bugün
- ayça tilki10
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın10
- vatandaşlık farkı alan otel21
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler9
- sözlük kızından gelin olmaz9
- cumaya gidenlerin çok azalması23
- bik bik'in balona binmesi34
- anın görüntüsü16
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız11
- alınan en güzel iltifat11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar8
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim8
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası20
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım19
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması15
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı15
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel14
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
teoman'ın yazıp yönettiği balans ve manevra adlı film başlarken ekranda üç beş saniye görünen ve pek bi güzel olan Blaise Cendrars şiiri:
Bütün millet hala orada
Yaşam şaşılacak şeylerle dolu
Eczaneden çıkıyorum
Teraziden şimdi indim
80 kilo çekiyorum
Seni seviyorum
Bütün millet hala orada
Yaşam şaşılacak şeylerle dolu
Eczaneden çıkıyorum
Teraziden şimdi indim
80 kilo çekiyorum
Seni seviyorum
kantara çıktım 8o kiloyum
kabul et beni ben buyum
şeklinde devam etmeyen harikulade şiir.
kabul et beni ben buyum
şeklinde devam etmeyen harikulade şiir.
80 kilo çekene kadar sevemeyeceğimiz anlamına gelir.
-alooo burger king mi?
-alooo burger king mi?
"sevdiğinde çekip gitme zamanı gelmiştir." şeklindeki girişiyle pek çok ayrılık mektubuna başlık olarak kullanılabilecek güzel bir şiirin son dizeleri
+seksen kilo çekiyorum seni seviyorum
-bu aşkı taşıyamam...
-bu aşkı taşıyamam...
80 kilo çekiyorum seni seviyorum
Sevgili sevgilim
Düşündüm de, aşk hiç komplike değil, basit. Nereden beslendiği belli değil ve çabuk. Varlığını anlayamayan, ama yok olduğunu anlayan bizler için ise son derece zor.
Sana da bana da öğretildiğinin ya da deneme yanılmayla öğrenmeye çalıştığımızın tersine ayrıştırılamayan, indirgenemeyen ve dile de getirilemeyen bir şey galiba. Sanki bir gaz gibi her yere yayılıyor.
Blaise Cendrars'ın şiirine bir baksana.
Bütün millet hálá orada
Yaşam şaşılacak şeylerle dolu
Eczaneden çıkıyorum
Teraziden şimdi indim
80 KiLO ÇEKiYORUM
Seni seviyorum.
Hem bu kadar basit, hem de her şeyle ilintili başka bir şey gördün mü? Ve de bu kadar muğlak? Teraziden inmek, kilonu öğrenmek, eczaneden çıkmak kadar basit ve aynı derecede şaşılacak bir şey. Doğru; yaşam şaşılacak şeylerle dolu.
Peki bu denli basit bir şey niye bu kadar şaşılası etkilere açık? Aşk sevginin mantık gerektirmeyen bir türü olarak, niye nefretin ve hissizliğin en mantıksızına sürükleniyor? Aşk kendini küçümsemek mi, bunun bilincinde olmak mı? Bilmiyorum.
Haydi biraz ileri saralım ve aşkı aşk acısıyla didikleyelim; güzel günler geçti, sevginin sonbaharındayız.
Neler yaparız? Resimler mi ortadan kaldırılır, beraber satın alınan eşyalar mı ilk olarak? Sen spor salonuna, kuaföre mi gidersin? Ben halı sahaya mı?
Gitmek, anahtar kelimemiz bu... Çünkü sevince de gidersin, artık sevmeyince de... Aşk acısı çekince de gidersin, verince de.
Ve pişmanlık... Bitmesine neden olduğunuz şeyler için de duyarsınız, başlamasına neden olduğunuz, geride bıraktığınız, heba ettiğiniz şeyler için de...
Tesadüf bu ya, şiirin başında verilen öğüt de buymuş zaten. Gitmek, terk etmek, heba etmek ve uğruna vazgeçmek üzerine...
