bugün

tekstil mühendisliğinde görev yapan iyi bir hocadır.
tekstil mühendisliği ana bilim dalı başkanı* olan profösör.aynı zamanda birinci sınıflarda genel kimya ve tekstil kimyası derslerine girer.teknolojiyi kullanmayı ve kullandırtmayı çok sever keza bir çok ödevi internetten bulup mail yoluyla hocaya ulaştırmak gerekir.
laptop hastası tekstil muhendisligi ogretim uyesidir. derslerinde ogrencilerine sunum yaptırmayı cok sever, eger sizden* once laptoplu bir grup sunum yaptıysa hemen atlayın, cunku sizin sunumunuz sırasında hoca, onceki grubun laptop unu alıp kurcalıycaktır ve sizi dinlemeyecektir, siz de sunum sırasında sınıfa rahatca fıkra anlatabilirsiniz*...
garip bir ders anlatış şekli olan, tekstil kimyası profesörüdür.
amfide tepegöze asetat kağıtlarını onar saniyeyle arayla koyar. herkese "oğlum sen nerelisin" "nereden geldin" gibi sorular sorar. ders bu şekilde akar. sakallı bir şekilde odasına gelenlerle konuşmaz, tıraş olmalarını söyler, hatta sakallo olanların ödevlerini bile kabul etmeyebilir. dersini geçmek şans işidir, bir kerede takıntısız geçenler olduğu gibi üçüncü seferde bile zar zor geçenler vardır.
elektronik mühendisliği hocalarından halil yeşilçimene hitap şeklini duyduğumda kendisine bir anda saygı duymaya başladığım yüce insan, öyle ki kendisinin halil telafuzu hoaeleeel şeklinde olmuştur.
fotokopi şeklindeki 2 kağıdın birine 25 öbürüne 75 veren, kağıt okumayan sürmeneli prof.
öğrencileri yalan yere derslerinden bırakan hocadır. *. ayrıca vizesi %10, sunum ödevi %40 etkili. bi acayip adam işte!
sağı solu belli olmayan birgün yüzünüze gülen ertesi gün odasından sizi defetmeye çalışan,sorduğunuz sorulara tuhaf ve felsefe kokan cevaplar veren,sınıfta ukalalık olsun diye soru sormaya çalışan öğrenci zihniyetini anında yerin dibine sokan,öğrenci dostu olduğu tartışılmayan hoca.evet vize ve ödev konusundaki tutarsızlık var ama ödeve çok ağırlık verceğini söyleyen ve sınav öncesi tam takır soruları söyleyen başka hoca var mı koskoca fakültede.
gorunce kebap lokantasi sanilan isim.
kapısının önünde çaylak öğrencileri felç eden tabela "ABD başkanı"(ana bilim dalı başkanı).
Sınavlarına tek kağıt ve tükenmez kalemle girme zorunluluğu olan profösörümüzdür.Ayrıca derslerinden birinde bize pilavın nasıl yapıldığını öğretmiştir.
emekli olup-olamayacağı, emekli olsa da ders vermeye devam edip-etmeyeceği merak konusu olan hocamızdır.
"emekli olsa da rahatlasak " dediğimiz hocamızdır.
*
bu aralar gramajında bir düşüş olduğunu gördüğüm en kaliteli hocalarımızdan biri.
sonunda emekli olan, ama gelen gideni aratır lafını perçinleyerek bize son kazığını sokan adamdır.
(bkz: behçet becerir)
Okula elinde 5 litrelik su, domates, biber, piknik tüpüyle girip odada menemen ve türk kahvesi yapan hocamız. Test olarak yaptığı sınavda 20 soruda 5 yanlışım varken 95 almıştım.ilk derslerinden birinde "benden zengin olabilirsiniz, benden yakışıklı da olabilirsiniz ama benden zeki olamazsınız" diyerek gerekli mesajı vermiş ve sonraki derslerinde göze batmamak için elden gelen çaba sarf edilmiştir. Her ne kadar okurken en boş, derslerde bişey öğretmeyip boş boş konuşan bir hoca gibi gelse de ilerleyen yıllarda iş hayatında okulda öğretilen bir çok şeyin boş olduğunu görünce yaptığı günlük hayata dair konuşmalar sonucu daha da değerlenmiştir gözümde.

tanık olduğum bazı konuşmaları:

en önde oturan sınıfın inek grubundan bir kızla muhabbeti.

- hocam sınavları okudunuz mu?
- okudum sıfır aldın
- ?!?!? (gözler dolmuştur) *
--------------
sınavdan sonra olsa neyse de sınavın ortasında yaptığı açıklama.

- hocam 1.soruda tam olarak ne sordunuz anlayamadık.
- ya yazın boş bırakırsanız puan veremem
--------------
dersin ortası yanıma gelir o yaklaştıkça ben sırada aşağı doğru kayarım.sorar:

- sence ben şu ana kadar kaç ton baklava yemişimdir?
- 3 ton

15 dk sonra yapılan hesap sonunda gelir

- en fazla 2.5 ton yemişimdir.
- afiyet olsun...
---------------------
sınıfı gruplara ayırmıştır ve her gruba 1 konu vererek araştırma ve sunum yapmalarını istemiştir.sınıftaki herkese uzun uzun anlattırıp sorular sorup sıkıştırırken sıra bana geldiğinde:

- hazırlandın mı?
- evet hocam
- tamam otur o zaman
- ?!?!?!
bir adet (yaprak) ıslak mendille önce ağzını sonra yüzünü sonra pek saç bulunmayan kafasını son olarakta kürsüyü silen şovunun son kısmındada aynı ıslak mendili kafasına serip öğrencilerine gülücük dağıtan neşelimi neşeli kimya profesörü.
derste sınav kagıdımı okurken benı yanına cagırıp '..... nedir?' sorusuna .....'nın tanımını doğru yazdıgım halde çizip 0 veren, hocam doğru yazdım dediimde de 'seni buraya yorum yap dıye degıl, neye not verip neye vermedıgımı gör diye cagırdım. 0 almak istemiyosan sus' diyen hocadır. ben de sustum tabi haliyle. Ama yıne de tekstilin en tatlı en komık hocalarındandır. çok da garip bir insandır. Amerika'da kimya ile ilgili bi toplulugun 3 yönetim kurulu üyesinden 1 tanesidir ve bu durum üye ölene kadar devam etmektedir. Derste bunu söylediğinde dumur olmuş, hayranlığım 2 3 kat daha artmıştır.
Devamsızlığa önem vermiyor diye asılsız söylentilerin olduğu profesördür.zira ben de dahil birçok kişi onun derslerinde devamsızlıktan kalmıştır.

Girin derslere kardeşim,benden söylemesi.
güncel Önemli Başlıklar