bugün

bugün sarı zarfımı alıp resmen aralarına katıldığım cicişler.
lanet olsun ki.

(bkz: suicidal imbecile)
dosya üzerinde yazan sınav giriş tarihine aldanmamaları gereken yazarlardır.

yani aslında şunu söylemek istiyorum, 1-3 aralık tarihleri arasında istedikleri gün gidebilirler. dosya üzerinde 3 aralık yazıyorsa illa 3 aralık'ta gidecekler diye bir kaide yok daha önce de gidebilirler.

benim tavsiyem 2. gün öğlen saat 12-1 gibi gitmeleridir.
atama dönemine denk gelerek bizi kahırdan kahıra sürükleyen dönemdir. askerlik değil de bu çarpık düzen adamın moralini bozuyor. sanki biz askere eğlenmeye gidiyormuşuz gibi muamele görüyoruz..
hepsine sesleniyorum "dikkat edin olum kendinize".

öptüm çok.
hayırlı tezkereler yazarlarıdır.
başlığı doğru düzgün okumayıp " yani oha inci dönemi diye bişey mi var, inci sözlüğe bak sen, adamlar kendi dönemlerini yapıyor" gibi bir saçmalık düşünmeme sebep olan başlık.
mermilerle, 14 şubat da sevgililerine seni seviyorum yazabilicek yazarlardır. 8 mart da kadınlar gunun kutlu olsun yazar aynı asker mermilerle. 23 nisan da çocuk bayramını, 30 ağustosu vs vs vs...

özetle mermilerle özel gün kutliycak yazarlardır.
yolları açık olsun. hadi aslanlarım almadan gelmeyin.**
337, 339, 1990, 1991 vs. vs. tüm askerlere askerine ezilecek, onuru kırılacak, hizmetçi gibi kullanılacak mahluklar gibi bakmayan onları emanet kabul eden vatansever komutanlardan birinin emrine düşmelerini dilerim.
torunumun torunları olurlar.
değişmez ise 5 ay 5 gün askerler.
bitmez demeyin, biter.

2 gün yol izni alıp hiç izin kullanmayanlar 16 mayıs 2011'de terhis olacaklardır. varınız yoğunuz 16 mayıs 2011 olacaktır, şimdiden bu tarihe alışmaya çalışmayın zira alışmak için önünüzde 155 gün olacak ve siz 155 gün boyunca her allah'ın günü bu tarihi düşüneceksiniz.

izin kullanmayın arkadaş, hele ki yemin töreninden sonra hiç kullanmayın. psikolojik olarak kendinizi hazırlayın bir kere... sivillikten çıkacaksınız ve bambaşka bir ortama gireceksiniz. hayalleriniz, idealleriniz, dünya görüşünüz v.s. rafa kalkacak, kalkmak zorunda. kaldıramazsanız siz de o 155 günü kaldıramazsınız. neticesinde okumuş, aklı başında insanlarsınız o yüzden dert etmeyin.

şu an moraliniz bozuk olabilir, geçen yıl bu zamanlar benim de moralim bozuktu, her yıl, her celp döneminde birilerinin morali bozuluyor ama unutmayın 16 mayıs 2011 günü sabahı üzerinizden büyük, çok büyük yük kalkmış olacak.

gittikten sonra kendinize hedef belirleyin. ilk hedefiniz yemin töreniniz olsun. eğitim, cart curt derken o gün gelmiş olacak ve 127 gününüz kalacak. sonra 100'den düşmeyi hedefleyeceksiniz. sonra plakalara düşmeyi... 100'den sonrası kolay geçiyor, şafağınız 30-40 olduğu zamanda tezkere hayallerini daha yoğun bir şekilde kurmaya başlıyorsunuz.

