüyor..ne oldu şimdi? dün bu ülkede yeri yok deyip, babanızın malı gibi sahiplendiğiniz vatanınızdan kapı dışarı ettiğiniz ahmet kaya'nın söyledikleri daha üzerinden beş sene geçmeden gerçekleşmedi mi.. memleketine hasret öldürdünüz adamı, gözü açık gitti.. vatan denilen kutsal imajı her daim bölünmeye hazır amip belleyenler kafalarını soktukları kum beyinlerine kaçmış olacak ki onu en yalın haliyle sktirettiler bu memleketten..

"giderim buralardan
giderim bir gece vakti
umurunda olmaz, umurunda olmaz, umurunda olmaz
bilirim

ya beni sararsa, ya beni sararsa, ya beni sararsa
memleket hasreti

bagırsan duyamam ki
istanbul'da degilim ki"

istanbulda değildi..sahiplerine bırakmıştı istanbulu ve gitmişti.. ondan daha çok sevenler vardı ne de olsa bu ülkeyi.. daha çok hakendenler.. sahipleri vardı buranın ve onlar karar veriyorlardı paralarıyla, gazeteleriyle, televizyonlarıyla, kimin gidip kimin kalması gerektiğine.

o bu toprakları en iyi bilendi.. malatyada doğmuş, ergenliğinin ortasında büyük şehre gelmişti.. ezilmeyi, dışlanmayı, hayat mücadelesinin ne demek olduğunu en iyi o biliyordu.. götü boklu ercan saatçiler, kıt akıllı serdar ortaçlar değil.. milliyetçi nutukları ile halkın beynini yıkadılar.. kimse anlamdı onu..

"ne diyarbakır anladı beni yar ne de sen
oysa ne çok sevdim ikinizi de bilsen.."

bu olaylardan kısa bir süre sonra şu meşhur kaset çıktı ortaya.. bir pkk konserinde çekilmiş.. ahmet kaya sözde kürt devleti bayrağı, apo posterleri altında şarkı söylüyordu.. yıl 1993.. bu kasetin sahibi neden bu kadar sene beklemişti, neden tam da bu olayların üstüne ortaya çıkarmıştı kimse sormadı bunu.. aradan zaman geçti, ahmet kaya'nın 1993 yılında hiç yurtdışına çıkmadığı anlaşıldı.. tezgah çok güzel işlemişti.. bu ülkenin sahipleri hamaset rüzgarlarını yurt sathına yaymış, onu memleketinden ite kaka göndermişlerdi..

"Burda bu şarkıyı söylerken benim Türkiye'de yaşadığım çok zor günlerde bir merhabasını istediğim, fakat o merhabayı esirgeyen ulusal anlamda bu kaderi paylaştığım bütün arkadaşlarıma ve dostlarıma ince bir sitemdir. Umarım bunu anlarlar" diyordu son kasetinde.. anlamazlar gözüm, anlamazlar.. malesef anlayamazlar..
Zamanında çok dinlediğim efsane adam. görüşleri, karakteri beni ilgilendirmez ama yiğidi öldürüp hakkını veriyim, Türkiye'nin sayılı sanatçılarından biriydi. yemin ederim eğer o olaylar olmasaydı da uzaklarda ölmek yerine vatanında, memleketinde ölseydi cenaze konvoyunda rahat 2 milyon kişi olurdu.
"kurtce sarkı soyliyecegim buna da klip cekecegim" dediginde yerinden hoplayan zıpır ve gereksiz sahsiyetler, ardından fransızcadan ogrendikleri "je taime" ile sarkı yaparken turklukleri nerede idi?
o zamanlar yuhalayanlar, kufur edenler, kurtce yayın baslarken neden alkışladılar?
acaba o gun kürtce yerine ingilizce deseydi cok matah bir olaymış gibi herkes alkışlamaz mıydı?
sorularını akla getiren ardından aynalar belgeselinde "edirne'den ardahan'a bu ulkeyi cok seviyorum" diyen, vatanın bölünmezliğini savundugu aynı belgeselde tekrar gorulebilecek sahsiyet

son olarak kendisine sarkıyla mesaj gönderenlere gayri gider oldum sarkısıyla guzel bir cevap vermiştir.
insanlarını ziyan edip sonra pişman olmakta türkiye’nin üstüne yok! sen de ziyana uğrayanlardansın...

