abdullah gül ün kürdistan demesi

cumhurbaşkanı abdullah gül, terör örgütü pkk ile mücadelede ırak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin işbirliğinin önemli olduğunu söyledi. gül, kuzey ırak yönetiminden ilk defa "kürdistan bölgesel yönetimi" olarak bahsetti.*

kaynak: http://www.mynet.com

(bkz: bana pizivink didi) *

(bkz: bağa mı didin bağa)

(bkz: büyük ortadoğu projesi)

Abdüllah gül'e sözü geri aldırılıp aynı hitabı bir daha kullanmayacağına dair annesi ve babası üzerine yemin ettirilmesi ile tatlıya bağlanacak hadise.

Bizim kırmızı çizgilerimiz vardı. Yok ben veya sen koymadık, ne bu çizgileri ne de bu isimleri. Bizzat devlet adamlarımız koydu. Şimdi durup dururken kürdistan kelimesi çok normal bir şeymiş gibi telafuz ediliyor. Haa normal bir kelimeydi de yıllardır niye bize kırmızı çizgi deyip durdunuz? Yakında ermenistan sınır kapılarını da açarsınız. Açın açmasına da bunca sene neden kapalı kaldı? kıbrıs mı ? Orada ne olup bittiğini, ab denen gudubet kurum için nelere imza attığımızı bilmiyorum.

sık sık nereye kadardır. rum devletine rum kesimi demek gibi bir saçmalıktı. isabet olmuş.

(bkz: abi gördün mü kız bana canım dedi)

celal talabani'niyle öyle sarma$ dola$ olmasından belliydi. kürt sorununda iyi şeyler olacak dediği buydu heralde.

yeni bir sakız markasıdır.

abdullah gül kürdistan demek,

oturan boğa kızmak,

hım hım hım yapmak,

lafı götünden anlamak.

bir gerizekâlı gibi olan bir şeyi yokmuş gibi davranarak yok edebileceğine inanmamasından kaynaklanır.

olan bir şeye yok demek gerizekâlılıktır. "evrim yoktur" bu gibi bir yaklaşımdır meselâ.

bop'ta son aşamalara geçildiğinin göstergesi olaydır. sonra bir cümle ile pkk bitirildi, barzani pkk'yı bitirecek şeklinde hayallere dalınıyor. adamlar zaten isteklerini almışlar kürdistan kürdistan diye kıçlarını yırtıyorlardı onu da aldıklarına göre zaten silah bırakırlar. ama işleri yöneten abd'nin işine geliyor mu yoksa başka şekilde mi ilerleyecek işler şimdilik tahmin etmek zor.

şaşırılmasına şaşırılacak demeç.

kuzey ırak' a geçerken pasaportunuza kürdistan kaşesi vuruluyorsa daha sonra şaşırmak nedendir? ağlak çocuklar gibi "yok işte yok işte" demenin alemi yok. kaldı ki macaristan desek macaristan olacağı da yok herhalde. asıl şaşılması gereken, günümüzde neyi nasıl algılayacağımıza dahi bizim değil "medya"nın karar verir oluşudur.

türk devleti ve burjuvazisi açısından geç kalınmış bir durumun tamamlanmasıdır. çünkü kürdistan bölgesel yönetiminde yükselen kürt burjuvazisi sermayesini geliştirebilmek için türk egemen burjuvazisine ihtiyac duymaktadır. zaten tüsiad ve müsiad'ın temsil ettiği türk burjuvazisi de bölge ile entegre olmaya calısmaktadır.

buradan cıkarılması gereken en önemli nokta: kırmızı çizgi denen ve savaş sebebi sayılan şeyler burjuvazinin ihtiyaclarına göre değişir.

vel hasılı kelam su kürdistan dedi, bu bölgesel yönetim dedi tarzı tartısmalar burjuvazi için gereksiz tartısmalardır. onun için önemli olan uzun meta zincirlerinin sorunsuz dolaşımı ve karın maksimizasyonudur.

edit: anlasilan reel politik belirlemelerden rahatsiz olan tosunlar var.. iyi de yavrucum ben deger yargisi aktarmadim ki entryde..

türkiyenin sınırlari dışında ne bok yerlerse yesinler..**

Türkiye yıllardır bazı tabularını aşamıyor.Belkide aşmak işine gelmiyor çünkü egemen güçlerin işine geliyor bazı tabular.Bu tabular sayesinde kimi dönemeçlerde "cesur","tabuları yıktı","ilk" gibi üstLerine emanet duran söylemler yerleşiyor.Şimdi Mr.Gül'ün Kürdistan demesini düşünürsek;neyi başardı?Yıllardır Kürdistan olarak anılan topraklara ve 30 yıldır federe Kürdisan topraklarına,Kürdistan diyerek neyi başardı.Belkide alışkanlık gereği söyle demesi gerekirdi(çünkü Türkiyede burjuvazi böyle spesifik durumlar da bu nitelemeyi kullanır,özellikle de burjuva medyası)"sözde Kürdistan".Nitekim -sözde örgüt,sözde militan,sözde soykırım,sözde halk- çok kullanıyoruz bu nitelemeyi.Tekrar soruyorum şimdi Mr.Gül neyi başardı?Adı Kürdistan olan bir yere Kürdistan diyerek ne başardı.Gidip onu bu "başarısı" nedeni ile dudaklarından öpmelimiyiz.Akp ve onun devlet üstlerinde ki uzuvları bu sene bayağı demokrasi açısından "ileri" bir yıl geçirdi.Allah aksilik göstermesin bundan sonra yapacakları için.Zira anlaşılan şimdi Türkiye burjuvazisinin yeniden kandırması gereken ve evcilleştirmesi gereken bir kürt halkı var.

uzun bir sürecin sonlarda bulunan halkalarından birinin fiiliyata dökülmüş halidir.