işin özeti aslında şu, böyle gelmiş böyle gider.
içinde bulunduğum zümre.
ben de gidiyorum 2 aralık'da konya hava savunma eğitim komutanlığına. hayırlısı bakalım.
istanbul tuzlada sınava birinci gün gürme aptallığını yapmış ve 12 saatten fazla ayakta sıra beklemek için sıra bekleyen grubu bekleyen birisi olarak size tek tavsiyem var yumşak tabanlı bir ayakkabı giyin, cep telefonunuz kesinlikle yanınızda olsun batarya yı çıkarmak şartı ile içeri sokabiliyorsunuz millet yanımda çatır çatır konuştu,sigara içiyorsanız tedarikli olunlu,100 kişilik grup halinde 2 saattir neyi beklediğinizi bilmeden bir binanın önündeyseniz soru sormayın sizin işlemlerinizi yapıcağınız yere götüren uzman çavuş yemek yemeye gitmiştir,sınav sorularının hepsi mantık üzerine sorulmuş fakat mülakattaki uzman çavuş ön sıralaradan bir elemanla muhabbete girdi işletme mezunumusun sen diye adam evet dedi kısa dönem er mi işaretledin diye sordu adam evet dedi gülerek yanındaki asteki gösterdi bak bu da kısa dönem er işaretlemişti diye ondan sonra herekese bağırmaya başladı arkadaşlar 25 yaş altı düzgün fizikli olanlar kısa dönem işaretleyenler zart asteksiniz zart bıdı bıdı zart gıdı gıdı konuşmaya başladı artık bizimi tuttu kendince milletimi uyarda belirsiz ama konuşmanın içinde aranızda kardeşi askerde olan, yada kardeşiyle aynı dönem askere gidecek olan var mı dedi bizim grupda ikiz varmış adam ikizler kalkın soldaki masaya gidin dedi adamlar kalkmadı gruptaki herkes kalkıp masaya doğru koştu adamda bağrıyo peşinden lan siz değil ikizler kalksanıza oğlum zart.
edit evet tek tavsiye diye yola çıktığımın farkındayım ama dün itibari ile asker olduğum için anlarsınız artık sizi gidi sizi.
'allah yolunuzu açık etsin gençler, kazasız belasız dönersiniz inşallah' dileğini ilettiğim yazar kardeşlerimdir.
edit: ayrıca bu iyi dileğimi dahi eksileyen şerefsize selam olsun!
gittikleri yerlerde nöbette vs.de sabırlı olmaları faydalı olan yazarlar. *
http://www.youtube.com/watch?v=RJzM_uU-S4E
gecmis olsun yazarlaridir, master falan edeydiniz acik okuyaydiniz bari.
aslanlar gibi gidip gelecek yazarlardır.. kısa, uzun ya da doğu, batı umursamayan,
geçireceği zamanı zevkli bir şekilde geçirmek için, değişik insanlar tanıyacağının farkında olduğu için bir nevi değişik ortam olarak algılayan,
dün itibariyle asker olduğunu akşam arkadaşlarla buluşmak için girdiği kafede ben askerim artık, askerler girebiliyor mu? espirisiyle benimsemiş yazarlardır..
varsa bi affımız affola..
şunu bilin ki en büyük asker falan değilsiniz. o kışladan içeri adım atana kadar olur. iki gram akıl sahibi uzman çavuşlar bile orda sizden büyük olacak. ama yapacağınız 155 gün, gelir geçerde unutursunuz bile. kolay gele.
zorunlu olmadıkça izin kullanmamalarını önerdiğim, çorum çıkanlara bilgi verebileceğim kısa dönemdir.
yan gelip yatacaklardır..

tadını çıkarın.

edit: yazdığımın manası: rahat bir askerlik geçireceklerdir..
ben değil de kırığım gidecek... ağlayasım geliyor habire, oluyormuş böyle şeyler... adam şimdi sınavda, şöyle ege tarafı nasıl güzel olurdu. bu ve diğer dönemlerde askere gidecek herkes hayırlısıyla gider gelir inşallah.
hayırlı tezkereler dilediğim ballı mehmetciklerdir.lakin miami de de yapsan, kısa dönemde olsan askersin işte...
337. dönem yedek subay sınavına hasbel kader ilk gün girebilmiş, kerhen de olsa artık tsk'nın bir metası olarak bugün ve yarın sınava girecek olan tertiplerime bazı tavsiyelerde bulunacağım, dolayısıyla içerisinde bulunduğum grubun ta kendisidir.

