bugün

türkçe'ye aç gözünü şeklinde çevrilen, senaristliğini ve yönetmenliğini Alejandro Amenabar'ın yaptığı 1997 yapımı müthiş başarılı film.
2003'te aynı senaryoyu, yönetmen Cameron Crowe da tom cruise'u başrol oyuncusu yapıp, vanilla sky adı altında izleyiciye sunmuştur. tabi ki amenabar'ın eline su dökememiştir.
alejandro amenabar'ın tesis ile birlikte en başarılı filmidir. ispanyol yönetmenin ustalığını ortaya koyduğu filmdir de denilebilir.

hollywood da bu güzel senaryoyu kaçırmamış tekrar çevrimini * yapmıştır elbet, ancak sonuç hüsrandır tabi.
amenabar insanının henüz çeyrek asırlıkken yazıp yönettiği filmdir, ki sonradan vanilla sky versiyonu çekilmiştir ki amenabar'ınki kadar başarılı değildir...

"nedir gerçek, hangisi gerçek, what is matrix ulan" minvalinde geçer ama matrix'ten çok daha önce kaydedilmiştir...

a'dan z'ye sürükler insanı, hele gökdelenden atlama sahnesi delidir, sürükler dedim ya, gökdelenden aşağı atlayan sizsinizdir sanki, o derece, ki çekilmiş daha doğru bir tabirle gördüklerim arasında, en iyi atlama sahnesidir...

ve son 10 dakikası alıp götürür izleyeni...
izleyin...alıp sizi de götürsün...
aman be amenabar naptın sen?...daha çok duyacağız bu adamın ismini....
diğerleri için: (bkz: the others) (bkz: the sea inside)

"tik tak tik tak,,, aç gözlerini...."
bu akşam line tv'de verilmiş ilginç ve etkileyici bir film. yönetmenin diğer bir filmi için (bkz: içimdeki deniz)
süper ötesi bir filmdir. senaryo ve işleyişi de bunla orantılı olarak harikadır.. izlenilmesi tavsiye edilir ayrıca vanilla sky'dan da güzeldir.
the mars volta nin l via l viaquez sarkisinda gecen soz.

l via
durmiendo en paz
abre los ojos
todo cambiara
usta yönetmen alejandro amenabar'ın 25 yaşında çektiği filmimdir. filmde Penélope Cruz*, Eduardo Noriega*, Fele Martínez* ve Najwa Nimri* rol almaktadır. 1997 yılında yapılan filmin imdb puanı ise 7.8'dir.

(bkz: http://www.imdb.com/title/tt0125659/)

Konusu:
Bir hapishanenin karanlık bir hücresinde psikiyatrik tedavi gören 25 yaşındaki Cesar doktora oraya nasıl düştüğünü anlatmaktadır. Oysa Cesar iyi bir geleceği olan, iyi görünümlü bir gençtir. Kaderi o güne kadar yüzüne hep gülmüştür. Bir gece en yakın arkadaşı, Paleyo , Sofia adındaki kız arkadaşıyla tanıştırır onu. Cesar, Sofia'yı görür görmez ona aşık olur ve arkadaşının elinden almakta da bir sakınca görmez. Fakat Cesar'ın peşinde Nuria adında bir kadın da vardır. Cesar bir gün onun eve gitme teklifini kabul eder. Ne var ki Nuria, Cesar'ın Sofia'yla olan ilişkisini öğrenmiştir; arabayı deli gibi uçuruma sürer ve kazada ölür. Cesar ise yüzündeki asla iyileşmeyecek yaralar ve mahvolmuş bir hayatla başbaşa kalır. Tüm doktor müdahaleleri de Cesar'ın yüzünün düzelmesini sağlayamaz...

- 'abre los ojos..abre los ojos... abre los ojos..'

filmin senaryosu harikadır. özellikle konu ilerledikçe, hayal ve gerçeği birbirinden ayırmakta zorlanabilirsiniz. Penélope Cruz'un oyunculuğu görülmeye değer. alejandro amenabar'ın diğer kaliteli filmleride tavsiye edilir.

