bugün

4 sene boyunca integrallerle, türevlerle, autocad'lerle uğraşıp, 4 senenin sonunda anca karın doyurabilecek bir maaşla işe girmektir.

gerçi bu okuma süresine x dersek; 4 <= x <= 7 şeklinde de olabilir.
4 sene okuyup, üstüne 2 sene yüksek lisans yapıp işsiz olanlar olduğunu düşünürsek harikadır.
kolay değildir.
şükretmeyi gerektirir zira işsizliğin en çok görüldüğü kesim geçen yılın verileri ile lisans mezunlarıdır.

ya da en azından verileri de bir kenara bırakalım ana haber bültenlerine ya da şöyle bir çevrenize bakının? 1500 yeter mi? yetmez ama evet.
"daha iyisini bulana kadar en iyi iş, sahip olduğun iştir."

n.s.e.r.
haksızlık tabii aslında 18.000 lira olmalıydı. üniversite mezunlarına yazık oluyor.
üniversiteyi bitirip kapağı bankaya atanların dile getirdikleri olaydır.
türkiyede yaşamanın zorluklarından birisi.
Bu devirde 4 sene okuyup 1500 tl maaş alıyorsan, öp boşuna koy ve biraz şükret denilesi bir olaydır. Bu ülkede 500 tl ile çalışan yüksek lisans mezunları biliyorum ben!
4 sene okuyup 500 tl'ye malum olan insanlardan daha şanslıdır. 1500 liraya "anca" karın doyurduğuna göre arkadaş her gün restaurantlardan yiyor demek ki.
6 sene okuyup aynı maaşı almakda var kimi sağlık ocaklarında.
(bkz: doktorluk)
6 sene okuyup daha fazla maaş alamamaktır. en düşük doktor maaşı 1992 tl, uzman doktor maaşı 2357 tldir. özel hastaneleri bilemem.
allah bereket versin diyerek cebine koyacaksın. fazla kurcalayıp arının gözüne çöp sokmaya ne gerek var.
Bu durumu içselleştirdiğimiz için "normal, daha kötüsünü düşün, şükret" gibi söylemlerle karşı karşıyayız. Buradaki mesele sürekli oku oku oku diye başımızın etini yiyen büyüklerimizin, biz büyüyüp okuyunca diplomanızın değerini kendi kafalarınca belirlemesidir. Okurken kurduğunuz hayallerinizin içene eden şahıslar ki bunlar işe başladıktan sonra "ee biz bu yolların tozunu az yutmadık" diyen abartmıyorum ortaokul diploması olmayan çalışma arkadaşlarınızdır, bakarsınız ki 2500 - 3000 tl para alır. adına deneyim derler. ama ne analizden anlarlar ne raporlama yorumlarından.

derdim büyük, ses çıkartmadıkça da biz ve bizden sonra gelecek nesil aynı şarlarda çalışacak ya da diğer bir deyimle ezilecek. Tabiki bu söylediklerim istanbul iş dünyası için anadoluda 1500 tl maaş hayal bile edilemez.

burada 1500 tl'yi bulmuşsun şükret bu parayla geçinilmez mi diye düşünenlere ev kirası + tüm faturalar ve aciz karnını doyurmak için gerekli nakti hatırlatmak isterim. hesap ortada.
daha şimdiden kanıma dokunandır.
bir dört sene daha okunursa üç bin lira maaşa ulaşılacaktır.
ben razıyım bana getir.
hem 4 değil 5 sene okudum...
her 4 sene okuyana 5 bin lira maaş mı verilmesi lazımdır? öp başına koy.

edit: eksileyenlere diyorum ki; arkadaşım 4 sene okumuşsun kendine bir iş aç sende o potansiyel mevcut sonra senin gibi 4 sene okuyanlara sen 5 milyar maaş ver görelim. aslansın kaplansın sen yaparsın.
'öncesinde okumadın mı?' diye tepki verilesi yakınmadır.

8 yıl = zorunlu eğitim
4 yıl = orta öğretim

dip not:
okumak yerine 'eğitim görmek' daha yerinde bir tarif olabilir, olmayabilir de.
(bkz: 1500 sene okuyup işsizlik maaşı bile alamamak)
benimde 4 senelık okudumamdan dolayı korktugum hadisedir. lan o kadar çalışıyoz bide işsiz filan kalırsam intahar ederim.
herkese nasip olmayan, yoksulluk sınırı altı meblayı almaktır.
şükredilesi durumdur.
şişesini 3 liradan hesaplarsak ayda 500 şişe bira içebilecek kişidir.

(bkz: bu da farklı bir bakış açısı)
(bkz: buna da şükür)