ekşi sözlükte birkaç gün öncesinden sınava girmek için minimum bekleme süresi ya da kuyruk teorisi miydi neydi o, işte o konuda edindiğim bilgiler eşliğinde iki strateji belirlemiştim. ilki; 1. gün saat 16.00 da gidip kuyruğa takılmadan bir sonraki gün için sıra numarası almak ve belirtilen satte girip -ki muhtemelen öğle saatleri olacaktı, işlerimi halletmekti. ikinci planım ise son gün öğleden sonra gidip koloni içerisine dahil olup artık allah ne verdiyse kaderime razı olmaktı. lakin bir oldu bitti ile ilk gün son pakette kendime yer bulabildim.

dün saat 16.00 da tuzla piyade okulu önünde isim yazma masası önünde hazır ve nazırdım sonraki gün için. onlarca asker adayı ve babaları, eşi dostu etrafta uykusuz gözler, solgun bakışlarla gelip geçenleri süzüyordu. sıra, kuyruk her ne derseniz diyin 0'dı.(yazıyla sıfır) sonraki gün için sıra numarası sordum, akşam 19.00 itibarı ile verileceği söylendi, fakat eğer gün içerisinde işlerini halletmek istiyorsan sıra almadan içeride 100'lük pakedin tamamlanmasını bekleyen gruba dahil olabileceğim salık verildi. ilkin tercih etmedim ve beklemeye koyuldum. şöyle bi' etrafımı süzdüm ve gözüme kestirdiğim birkaç kişiyle konuşmaya başladım. içlerinde gece 01.00 de sıraya girmiş ve sabah ilk gruplardan olabilmek için orada araba içinde konaklamış olanlar vardı. diğer yanda sabah 06.00 da sıraya girmiş ve anca öğlen 13.00 de içeri girebilmiş olanlar vardı. hepsi de ağız birliği yapmış gibi beni içeri girmem için ikna etmeye başladı. çünkü yarın için numara almayı bekleseydim aynı işleri yapacaktım yine ve ortalama 6 saatim içeride geçecekti her halükarda. değişen tek şey içeride bulunacağım saatlerdi. dolayısıyla bir anda karar değiştirdim ve saat 16:20 gibi içeri daldım.

bir ara not: sınava ilk gün sabah giren bir kişinin ekşi'de verdiği sıra alma kuyruğu durumun vehametini anlatıyor aslında..
[görsel sıra alma kuyruğu]

girdiğimde bir grup kaderdaş beşerli sıra içerisinde gözler dışarıdan geleceklere dikilmiş acz ve fakr içerisinde bekleşiyordu. amaç 100 kişiyi tamamlayıp paket olmak ve derhal hareket etmekti. ben girdiğimde 70. kişiydim. şanslıydım zira saatler ilerledikçe içeri giren sayısı azalıyor ve belli bir süreden sonra yarın için geri dönderiliyordu. işte bulunduğum paket yani 47. paket son paketti ve 100'e tamamlanması beklenmeden saat 16:40'ta 77 kişilik paket halinde harekete geçtik. (benden önce yaklaşık 4500 kişi girmiş, düşünün)

hareket dememe bakmayın zira yaptığımız tek şey elimizde sarı zarflar başka bir sıraya nakil olmaktı. 100 mt ileride bir binadan içeri girmek için bekleyen yaklaşık 300 kişilik bir grubun yanına transfer edildik. bu kişiler bizden önceki 44,45 ve 46. paketlerdi ve yavaş yavaş içeri alınıyorlardı. yanlarına kanalize olduk ve ellerimize tebliğ-tebellüğ kağıtları doldurmamız için tutuşturuldu başka bir sarı zarf eşliğinde. aldık, fakat doldurup, bilgisayara işlenmesi için içeri girmemiz gerekiyordu, dolayısıyla bu önümüzdeki 300 kişinin seri hareket etmesi lazımdı. ettiler, sorun çıkmadan 30 dk içinde içeri girdik. belirtilen yerleri ve sınava gireceğimiz optik formdaki tabip albayın ismini doldurduktan sonra belge kayıt için bilgisayar sırası, kontrolü için de ayrı bir sıra bekledik. kontrol işlemlerinde asal şubesinden alınan sevk evraklarından, diploma fotokopisine ve diğer kağıtlara kadar hepsinin muntazam gözden geçirilmesi söz konusuydu. zira diploma fotokopilerinin birinin arkasına atılan imzanın yanında damgası eksikse sizi grup komutanına yönlendiriyorlar ve eksik damga için bir asker eşliğinde içeri gidip biryerlerden yetkili damgası attırıyorsunuz. bu da ekstra bir işlem ve başıma geldi. asal'daki memur diploma fotokopilerimin biri ardına damga vurmamış. bunun için, onca sırayı tekrar beklemek zorunda kaldım hata telafi edildikten sonra.