ruhun şad olsun güzel sesli insan.
her dinlediğinde aynı tadı, farklı duyguları verebilen ender insanlardan. keşke ölmeseydi...
bu ülkede boktan başka birşey üretmeyenlerin sanatçılığına laf attığı kişi. müziğini beğenip beğenmemelerini kastetmiyorum, sanatsal anlamda eleştirmiyor çoğu. bu boktan eleştiriyi yapan insanlardan daha çok ülkesini seven, ülkesinin hasretiyle ölen kişi. sanatçısına nasıl davrandığını görüp, mehmet ali ağca ve bilumum katilleri omuzlara alan halkı görünce utandım. yazarını linç etmeye kalkışan, sanatçısını yurtdışına tek başına ölüme gönderen halk hiçbirşeyi haketmiyordur.
--spoiler--
hoşçakalın anılarımı bıraktığım insanlar,
mutluluğu için dövüştüğüm insanlar,
yedi bölge, dört deniz,
yedi iklim, altmış yedi şehir,
okullar, mahalleler, köprüler, tren yolları...
deniz kıyıları, balıkçı motorları, takalar,
asfalt yolu boyu dizilmiş fabrikalar,
ve işçiler ve köylüler...
hoşçakal ülkem
hoşçakal anne, hoşçakal baba, kardeşim,
hoşçakal sevgilim, hoşçakal dünya,
hoşçakalın dünyanın bütün halkları,
sınırlı olmayan mekâna,
sınırlı olmayan zamana gidiyorum ben;
en sevda halimle, en yaşayan halimle,
gidiyorum dostlarım,
hoşçakalın, hoşçakalın...
beni yaşamımla sorgula iki gözüm,
beni yüreğimle, beni özümle,
bilimle anla beni, felsefeyle anla beni,
tarihle anla beni,
ve öyle yargıla.
--spoiler--

ahmet kaya şöyleymiş, ahmet kaya böylemiş... zart zurt. şarkılarını seviyoruz; kendisini sevmiyoruz falan filan... bırakın bu ayakları. pkk sempatizanı değilim ama bu adamı çok seviyorum. bu şarkıların çıktığı yer, o güzel kalbi değil mi bu adamın ?
haydi git-haydi gül kadar güzeli görülmemiş şarkılar yapmış pkklı olmayan gerçek bir devrimcidir.
Ses tanrısıdır. yoldaştır. candır.

--spoiler--
Adam beni görünce "Yaşasın Türkiye!" diye bağırıyor. Sanki ben uzaydan gelmişim.
--spoiler--

görsel
ne kürt olmayı, ne türkiye cumhuriyeti vatandaşı olmayı, ne de solcu olmayı başaramamış rahmetliktir. keşke sadece sanatçılık yapsaydı.
Dün 56. doğumgünüydü. türkiye'nin sanat dalındaki en büyük ödülü sayılan 'cumhurbaşkanlığı kültür ve sanat büyük ödülü'ne müzik dalında ahmet kaya'nın layık görüldüğü dün açıklandı.
hiçbir şey demem Memleket Hasreti derim.
sanati da kişiliği de sağlam insandir. serdar ortaç'a daima tercih edilir. serdar ortaç'a sanatci diyen ahmet kaya'nin adini agzina almasin mümkünse. bıktı bu millet ırkçı, faşist, kafatasçi düsüncelerden. bazen yapici olmak lazim, ama mütemadiyen provokatorluk yapip vay efendim şöyle hainmiş vay efendim böyle kürtcüymüş demek ayni corbayi isitip isitip onumuze koymaktir. öldü gitti adam ne var ? bazilarinin düsünmeye bile korktugu seyleri 10 yıl once söyledi ve bugün o soylenenler bir bir gerçeklestiriliyor. madem bu adamin soylediklerine bu kadar karsıydılar, neden ahmet kaya'nin söylediği seyleri ileri goturup devletin televizyonuna kürtce yayin yaptiran iktidar partisine hala oy veriliyor ? gidin serdar ortac dinleyin, jötem diye bağirin. youtube yorumu kıvamında yorumlar yapiyorsunuz ya o dellendiriyor beni.
türkiye genelinde, hakkında hakim olan görüş; "şarkıları güzel ama politik görüşünü sevmiyorum." olan şarkıcı.