Sevince her şeyi bırakıp gitmek gerek
Eşini bırak çocuğunu bırak
Arkadaşlarını bırak
Sevince çekip gideceksin.
Seni şimdilik seven sevgilin...
teomanın yıllar önce sevgililer günü için yazdığı yazıda geçen şiirdir.
Sevgili sevgilim
Düşündüm de, aşk hiç komplike değil, basit. Nereden beslendiği belli değil ve çabuk. Varlığını anlayamayan, ama yok olduğunu anlayan bizler için ise son derece zor.
Sana da bana da öğretildiğinin ya da deneme yanılmayla öğrenmeye çalıştığımızın tersine ayrıştırılamayan, indirgenemeyen ve dile de getirilemeyen bir şey galiba. Sanki bir gaz gibi her yere yayılıyor.
Blaise Cendrars'ın şiirine bir baksana.
Bütün millet hálá orada
Yaşam şaşılacak şeylerle dolu
Eczaneden çıkıyorum
Teraziden şimdi indim
80 KiLO ÇEKiYORUM
Seni seviyorum.
Hem bu kadar basit, hem de her şeyle ilintili başka bir şey gördün mü? Ve de bu kadar muğlak? Teraziden inmek, kilonu öğrenmek, eczaneden çıkmak kadar basit ve aynı derecede şaşılacak bir şey. Doğru; yaşam şaşılacak şeylerle dolu.
Peki bu denli basit bir şey niye bu kadar şaşılası etkilere açık? Aşk sevginin mantık gerektirmeyen bir türü olarak, niye nefretin ve hissizliğin en mantıksızına sürükleniyor? Aşk kendini küçümsemek mi, bunun bilincinde olmak mı? Bilmiyorum.
Haydi biraz ileri saralım ve aşkı aşk acısıyla didikleyelim; güzel günler geçti, sevginin sonbaharındayız.
Neler yaparız? Resimler mi ortadan kaldırılır, beraber satın alınan eşyalar mı ilk olarak? Sen spor salonuna, kuaföre mi gidersin? Ben halı sahaya mı?
Gitmek, anahtar kelimemiz bu... Çünkü sevince de gidersin, artık sevmeyince de... Aşk acısı çekince de gidersin, verince de.
Ve pişmanlık... Bitmesine neden olduğunuz şeyler için de duyarsınız, başlamasına neden olduğunuz, geride bıraktığınız, heba ettiğiniz şeyler için de...
Tesadüf bu ya, şiirin başında verilen öğüt de buymuş zaten. Gitmek, terk etmek, heba etmek ve uğruna vazgeçmek üzerine...
Sevince her şeyi bırakıp gitmek gerek
Eşini bırak çocuğunu bırak
Arkadaşlarını bırak
Sevince çekip gideceksin.
Seni şimdilik seven sevgilin...
teomanın yıllar önce sevgililer günü için yazdığı yazıda geçen şiirdir.
80 kiloya kadar çekiyorum. bu yüzden seni seviyorum. ama 3 kg daha alırsan sınırların dışına çıkarsın. (bkz: artık sevmeyeceğim)
80 kilo çekiyorum ( ağırlığımca altın ederim, ben çok değerliyim)
Seni seviyorum ( uyak olsun diye yazdım üstüne alınma)
Seni seviyorum ( uyak olsun diye yazdım üstüne alınma)
kemiksiz 80 kilo çekiyorum, gerisini sen düşün.
(bkz: 83 lüyüm sekste güçlüyüm)
bir abazanın gözünden:
kelle hariç 30 cm ölçüyorum,
seninle birlikte olmak istiyorum. kabaca:*
(bkz: bu ben değilim) * * *
kelle hariç 30 cm ölçüyorum,
seninle birlikte olmak istiyorum. kabaca:*
(bkz: bu ben değilim) * * *
180 kiloyum öküz gibiyim
sen yiyemiyorsan ver onu da yiyim
inceliğinde ormantik sesleniş!
sen yiyemiyorsan ver onu da yiyim
inceliğinde ormantik sesleniş!
güncel Önemli Başlıklar