Daha düne kadar Irak'ın toprak bütünlüğünü savunanlar, bugün artık o bölgede bir kürt yönetiminin varlığını kabul etmektedirler.

Pkk'nın savunuculuğunu yaptığı kürdisan mevzusu aslında güneydoğu anadolu bölgesini de kapsamaktadır. Dolayısıyla, uzlaşma adına yarın birgün güneydoğu anadolu bölgesinin özerklik kazanması da söz konusu olacaktır. Dtp de bu yüzden meclistedir zaten.

Yavaş yavaş sona gelinmektedir.

Yakın bir gelecekte türkiye cumhuriyeti adında bir devlet tarihe karışacaktır. Sorumluları ise günümüzde aramızda yaşamaktadırlar.

Birileri "vatan bölünmez, şu olmaz, bu olmaz" kıçlarını da yırtsalar havagazıdır.

Tartışmaya gerek bile yoktur. Önünüze bakınızdır.

doğaldır belki, ya da değildir, kürtlerin yoğunlukla yaşadığı bölgeye bu şekilde hitap etmesi doğaldır denilebilir.
sorun şudur ki, bir resmi politikada farklılık, daha doğru bir ifadeyle bir çelişki anlaşılmasıdır.
bu çelişkiyi 8 yaşındaki yeğenim de anlar. şöyle ifade edeyim. efendim daha geçen yıla kadar talabani ye kükreyen bir hükümetimiz vardı, çek desteğini pkk dan yoksa... diye gürleyen bir başbakanımız, ırak ın toprak bütünlüğüne saygılıyız ve bu hükümetimizin resmi politikasıdır diye daha geçenlerde demeç verildi balık hafızalılarım benim. e haliyle doğrudan devletin en üst kademesinden bir bölgeye bu şekilde hitap acaba şu kısa zamanda ne değişti sorusunu akla getirir. bunun yanında iç politikada bunun aksinin savunulması da akılda soru işareti uyuandıran diğer bir nedendir. buna da çelişki derler. bir de lütfen cumhurbaşkanı tarafsızdır geyiği yapmayalım, zira tarafsız olmadığını 8 yaşındaki yeğenime sormamı ister misiniz?

tabiki şaşırmadım. neden mi? canım ülkemin hiç bir zaman tutarlı ne bir iç ne de bir dış politikası madı ki.

bir de sorulması gereken diğer soru. obama kralın türkiye yi ziyareti. sizce bunlar tesadüf mü?
düşünün bakalım. tabi düşünmek isterseniz.

beklendik bir hadisedir; sözüm bir zamanlar sözlüğü faşist forumlardaki danalar gibi kasıp kavuranlara;

zamanında az laf işitmedik, az sopalarla kovulmadık sözlükten... bak lan bak! büyükbaş! hala kürdistan yok diyebiliyor musun? yoksa ne bok ettik de bu adamları başımıza mı çıkardık diyorsun?

(bkz: erbil e yolculuk/#3983248)
(bkz: kurdistan isimli bir ulkenin olmadigini sanan adam/#4402967)

obama niye geliyor sanmıstık ki? biz burda kıcımız yırtalım bir avuc toprak vermeyiz diye, devletin en yetkili kişisi cıksın 'kürdistan' desin, bravo akp durmak yok yola devam, verin oyları müstahak bize.

cok normal bir durumdur. dostlugunuzu ilerlettiginiz bir ulkenin anayasasina saygi duyulmalidir.
pekin'e beijing demeyi ogrenmeden, istanbul'a konstantinapol denmesine kizmamak lazim.
sonucta onlar da kendi topraklari ve egemenlik haklari olan bir ulke.

sezer'e saldıran yalakaları görmek istediğim olaydır.

hadi bakayım göreyim sizi aslanlarım.

tayyibi en üzemeyecek şekilde bu haberi verene ödül var.

zavaliligini gostermistir. bir atartuk e bakin birde simdi onun bakaminda oturan bu adama.

sonrasinda hatasini anlayarak ırak yonetimi diye sozunu duzeltmistir kendisi. madem duzeltilecekti, yani hataydı, nasıl bu kadar kolay bır hata yapılabiliyor? hic mi mustesarın, danısmanın yok? isin ciddiyeti ve trajikomigi ise kurdistan lafının ilk kez ve devletin en buyugunce resmen soylenmis olması. yavas yavas mı alıstırılıyoruz bazı seylere? once soylenip, sonra ozur dilenerek mi anlamı kaybettirilmeye calısılıyor bazı tabuların, sulandırılıyor? ben masumca bir hata olduguna inanamıyorum zira, devlet ve başı bu kadar doğaçlama olamaz, komik....