bugün

istanbul'da hiç yaşamamış insandır.fener,mum gibi eşyalarla haşır neşir olmamıştır.
nerede yaşadığını şiddetle merak ettiğim insandır kendisi.

edit: merak işte, ben şu ahir ömrümde yaşamadım böyle şeyler.
elektrikle daha tanışmamış insandır.
kebanlıdır.
Vegas'ta yaşıyor o modeller.
aga o nerveçliler gün yüzünü de pek göremiyorlar sanırım.
adamların şehir içi tüm ulaşımları yer altından yapılıyor.
türkiyede yaşamıyordur .
istanbul yüzü görmemiştir...
kör olabilir.
elektriğin kesildiğini hiçbir zaman görmeyecek bir yerde olan insan olabilir.*
mantıken çocukluğunda da yaşamamıştır bu olayı.

15-20 dk geçmesine rağmen elektriğin gelmemesiyle kesilen umut herkesin oturma odasına toplanmasıyla devam eder. mum ışığı ile aydınlanan çehreler, evin babasının anlattığı gençlik hikayeleriyle mutlu mesud olmuşken birden elektriklerin gelmesiyle florasanın o keskin beyazlığı mum ışığının tüm o samimi, sıcacık sarı ışığını hakimiyeti atına alır adeta tokatlarcasına. herkes evdeki meşgalesinin başına döner ve içinden keşke birazdaha geç gelseydi şu elektrikler dersin. (bkz: buda böyle bir anımdı)
allahın unuttuğu bir köyde yaşıyordur.

takdir edersiniz ki, doğduğundan beri elektrik görmemiş insan, kesintisini de göremez.
(bkz: trafo gibisin işemek istiyorum)
elektrikle yaşayan insandır. zaten kesinti olduğunda göremez ölür.
mağara da yaşıyorsa evet.
47 yaşında olmasına rağmen ana dili gibi ingilizce konuşabilmektedir.
47 yaşında olmasına rağmen bekardır ve annesiyle yaşıyordur.
1700'lü yıllar öncesi yaşadığını düşündüğüm ilkel varlık.
hayallerde yaşayan insandır. vücudunun muhtelif yerlerine hunharca elektrik verilmek suretiyle hayallerinden uyandırılması salık olunur.
elektriğin icadından önce yaşamış bir varlıktır.
sağlam bir jenaratörü olan insandır.
turkiye'de yasamamis insandir.
çalıştığım şu lanet olası şehre ısrarla davet edeceğim kişidir.
son yirmi gündür saat 13.00 ile 16.00 ve 17.00 - 21.00 arasında istisnasız olarak elektrkler kesiliyor ve bu allah ın cezası şehirde 150 lira elektrk faturası ödüyorum her ay. güneydoğu da bir şehir. kaçak kullanım oranı 100 de 90 . şaka gibi ama gerçek. benim tek başına ödediğm elektrk faturası yemin ediyorum tüm mahallelinin faturasından fazla.yemin ediyorum. bizzat tedaş müdüründen dinledim. hocam aylık 5 lira 10 lira fatura ödeyen ama evinin her odasında ısıtıcı olan evler var. kahrediyorum, hakkımı helal etmiyorum. basıyorum en yakası açılmamış küfürlerimi.
devlet buraya bir el atsın.
lafa gelince demokrasi, insan hakları diye arka taraflarını yırtanlar neden kaçak elektrik kullandıklarını da ifade etmezler.
sanırım ülkemizde demokrasi tanımı hırsızlığa yatay geçiş imkanı sunan bir biçimiyle yaşanıyor.
aslında sayfalarca yazmak var da ben en iyisi lanet olsun diyeyim siz de anlayın artık.
babası jeneratörcü olabilir.
avrupaidir.