bütün bu işlemler halledildikten sonra ise artık bazı belgeler teslim edilecek ve karşılığında asker aday numarası alınacaktı. bu numara yakaya iğne ile tutturulacak ve artık sizin bundan sonraki işlemlerinizde kimlik numaranız olacaktı. aldık numaramızı ve sonraki adım için beklemeye koyulduk.

bu arada tabip kontrolünden geçirildik. kontrol dememe bakmayın, günde yaklaşık 5000 kişinin sınava girdiği bir yerde herkese tek tek bakılmıyor bittabi. 100'erlik paketlere yüksek bir yerden "içinizde ... olan/geçiren vs var mı" diye bir höykürüş ve akabinde sükut. hee, bizim grupta belirtilen kriterlere uyan bi' kişi vardı. son 1 sene içerisinde askeri hastanede bilmem ne olmuş ve raporu da yanındaymış. onu sıradan ayırıp raporunu inceledi, bizlere ise muayene edildi imzası atıp postaladı.

sınav öncesi son işlem olarak belgeler derlenip, bir kısmı toparlandıktan sonra bize taa saatler öncesinden verilen sarı zarf içerisine konup bantlandı ve içlerinden bir tamesi "izin kağıdı"* adıyla ceplerimize konması aadıyla verildi.* * *
bu aşamadan sonra artık sınav için teorik olarak hazırdık. fakat gerek saatin epey ilerlemesi gerekse sadece içerideki 4 saatlik bekleme sonrası bedensel yorgunluk bunu yalanlıyordu. sınav için gideceğimiz yerde bizden öncekilerin henüz çıkmamış olması dolayısıyla bir süre de onları bekledik ve nihayet sınava girdik. sınava son grup olarak saat 20:30 da girdik ve 25 türkçe, 25 matematik adı ile fakat içinde türkçe ile de matematik ile de alakası olmayan bazı sorularla birlikte toplam 50 soru ile karşılaştık. soruların üstüne çözüm yasaktı, zira o kağıtların her birini benden önce ve sonra kaç kişinin çözdüğü/çözeceği bir bilinmezdi. dağıtılan yarım sayfalık boş kağıda çözüme izin vardı. ee, bir yerde sınav olur da "bu sene soruları tübitak hazırlıyormuş olm" esprisi yapılmaz mı.. o saatte moraller deniz seviyesine inmiş, makus bakışlar eşliğinde bu espri de yapıldı. neyse, içlerinde mantık hatası olan sorular da vardı, işlemsel hata olanlar da. takılmadım onlara, zira sınavın pek de bir önemi yoktu. asker her şeyden önce bölüme ve ihtiyaca bakıyordu yedek subay alırken. ben de bunun getirdiği rahatlık ile yarı ciddi yaptım sınavı ve saatin dolmasını beklemeye koyuldum.

saatler 21:30 u gösterdiğinde sınav da bitmişti. içeri girdiğimiz sıra gibi çıkışımız da aynı sıraya göre oldu. çktık ve beklemeye koyulduk umarsızca bir bina önüne uygun adım götürüldükten sonra. orada yine bizden önceki 2 ya da 3 paketin bekleştiğini gördük. sanırım optik formlarda belirtilen alanlar dışında işaretleme yapanlar tek tek çağırtılıyordu ve içeri girip birkaç dakika sonra çıkıyordu. bizden önceki paketlerde birkaç kişi bu şekilde girdi-çıktı. neyse ki bizimkilerde bu sorun yaşanmadı ve saatler 22:20 gibi piyade okulunu terk etmeye koyulduk. üstelik ilk ve tek olarak sırasız bir şekilde (sanırım bundan önceki bütün işlemlerde herşeyin sırayla yapıldığını ve sıradan ayrılan bir kişinin tüm paketi zan altında bıraktığını ve o kişinin bulunmaması durumunda bütün paketin beklediğini yazmama gerek yok. bizim grupta da 34439 numaralı birisi kaybolmuştu. hepimiz hep bir ağızdan "39 nerdesin amk" deyu söylendik bir süre mesela..)

