bugün

cumhuriyetin ve laikliğin tehlikeye gireceği sanan, halkın hür iradesine karşı abdullah gul u hala benimseyemediği gibi gerek açtığı baslıklara gerekse girdiği entrylerle hala karalamayı devam eden yazar kişisi..*
çok klişe yazardır.

zira sayın a. c. gül* ün cumhubaşkanı olması gerçek hayatına zerre etki etmeyecektir bu da onu bilmektedir.

maksat artislik. klişelerin insanlarıyız.

iki türe ayrılırlar.

1- genç ergen tip: kendisi içi içine sığmayan bir deli ateş böceğidir. sabah akşam eli münasebetsiz yerlerde takılırken sırf artisliğine bik bik eder. zira kendisinin politikadan zerre anladığı bir şey yoktur.

2- 70ler sonu 80 ler başı doğan artist genç: bu tipimiz ise 12 eylülün göbeğinde doğmuş akabinde ülkede tanklar gezerken devamlı altına işemiş ve burnunu karıştırmıştır. sonuç olarak 12 eylül üzerinde hiç gerçek bir psikolojik etkisi bırakmasada "ben çok çektim" triplerinde havalar atar. paso politika konuşur, ama politikadan zerre anlamaz. gündem piçidir.

20 li yaşlarının sonunu ve 30lu yaşlarının başlarını yaşadığı bu dönemde tek yaptığı ülke gençliğinin ne kadar "apolitize" edimiş olması hakkında söylenmektir.

yalan mı?
(bkz: bekir coşkun)
açık açık konuşmak gerekirse evet beyefendinin ülkede cumhurbaşkanı sıfatıyla çağırılması bir gerginlik yaratacak ve evet gücü %90 civarında olan akepeye tam %100 seviyeye getirecektir.

ekonomik geyikler, her gün gazetelerde bizim kendi yaşamımıza etki etmeyecek gündem haberleri ve biten veto haberleri dışında ülkede ki genel havada bir degişiklik yaratmayacaktır.

evet belki içten içe düşünüce rahatsız olacağız.(zira kendisini sevmem lakin nasıl olursa olsun ülkemin reis-i cumhur u olmuştur ve bu bizim demokrasi dediğimiz ortamda olmuştur işte o yüzden kendisine saygı duyarım maksat birlik beraberlik. nasıl lisede matematik hocanı sevmesende ona karşı saygılı olmak durumundaysan budur, sozlukte halka açık bir alandır arkadaşınla geyik yaptığın bir yer değildir)

ha ama bu yazar kişisi hala bazı şeyleri hazmedemiyorsa ki (içlerinde olmadığım yüzde elliyi hatırlatırım kendisine) şunu bilmelidir ki her zaman kendisi haklı değildir.

evet belki halkın yüzde ellisi sana göre "koyun" ama sonuçta bu insanların bu üllkenin birer vatandaşı olduklarını degiştirmez.

nereden nereye degil mi gençler, fak dı sistım tabi. oeh.

yalnız senin(bahsettigmiz yazarın) hayatında zerre bir etkisi olmayacktır, çünkü yani her koyun kendi bacağından asılır, hepimiz kendini düşünen canlılarız ve genel olarak günün yüzde bilmemne kaçı çalışmakla kalanıysa kişisel mevzuları düşünerek geçecektir.

ama adam reis-i cumhur sıfatıyla üçüncü yılını doldururken senin bu hazmedemeyişin sadece üçüncü sınıf bir arkadaş muhabbetine dönecektir.

yani sana giren çıkan olmayacaktır. gene hayatını yaşayıp, bir çivi bile çakmadan salak salak sozluklere salak salak entriler girerek devam edecektir. ki seni ayıplamıyorum zira bende öyleyim.
güzel insandır, ahlaklı kişidir. Gerektiği noktada cevabını verecektir ve laf olsun die milleti rahatsız etmeyendir kendileri.

-Şurdaki tankı gördün mü ?
+Evet..
-Namlusunu gördün mü?
+Evet... ??
-Heh işte! ...
a gul un cumhurbaskani olmasini hazmedemeyen yazar başlığının altına hazmedemediği kanıtlarcasına entry girmeye devam eden yazar...
kendileri tamamen lüzumsuz insanlardır.

note: lüzumsuz olan sayın gül değil, hazımsızlık probleması yaşayan kişi(ler)dir.
yahu ne kadar "halkın istediği oldu", "işte demokrasi" diyen adam türedi etrafta.

yıllar evvel "ordu göreve", "ülkemizi komunistler sardı" diye bağıranlar, kısacası darbecinin hasları şimdi demokrasicilik oynar oldu. bilim adamlarının, aydınların, fikir adamlarının savunduğu düşünceleri kendi dillerine pelesenk edip, içini boşaltıp kulanmaya başladılar.