(bkz: Tesis)
(bkz: the others)
(bkz: Mar Adentro)
mar adentro'yla daha da tanınan ispanyol yönetmen alejandro amenabar'ın yetenekliliğini gözümüze sokan başarılı film. filmin ilk yarım saatinde cesar'ın sofia'ya abayı yaktığını görüyoruz. sofia'nın cesar'la tanışmasına vesile olan ise cesar'ın yakın dostu paleyo! tabi durum bu kadarla da bitmiyor. nuria'da cesar'a kafayı tam manasıyla takmış. hatta bir kovalamaca şeklinde. filmin başlangıcı itibariyle kafayı taktığımız sorulardan en mühimleri senin için mutluluk nedir? ve tanrıya inanır mısın? mutluluk, nuria için bir an dahi olsa cesar'ın yanında olabilmesinde yatıyor. cesar, çok uzaklarda olsa dahi durum değişmiyor. bir de tanrıya inanır mısın sorusunun akabinde kendisinden çok cesar'a zarar verme isteğini anlamlandırabiliyoruz. kazayla birlikte yansıtılan olumsuz halet-i ruhiyeler biraz da dış görünüş takıntısına, insanın yaşarken değerini bilmediği olguların bir anda ne kadar önemli oluverdiğine dikkati çekiyor. filmin yarım saati ile bir saati arası bu şekilde psikolojik çıkarımlarla etkilyici bir tarzda devam edip gidiyor.
şu malum lambanın altındaki yerde yatışla beraber film kollara ayrılıyor rüya ve benlik ritüeli ile gerçekler arsında mekik dokunuyor. bu sahneden itibaren bir nevi kurgu/ kurmaca filmi alıp götürüyor. gerçek ve rüya yaşamak istenileni sorguluyor adeta.
film de en beğendiğim sahne şu kusur bulma sahnesi. var ya çizimler yapılıyor karşılıklı. kusurlara subjektif yaklaşılmaması öneriliyor subjektifliğin içerisinde. her ne kadar şu cesar'ın etkilenme sahnesi hayat kokan fotoğraf kareleriyle desteklenmiş olsa dahi biraz zorlama sanki.
hayli ciddi bir film. hatta üzerinde önemle durarak 2. kere izlenmeyi hak ediyor.hollywood'un boş durmayıp el atması da senaryosunun farklılığından kaynaklanıyor. lakin ilkler her zaman ilktir, bunu hissediyoruz filmde!
10 üzerinden 8!
penelope cruz a ilk goya sını kazandıran film.
aşmış amenabar filmi.
özellikle finali bitiren film.
kesinlikle izlenmesi gereken ve uyarlaması olan vanilla sky'dan 5 kat daha güzel olan film. ispanyol sinemasına aşık biri olarak "aşkımın bir diğer sebebi" diyebilirim.
alejandro amenabar'ın 1997'de çektiği filmdir. harika bi filmdir birçok mesaj vermesine rağmen güzelliğin geçici olduğu önemli olanın akıl sağlığı olduğu fikrini bana kabul ettirmiş sevilesi, izlenesi bir başyapıt.
edit: amenabar 25 yaşında çekmiş amk daha ne yapsın.
vanilla sky'dan sonra haberdar olmak ne kadar büyük kayıp.
american mainstream sosundan önce el değmemiş orjinal pastayı yemeniz önerisiyle;
afiyet olsun.
Türkçe'ye yeni bir deyim kazandırabilecek filmdir.

Fatih'in istanbul'u fethettiği yaşı geçenler için, Amenabar'ın Abre Los Ojos'u çektiği yaştasın diyebiliriz artık.

Tavsiyem bu filmi gündüz gözüyle, hayatın canlılığıyla değil; gece ve mümkünse yalnız izleyin. Zira izlerken karışacak olan kafanızın, bir de başka etkenlerle meşgul olmuş olmasından pişman olursunuz film bittiğinde.
durust olmak gerekirse, cok uzun zamandir film falan izleyecek vakti bulamiyorum. takriben iki gun once hasta olmam sebebiyle cumartesi aksamimin evde gececegi netlesince 'iyi madem, firsat bu firsat, patlatalim bir film' dedim, ispanyolca ogrenmek icin kicimi da yirttigimdan best spanish movies minvalli bir google aramasi sayesinde ulastim bu filme.

Bu kadar gereksiz detay yetmistir muhtemelen, demek istedigim su ki; ben oldboy'dan beri boyle beynimi yakmadim, boyle sarsilmadim. ne iyi etmisim de hasta olmusum dedim, yalan soylemeyecegim. hemen arkasina bir de thesis patlatmayi dusunuyorum amenabar abimizi tanimisken. kendisini, bu filmi cektigi yasta tanimis olmam benim eksikligim ve ayibimdir.

izleyiniz.
Muhtemelen ispanyol veya latin amerika yapımı film.

Abre - açmak
Los - ingilizce your anlamına geliyor. Türkçe karşılığı yok, bir ek.
Ojos - gözler
ispanyol yapımı harika bir psikolojik gerilim/gizem filmi. Her sahnede noluyo lan nidalarıyla izlememek mümkün değil. Sonunda ise, "çüş ama yeağğ, e pes artık" demeyeni bu filmi izlemiş saymıyoruz.

--spoiler--
Aslında şu an sözlükte yazmıyorum, siz yoksunuz, burası hiç var olmadı, hepsi benim kafamda yarattığım olaylar, gördüğüm rüyalar. ben neyim? Kimim? Ne işim var burda? Bunu öğrenmek için en yakın pencereye gidip atlayacağım. Umarım bu karmaşık bilinçaltı eserleriyle dolu rüyamdan uyanırım ve gerçek dünyama dönerim.
Beni güzel hatırlayın, öptüm. Hepinizi seçose.
--spoiler--
konu olarak matrix + inception karışımı olan, gizem ve gerilim barındıran çok beğendiğim bir ispanyol filmi. çok fazla yazmak istemiyorum. yaşamın simülasyon olma ihtimali üzerine filmleri seviyorsanız açın ve izleyin.

buna benzer bir başka film ise 13. kat isimli film. bu filmleri izleyin. ufuk açıcı filmlerdir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar