bugün

fenerbahçe'nin barcelona tarzı oynadığı maçtır. mükemmeldir.
3-0 kazandığımız futbol müsabakasıdır. taraftarına rahat rahat maç izleme şansını tanımıştır. en yakın rakibine attığı 8 * puan farkla liderliğini sağlama almıştır.
galatasarayın 3 0 yenildiği fenerbahçenin 3 0 yendiği maç.
eski adıyla telsim yeni adıyla telekom tribününde çubuklu forma bir emanettir o formayı yuhalamak ihanettir yazılı pankart açılarak, geçtiğimiz haftalarda kendi taraftarınca yuhalanan güiza ve kazım'a sahip çıkılan müsabakadır.*
fenerbahçe'nin sezonun en iyi mücadelesini sergilediği maçtır.

en iyi mücadele evet, en iyi futbol hayır. daha fenerbahçe'nin futbolu hala olgunlaşma evresinde. çünkü bu sezon fenerbahçe kemikleşmiş bir iskeleti değiştirmek gibi bir hareket yapmadı, iskeletin yamulan taraflarını düzeltme yoluna gitti. geçen sene banko oynayan volkan-gökhan-lugano-emre-alex ve güiza hala değişmiş değil.

küçük ayrıntılarda gizli fenerbahçe'nin bu sezonki futbolunun uğradığı değişim. geçen sene fenerbahçe kötü oynadığı maçlarda rezil olurken, bu sene kötü oynasa bile mücadeleyi sonuna kadar bırakmıyor, 90 dakika koşuyor, karambolde bir iki tane sıkıştırıyor ve istediğini alarak sahadan ayrılıyor.

fenerbahçe yeniden kazanmayı öğreniyor.

istatistiklere bakıyorsunuz, alex yine canavarca işler yapıyor. koşmuyor denilen alex, sağa sola ayağını sokup paslar atıyor, skoru değiştirecek hamleler yapıyor.

bu maçta ortaya çıkan en büyük tablo budur. alex'in koşmasına bile gerek kalmamıştır çünkü. çünkü alex sadece hücumu düşünme lüksüne sahip olmuştur bu maçta. arkasındakilerin inanılmaz gayreti sayesinde.

zaten bu bilinen bir şey. savunmanız kuvvetliyse ve ileri iyi top taşıyabiliyorsanız ve bir de alex gibi bir oyuncunuz varsa, işler genellikle yolunda gider. fenerbahçe'nin savunması gün geçtikçe sağlamlaşıyor. geçen senenin tartışmasız en iyi iki savunma oyuncusu lugano ve bilica uyum sağlamaya başladı. ortadaki christian-emre ikilsi zamanla appiah-aurelio ikilisi kadar etkili olmaya başlayacak bu gidişle. ve inanılmaz bir hırsla topu ileriye taşımaya çalışan mehmet topuz. sürekli bindiren gökhan gönül ve kendisinden beklenmeyen performansı veren vederson.

ilk başta yumuşak ve mücadele edemeyecek kadro denmişti bu takım için. peki ne değişti baştan bu yana da ligin en iyi basan ve top çeviren takımlarından olan gençlerbirliği fenerbahçe karşısında etkili olamadı? çünkü fenerbahçeli oyuncular kaptırılan her toptan sonra prese başlayıp rakibin topu rahat kullanmasına izin vermediler. bu da taraftarı gaza getirdi. taraftar gaza geldikçe sahadakiler daha da şevkle oynamaya başladı.

fenerbahçe taraftarının her zaman istediği budur, alkışladığı budur. yenilsen bile çılgınca mücadele et. forman terden renk değiştirsin ama yine de koşmaya devam et. top kaptır, önemli değil. yeter ki geri kazanmak için çaba göster.

işte fenerbahçe'nin bunları bu sezon en iyi yaptığı maç olmuştur.

ha bazıları diyecektir. güiza kazma, semih ve özer'e haksızlık oluyor vs vs...

herkesin sırası gelecektir. güiza ve semih farklı oyuncular. güiza'nın yaptığı paralel koşuları semih yapıp defansı alex için açamaz. ama aynı şekilde güiza da semih gibi top indirip, saklayıp takımın ileri çıkmasını hızlandıramaz.

gün gelecek ikisi beraber de oynayacak. daum tek sistemin adamı değildir asla. o zaman da o bazıları niye beraber oynadılar diyecek zaten.

özer için ayrı bir parantez açmak gerekiyor. daha çok genç ve ağır bir sakatlıktan yeni çıktı. zamanla aldığı süre artacaktır ve süreler arttıkça da fenerbahçe taraftarına daha çok keyif verecek, daha çok sevilecektir. ne demiş atalarımız; sabreden derviş muradına ermiş. özer de bu takımın çok büyük bir parçası olacaktır zamanla.

fenerbahçe iyi mücadele etmeye devam edecektir. iyi futbol mu? daha zaman var. onun için de sabır lazım.
ama gidilen yol, doğru yoldur. kayıpsız geçilen bir 9. hafta ve 10. haftada alınacak bir galatasaray galibiyeti, bu takımı daha da şahlandıracaktır.
böyle devam!
fenerbahce boyle oynasin yenilse de cani sagolsun dedirten, liderligimizi pekistiren 6 puanlik bir mac olmustur.

helal olsundur.
maç günü en az benim kadar baba fenerli olan amcamın oğlu ile olan kadıköy'deyiz. akmar'ın üst taraflarındaki barlar sokağında bir mekana oturmuş cimbom maçını izliyoruz. aklımızda fener maçına gitmek gibi bir düşünce yok.

neyse ankara feci bastırıyor, direkten dönen toplar, ceyhun'un muhteşem futbolu...

nihayet 83'te ilk golü yerleştirdi ankara'nın sarı lacivertli temsilcisi. o anda birden içimden geldi maça gidelim mi lan dedim elemana.

ciddi misin diye karşılık verdi kuzen. o esnada ikinci gol gelince ''gidelim lan'' derken üçüncü gol geldiğinde hesabı ödeyip bilet yollarına koşmak üzereyken bulduk kendimizi.

fıstık gibi oldu açıkçası...
fenerbahçe'nin sıradan bir oyun sergileyerek 3-0 kazandığı, 3 topunun da direkten döndüğü, kendi rekorunun kendi kırdığı, ligin ikincisiyle 8* puan fark açtığı maç.
ilaç gibi bir 3 puanla beraber fenerbahçemizin liderliğe iyice oturmasını sağlayan karşılaşmaydı.
guiza'nın lugano'ya bakarak kafa atma işini öğrenmesini dilediğim, buna vesile olan maç.
mücadeleci, hırslı, yardımlaşan yani maçı kazanmak için elinden geleni yapan bir fb izledik. sanılanın aksine kolay geçtiğimiz bir müsabaka oldu. bu maçı kolay geçmemizdeki en büyük iki faktör kuşkusuz "mücadele" ve "kadro kalitesi"ydi. kadron kaliteli olabilir ama işe yaramısı için mücadele etmen gerekir işte fener bu maçta bunu yaptı.

rakibimiz ahım şahım bir takım değil ama türkiye standartlarında oynayabilceğiniz dişli rakiplerin başında geliyor. bu ligde en dişli beş takım sayılsa gençlerbirliğini dahil etmeyen bir futbolsever olmaz heralde.

bugün performanslarıyla göze çarpan isimler: alex, volkan, emre, bilica, baroni ve m.topuzdu.

maçtan bir istatistik: fenerin 80. dk'ya kadar olan toplam top kaybı sayısı: 59
guiza'nın yine evlere şenlik olduğu karşılaşma. galatasaray'da maç izlerken sabri'nin yaptıklarına nasıl gülüyorsam, aynı etkiyi yapmaya başladı.

maçı full konsantre izleyen 4 fenerbahçeli arasında;

- Fener nasıl oynuyor lan?
+ iyi iyi, çok konuşma da otur izle
- ya guiza?
+ kötü
- niye ?
+ yaradılış işte.

en son "yaradılanı sevin yaradandan ötürü" diye bi laf geldi kulağıma bilemiyeceğim artık. fenerbahçeliler onu böyle kabul etti.
sonucuyla beraber fenerbahçe'nin muhteşem taraftarının en yakın rakibiyle arasındaki puan farkını 8'e çıkardığını sandığı maçtır. brezilya ligi'ni izlemeye devam...
fenerbahçe maçtan önce tarih kendini tekrarlar sözünü kulağına küpe etmiş olacak çünkü gene lige en iyi giriş yapan takım oldu.
cristoph daumun fenerbahçesinin oynadığı en iyi maçtır. fenerbahçe önde basmış , aziz yıldırımın aylardır bahsettiği rakibini öpen takım görünümünü vermiştir...
fenerbahçe'nin oynadığı oyun ile 8 de 8 ile yetinmeyeceğini, rekorunu geliştireceğini gösteren maç.

edit:

(bkz: takımı rekor kıramayan gençler rahatsız)
christian.. bu takıma cuk oturduğunu artık görmekteyiz gönül rahatlığıyla. en sonunda maçı dikine oynayan ve pres yapan bir orta saha oyuncusu elde etti fenerbahçe. Aurelio'nun boşluğu nihayet doldu bence.

Emre.. gerçekten kendini buldu. Geçen seneki emre ile arasında dağlar kadar fark var. Çok mücadele ediyor, çok uğraşıyor ve klasını konuşturuyor.

Volkan.. yine bildiğimiz takımın en iyi isimlerinden. Harika kurtarışlar. kendine olan sonsuz güveni, artist hareketleriyle kalbimdeki yerini sağlamlaştırdıkça sağlamlaştırıyor.

Lugano.. işte gerçek fenerbahçe'li. Fizik olarakta hazır hale geldi, Bilica ile de iyi anlaşıyorlar. Savunma blok halinde çok çok iyi maşallah. Zaten ligin en az gol yiyen takımı olmamız boşa değil.

Dos santos.. Şu yabancı kontenjanı olmasa da hep bu adam oynasa keşke. Kötü de oynasa, bir kaç hareket yapıyor, bir pas veriyor oyunun şekli değişiyor. Kaliteli bir kumaş. Alex'in izinden geliyor.

Özer.. on dakika görmek yetmiyor bu yeteneği. Herkes fark etti sanırım ne kadar iyi ve hazır olduğunu. Bir sağ bekte gördüm, bir ileri uçta, bir orta sahada. Şu adam bir maçta yarım saat oynasın ortalığın amına koyacak adım gibi eminim. Top ayağına o kadar çok yakışıyor ki sürekli oynasın istiyorum.

Ve Kralex.. Hagi galatasaray taraftarının sevgilisi biliyoruz.. Çok şey yaptı galatasaray için onu da biliyoruz. Çokta iyi futbolcuydu ona da eyvallah... Amaaaaa.. Gelmedi be kardeşim.. Bu adam gibisi asla ve asla gelmedi türkiye'ye.. Oyun zekası mı? yetenek mi? Liderlik mi? Gol mü? Asist mi? puan kazandırmak mı? ipten almak mı? kader değiştirmek mi? Dünyada benzeri varsa bu adamın gelin yüzüme tükürün. Fenerbahçe'nin gelmiş geçmiş en iyi yabancı oyuncusu bu adam. Hem istatistikleri, hem oyunu hem de karakteriyle. iyi ki varsın büyük kaptan, iyi ki fenerbahçe'lisin.

tanım: kendi rekorumuzu kendimiz kırarız sloganının gerçeğe dönüştüğü maç. Lider belli.. 2.nerde?
fenerbahçemizin 3-0 kazanarak 8'de 8 yaptığı, kendi rekorunu egale ettiği maç.
ayrıca bugün gsnin 3leri ne kadar sevdigini bi kez daha gördük. bi 3 de bizden hediye.
sabaha kadar gülsem doymam bu duruma hahah..
guiza olmasa en az 5 olacak maçtır.
fenerbahçe'nin bu sefer iyi oynayarak kazandığı maç. bu rekorun gelişmesi dileğiyle.

not: guiza, defol git artık şu takımdan.
ligdeki namağlup tek takım kalmasını sağlayan maç.
zannedersem fenerbahçe'nin gs yenildiği için siyah bantla çıktığı karşılaşma. * liderin liderliğini perçinlediği, puan farkını 8'e çıkardığı maç. herkes haddini bilecek.
(bkz: rekorbahçe)
fenerbahçenin fenerbahçeliğini yaptığı maçtır. (bkz: kendi rekorumuzu kendimiz kırarız) yenmiştir, en yakın rakibine 5 puan atmıştır.
ankara kentine karşı durumu eşitlediğimiz maçtır.