çok mu demokratik oldu abdullah gül ün başa gelmesi? akp tek başına çıkardı işte köşke adayını. sanki kıran kırana çekişme olmuş da, akp son anda kazanmış, hak yerini bulmuş. peh!!!
gül'ün kendilerini de kucaklayacağına emin olduğum yazar(lar) topluluğu. şimdi birlik ve kenetlenme zamanı...
bugun haberturk tv de , abdullah gul' un nerdeyse kankasi olmus gibi davranan guneri civaoglu bile hazmettikten sonra kimse kendini hic kasmasin , herkes hazmeder.

ben sahsen darbeyi korkarak bekliyorum.
hala "üzerine basa basa" belirtmek istiyorum ki bu yazar kişisi diyor ki "sana 80 tane örnek veririm bu yüzden hazmedemiyorum diye" ancak bana direkt olarak etki edecek bir şey bulsak daha güzel olmaz mı?

zira sevgili sezer (ki çok severim) veto ettikçe etti, lakin sonunda gene yapacağı bir şey kalmadı. yaptığı tek şey igdaş gibi bürokrasi sürecini uzatmak oldu. sonuçta zaten istemediğimiz bir şekilde, istemediğimiz bir toplumda yaşıyoruz ve buna karşın kendimizi düşünüyoruz.

zaten üstümüzde bin tane deney yapıldı bu adamın gellmesi bir şeyi degiştirmeyecek. öss zorlaşır mesela gençler için e arkadaşım öss zaten zor. bir şey farketmeyecek yani.

ama bu kadar abartılı hazmedememek de saçma ve gereksiz.

yoksa ben de rahatsızım ama "allahım ölmek isteiyorum" diyecek kadar (ki alt metin bunu gösteriyor) umutsuz değilim.

kısacası takmıyorum.
(bkz: ozmooo)
(bkz: bütün geyigi bir anketle bitirebilen canlı)
abdullah gül'e mi yoksa eşinin başında ki başörtüsüne mi hazımsızdır , bunun ayrımını yapması gereken yazardır. eğer abdullah gül'e ise bu hazımsızlık, en doğal hakkıdır, istediği kadar hazımsız olabilir, sonuçta demokratik bir ülkedir ve abdullah gül gibi biri tarafından yönetilmek hoşuna gitmiyor olabilir dediğim yazardır. lakin eşinin başında ki başörtüsüne ise bu hazımsızlık, şöyle etrafına bir baksın dediğim yazardır.

(bkz: islam coğrafyasında yaşamak)

(bkz: müslüman mahallesinde salyangoz satmak)
saglikli dusunme yetisine sahip yazardir; ve fakat bi halta yaramaz bu saatten sonra.
(bkz: gecmis olsun)
eger ki bu kişinin hazımsızlıgı bozuk yiyecekten çok başörütüsüne ise kesinkes haklıdır hazımsızlığında.

evet belki hafif islamik bir coğrafyada yaşıyoruz (abartmadan) ama şöyle ki orası resmi bir makam, temsil ediliyoruz. yani orası nötr olmalı. türban olmamalı. anlatabildim mi?
kendinden ödün vermeyen neyin ne olduğunun farkında olan tepkisini dile getiren can ciğer vesaire olan yazar.
kndinden verecek ödünü kalmayan insan.

zira yaşadığımız toplumda artık (seviyorum bu cümleyi) hani elinden alınılmadık tek bir hak dahi kalmadı.

evet özgür bir şekilde yaşıyoruz ama sen de biliyorsun.

bu hiç bir şeyi degiştirmeyecek.

işte bu yazar bunlardan habersiz ya da görmezden geilyor. ya da kısaca s.kinde değil.
(bkz: abdullah gul benim cumhurbaskanim olmayacak)!
(bkz: senin aşkın balondu söndü)
hazmetmek zorunda değildir.

(bkz: nasıl koyduk ama mentalitesi)
çekilen hazimsizlik sorunu a.gul'un cumhurbaskani olmasi degil. daha once cumhuriyete, laiklige, ataturk'e ve bir suru degere bin tane laf soyleyip, sonrada ben degistim diyen, trilyon kaybolurken hortumu nereye taktigi belirlenemeyen ve bu konuda yargilanamiyan birisinin o onemli koltugu isitmasi. hazimsizlik burdan gelmektedir ve maden suyu-kezzap karisimi bile iyi gelmemektedir.
(bkz: beni tanidilar siz kacin)
(bkz: maden suyu)
(bkz: buyrun benim)

hazmedemiyorum laik düzene, cumhuriyete dil uzatmış, dokunulmazlık zırhının arkasındaki kayıp trilyon davasının sanığı akp kuklası abd uşağı abdullah gül'ün cumhurbaşkanlığını.