girdiğimiz sınavda arkamda oturan bir arkadaşın sırası üzerinde yazan bir not çok manidardı:
"335. dönemden 337. döneme selamlar... bugün insan olduğundan utanacaksın"

dışarı çıktığımda aslında ne kadar şanslı olduğumu hissettim, zira 6 satte, (16:20 ~ 22:20) üstelik dışarıda sıra almak için beklemeden ilk gün bütün işlemlerimi halletmiş eve koyuluyordum. üstelik eve dönüş için tren, otobüs dahi beklemek zorunda kalmamam cabasıydı. sağ olsun orada tanıştığım bir kaderdaşım araba ile gelmiş. beni de bıraktı ta eve kadar. hararetli de muhabbet ettik o halde.

ve'l hasıl kelam, yavaş ama hızlı, sıkıcı ama eğlenceli bir gündü dün benim için. en güzeli de 1 günlük de olsa tanıştığım onca arkadaş. ne demiş emre aydın?
belki birgün özlersin başka adamlarla başka şehirlerde...

ve şimdi ben, meramımı anlatmış olmanın ve benden sonra tuzla'da sınava girecek olanlara tavsiyeler kısmında naçizane şunları söyleyebilirim:

- hangi gün giderseniz gidin, sabah saatlerinde her şekilde sıra almak için çok bekleyeceksiniz. iyisi mi benim gibi saat 15:00 sonrası gidin ve direkt olarak girin içeri.

- kesinlikle yumuşak tabanlı ayakkabı giyin zira minimum ayakta bekleme süresi 4 saat. ben yerde asfalta, kaldırıma otururum diyorsanız bilemem. giyim kuşamınız da ona göre olsun. bu sene yine şanslıydık zira aralık ayında 20 dereceleri gördük. aksi takdirde dışarıda saatlerce beklemeden ötürü donmak ve askerlik öncesi hasta olmak vardı.

- saça sakala dikkat etmediler bizim pakette. çok da abarmayın ama. kabaca kirli sakala ve omzu geçmeyen saça cevaz var.

- kuyrukların herhangi birine kaynak yapmayı düşlüyorsanız içeri girdiğinizden sonraki ikinci sıra kuyruğu bunu yapabileceğiniz yegane yerdir. yani işlemler başlamadan hemen önceki sıra kuyruğu.

- daima müsterih olun, zira her halükarda sizden kötü durumda olan onlarca insan var. mesela bizim pakette sakarya ve kocaeli'nden sabahın köründe oraya varmış olanlar vardı. 1 günü beklemekle geçmiş, üstelik istanbul içinde kalacak yerleri de yokmuş..

- ve en önemlisi acemi birliğinde bu günleri mumla arayacağınızı unutmayın...

şafak doğan güneş demek umutlarıyla...
10 aralık 2010 gecesi sınıfı-rütbesi ve görev yerini öğrenecek yazar kardeşlerimizdir.

eğirdir dağ komando okulu çekenler benimle mutlaka irtibata geçsinler. unutmadan kısa dönem çıkıp da eğirdir dağ komando okulu görünüyorsa merak etmeyin bu ısparta merkezdeki 40. piyade alayı'na gideceksiniz demektir. ancak yedek subay olup eğirdir dağ komando okulu piyangosunu çekenler (muayenede komando olmamak için türlü yalanlar söyleyip tuzla'ya kapak atmaya çalışan ismail yk kılıklılar hariç) mutlaka bana mesaj atsın işe yarar bazı şeyleri paylaşmak isterim kendileriyle.
güncel Önemli Başlıklar