bugün

ahlaki yönden toplumun çoğunluğuna göre olumsuz bir olay olmasına rağmen yapılan bu terbiyesizce hareketi gelişmişlikle bir tutan insanlardır.
aynı zamanda, gelişmekte olan ülkelerde *bolca bulunan insanlardır.
tutuğumuz orucu açlık, takımımıza sevgimizi bir maçlık, ay başında aldığımız maaşı harçlık sanan düşüncesiz insanlardır.
ahlak yönünden zayıf kalmış insanlardır. genellikle halk arasında yerine göre bu tip insanlar için "karnı geniş" tabiri kullanılır.
modern zaman 'hastalıklarının' en önde gelenlerinden ve en normallerinden(!) olan marazi insanlar...
Son zamanlarda liselerde çok fazla bulunan, önündeki kızın haberi olamadan etek altı fotoğrafını çekmeye kasan ve bunu da gelişmişlik göstergesi olarak etrafta gururla anlatan insan hayvanları .
pişmişliğin son noktasında olan insanlardır, ki çoğu zaman havalarından yanlarına yaklaşılmaz, çoğu zaman kendilerini ''dadından yinmez'' olarak görürler, ama herhangi bir ortamnda da g.t gibi açık kaldıklarında ilk yardıma başvuran kişiler de kendiler tarafından oluşturulur
(bkz: ahlakın göreceli bir kavram oluşu)
tabiki gelişmişlik değildir ama bazı insanlar bunu nerdeyse "türbanlı vatandaşlar ahlaklı türbansızlar ahlaksız" demeye getirmiş m.akif ersoy şiiri ile de destekleyerek!
tekrar diyorum (bkz: haddi gelenin haddi bildirilir) her oratmda ve her yerde! ahlak anlayışını sadece "türbandan" ibaret görenler, çıkın karşıma sizi sözlerimle tekme-tokat dövmezsem adam değilim ben!
yine bir göreceli hedenin sorunsal yaratması durumuyla karşı karşıyayız.

ahlak nedir?
ahlaklı olmanın veya olmamanın kriterleri nelerdir? önce bu iyi saptanmalıdır ki zihniyetin vahimiyeti kavranabilinsin.

gelişmişlikle ahlaklı olmak ne kadar alakalıysa; ahlaklı olmamakta ancak o kadar alakalıdır.
tıpkı bu sekilde düşünen zihniyete çemkirirken aslında onlarında böle düşündükleri için gelişmemiş olduğunu düşünmek gibi.

kısacası ahlakla gelişmişlik arasında tartışmaya değer bir bir bağlantı yoktur.
afrikada daltakim gezen insanlari eger bir medenisehrmize(!) getirirseniz ayni sekilde taslanirlar.orda ahlaki kriterler buraya uymaz burdakilerde oraya. ama artik turkiye cumhuriyeti sekilcilikten vazgecmeli ve de insanlarin kafasinin icindekilerle degilde kici basi ile yargilamayi birakmali. cunku bu sekilcilik neyazik ki ulkemizin canina okuyor ama bazi gruhlar yuzunden daha da okuyacagi kesindir. cunku bir insan bir insanin zekasi ile yenemiyorsa boyle abidik gubudik seylerle beyin yemekten daha dogrusu hiyarligi ile mat etmeye calisir. kanuni olarak her bireyin istedigini yapma hakkı (kanuni cervelerde tabiki) kisilerin en buyuk temel hakkıdır. yok ben bu hakkı cignerim diye dusunuyorsan herkezi kendi dar dunyana sigdirmaya calisiyorsan, sana yirmibirinci yuzyilda oldugunu hatirlatirim. ve sana soz veriyorum ki zaman makinesini icat edeyim seni ve boyle dusunenleri belesten ortacaga yolcu edeyim. bunu yapayim ki hic olmazsa basagrisi cekmiyelim.
ahlaklı olma gibi bir şansları kalmadığı için ahlaksızlığı gelişmişlik olarak göstermeye çalışan zavallılardır.
ahlaksızlığı ile bir yerlere gelebileceğini sanan insanın bir başkasının değerlerine saygısızlığıdıe. ahlaksızlığı sadece küfür olarak algılamak değil aynı zamanda diğer insanların haklarına taciz etmek olduğu vs. şeklinde bilmek gerekir.
ahlaksizligi durustsuzluk baskasinin malini calan, kimseye saygisi olmayan insan olarak tanimlarsak ise yaramayan insanlardir. ama eger ahlaksizlik toplumun sacma tabularindan kurtulmaksa toplum tarafindan yuturulmaya calisilan tabulara kanmamaksa cok buyuk insanlardir.
(bkz: ahlak felsefesi)
ahlak ne demek bilmeyen insanlardan çok daha faydalı olan insanlardır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar