bugün

öncelikle görselli anlatım için: https://dogruoynarsanfutb...4-danimarka-turkiye-maci/

Türkiye Avrupa Futbol Şampiyonası’nda 9 Eylül’de izlanda ile yapacağı maç öncesi son viraj olan Danimarka ile yapacağı dostluk maçında Hakan Çalhanoğlu ve Semih Kaya oynamayacak. Nuri Şahin ise kadroda yer almadı. Fatih Terim’in nasıl bir 11 sahaya süreceği ve hangi sistemi deneyeceği merak konusu. Tabiki maça 24 saat kala tahminde bulunmakta güç çünkü son Amerika kampında Türkiye’nin yaptığı maçlarda ilk 11’ler sürekli sirkülasyon halindeydi. Fakat ben yine de Türkiye bazlı ideal 11’i ve sistem içindeki uygulanışına dair tahminde bulunacağım.

-resim-

Türkiye Fatih Terim göreve geldikten sonra oynadığı son 6 maçında 5 galibiyet 1 mağlubiyet aldı. 10 gol atıp 4 gol yedi. Fakat bu maçlar içerisindeki 5 mayıs 2014 tarihinde yapılan ”isveç” dostluk karşılaşmasının altını çizmek istiyorum çünkü tahminlerime göre Fatih Terim’in sistemi ve sistem içerisindeki teknik kaymalar bu maçtaki 11’e göre esas planını oluşturacak. 2-1 galip geldiğimiz bu karşılaşmanın görüntüsü 4-2-3-1 fakat aslında 4-3-3. Ki Danimarka maçında da 4-3-3 oynayacağımızı düşünüyorum. Bununla ilgili teknik bilgi vermeden ilk önce görsel olarak inceleyelim:

-resim-

Görüldüğü üzere ideal sistemde geri 4’lüde Fenerbahçe’nin iki Ofansif beki var. Semih sakat olduğu için Leverkusen’de iyi bir çıkış yakalayan ve pas dağıtıcı stoper olarak oynayabilen benim de çok beğendiğim muhtemelen Ömer Toprak olacak. Sol stoper ise Ersan Gülüm‘ü bekliyorum. Ersan ile de ilgili ayrı bir parantez açarsak sakatlık yaşamazsa çok değerli bir stoper olduğunu düşünüyorum; hem yerden oynayabiliyor, fiziksel yeteneği de bir stoper için ideal. Orta sahaya baktığımızda Her ne kadar 2’li DOS(Defansif Ortasaha) ile oynadığımız gözükse de aslında tek DOS olan Nuri Şahin‘di. Bu maçta Selçuk ve Oğuzhan ise çift yönlü box to box görevi verilen oyunculardı. Tabi Selçuk’un bu görevi Galatasaray’daki ilk sezonu gibi yerine getirdiği söylenemez. Şuanki maç kadrosunda Mehmet Topal’da DOS oynayabildiği için Nuri Şahin ile Dos görevini değişebilirler. Oğuzhan iyi bir çift yönlü oyuncu olabilir fakat ondan beklenilen iyi bir fiziksel gelişim. Maçta oynayacağını düşünüyorum ve partneri kim olacak sorusuna sistem gereği Selçuk inan’ın yerine Hakan Çalhanoğlu OOS(ofansif ortasaha) daha iyi olabilirdi fakat yukarda bahsettiğim üzere sakatlandı. Emre’de Karabükspor ile yapılan lig maçında anlattığım üzere fiziksel yeterliliği 90 dakikaya yaymak için pres gücünü gösterememesi ve yaşı gereği ilk 11’de başlamayabilir fakat iyi bir yedek olacağı tecrübesiyle kesin. Forvet hattını incelediğimizde ise Arda Turan Sol açık, Burak Yılmaz Pivot santrafor, Sağ Forvet ise Mevlüt Erdinç. Peki Arda Turan neden sol açık, Mevlüt Erdinç neden sol forvet? Belirteyim Arda Turan’ın gol yükü çekmesinden ziyade defansa da gelip yardım edebilmesi onu ideal bir 4-4-2 sol kanat oyuncusu yapıyor. Mevlüt Erdinç ise kanatlardan gelecebilecek her atakta forvet orjinli olduğu için Burak Yılmaz ile beraber forveti 2’lemesi ve gol yükünü çekebilmesi için bu görev veriliyordu. Mustafa Pektemek’in de kanat forvet olarak Beşiktaş’ta formda olması nedeniyle Mevlüt ile beraber değişimi söz konusu olabilir. Olcan Adın da kanat açıklar için iyi bir alternatif. Fakat solda da oynasa, sağda da oynasa kanat açık olacağı için, kanat forvetlerden biri oyundan çıktığında; ki 11’de başlaması muhtemel Mustafa veya Mevlüt, Olcan’ı daha defansif olarak oynarken kanatta görebiliriz. Bu anlattıklarımla beraber olabilecek ideal milli takım 11’i şu şekilde belirleyebiliriz:

-resim-

Tabi ilk 11’de sistem ne olacak? Ve bu sisteme hangi oyuncu ne kadar verim sağlayabilecek? sorularını da soruyoruz. 4-3-3 sisteminin ideal kadrosunda orta 3’lünün önemi büyüktür. iki ofansif orta sahanın arkasında defansif orta sahadır. Fakat Selçuk inan’ın daha çok defansta varolduğunu düşünürsek şahsım açısından bir soru işaretidir. Yerine Hakan Çalhanoğlu olabilirdi fakat oda da sakat. 4-3-3 tarzı sahaya çıktığımızda Selçuk inan‘ın ofansif yönünün ekstrem bir durum olmadığı sürece iyi olmadığını ve ayakları çabuk ve driplinge kalkabilen bir yapısı olmadığı malumunuz. Defansif yönünü 4-4-2 sisteminde daha iyi kullanabilir araya attığı paslarla Ofansif orta saha tipi oyuncu 11’de kullanmadan oynatabilirsiniz. Nuri Şahin‘in de kadroda olmadığını düşünürsek DOS olarak Mehmet Topal’ın yerine de alternatif olabilir. Bir diğer alternatif ofansif orta saha tercihi olarak Danimarka maçında şahsım, Alper Potuk‘u düşünüyordum yani defansif orta sahanın önündeki iki oyuncudan bir diğer oyuncu olarak fakat Alper’in Fenerbahçe’de Meireles ve Emre’yi kesebilecek takım içi fraksiyon gücü olmadığı için bol bol yedekte görüyoruz ve bu sebepten milli takıma alınmaması da doğal. Arda Turan yerine de Olcay’ı görebiliriz maçın ilerleyen dakikalarda. Aslında kadro olarak pek çok sisteme uyan bir yapıya sahibiz, fakat tam kadro olamasak da sahadaki 11 şüphesiz yine en iyi şekilde temsil edecektir. Son olarak güzel bir maç bizi bekliyor. izleyelim ve görelim. iyi Seyirler!
saat 21.00 de.
futbolun adresin show tv de.
izlanda maçı öncesi son hazırlık maçı. Semih kaya ve hakan çalhanoğlu'nun oynaması beklenmiyor. Yeni bi maceraya iyi bi şekilde atılalım. Haydi milliler !
gereksizlerin danimarka'yı desteklediği maç.

bak lafa bak lafa. zerre umursamıyorlarmış maçı. bak sen.

sizi umursayan kaç allahın kulu var amk? hastayım bu tiplere de.
an itibari ile show tv'de sıkıcı bi şekilde 0-0 devam eden maç. O değilde bunların sarışınlarının da teselliye ihtiyacı olur inşallah.
sıkıcı başlayan maç böyle de devam eder bu. zaten tribünde fenerbahçe , galatasaray , beşiktaş formalı taraftarları görünce

zevkim kaçıyor amk!

hayır hazırlık maçından ne bekliyorsam bende?
35. dakikada danimarka nın penaltidan attigi golle tüpspor karsisinda 1-0 öne gectigi karsilasma. dakikalar 50 yi gosteriyor.
Vikingler 1-0 Tüpspor...
sikimde olmayan maç.

not: fenerliyim.
burak Yılmaz in senede iki uc kere gelen asist yapma istegi sayesinde tüpçülerin 1-1 i yakaladığı karşılaşma.
an itibariyle show tv'de yayınlanmakta olan maç. dakika 70, durum şimdi 1-1 ama çok zevkli bir maç olmuyor hani.
sonunda mustafa pektemek in girdiği heyecansız maçtır.
yayın kötü hava şartı nedeniyle giden maçtır.
Show tv nin skik yayın şartları yüzünden yalan olandır.
ozan tufan gol atmıştır.
artık arifin golünü aramaya gere kalmadı. oğul şımaykıl aynı golü yedi amk.
90+2'de ozan tufan'ın müthiş füzesiyle 2-1 olan maç. tebrikler çocuklar.
ozan tufan'ın harika bir gol yazdığı maç. helal olsun.
-oğuzhan ozyakup
-olcay sahan
-mehmet topal
-caner erkin
-ahmet ilhan
gibi sikko futbolcular varken bu milli takımdan bi bok olmaz.zaten 7 buyuk turnuvadan sadece 2sine katılmamız salakca tercihler yuzundendir.
sonu zar zor olsa da 2-1 bitip 5 maçın ardından danimarkayı devirdiğimiz maç.
öncelikle görselli maç sonu analizi için: https://dogruoynarsanfutb...4-danimarka-turkiye-maci/

Özet:

Türkiye 4-3-3 sistemiyle oyunu kontrol etmeye çalıştı. Yer yer Danimarka 4-1-4-1 sistemini uyguladı.
Türkiye ilk yarıda rakibini tanımaya çalıştı.
Danimarka’nın ofansif sağ-sol bekleri dikkat çekti.
Danimarka’nın orta saha oyuncuları sık sık ofansif orta saha şeklinde süpriz koşular yaptı, Ömer ve Ersan’ın uyumu için bu iyi bir testti.

Sistemsel olarak önce Olcan Adın sonra Arda Turan hamleleri maçı Türkiye lehine döndürdü.
Türkiye’de birbirini tanıyan oyunculardan kurulmasının yanında tecrübe ve kendinden emin olmanın getirdiği olumlu görüntü hakimdi.
Danimarka ile Avrupa Şampiyonası öncesi son provasında Türkiye ilk yarısında zorlandığı maçı sakinliği ve kendinden emin oyunuyla 1-2’lik skorla deplasmanda kazanmasını bildi. ilk yarıda neden zorlandı, ikinci yarıda yapılan hamleler nasıldı? Maç öncesi ile maç sonrası durumlarının paralellik göstermesinin sonuçları ne oldu? Şimdi yazımda değineceğim ana konular. Ama konulara değinmeden önce Fatih Terim‘in sistem yaklaşımı ile ilgili ayrı bir köşe yazısı analizini ilerleyen dönemlerde yapacağım fakat şuan maçın taze olması nedeniyle daha çok maç odaklı Milli Takım’ı ele alacağım.

Danimarka’nın sağ ve sol bekleri dinamik oyunculardı. Keza Türkiye’de sağ ve sol beklerimiz Gökhan ile Caner ile birleşince maç kanatlarda sprint yarışına döndü. Türkiye ilk yarıda Rakibini tanımaya çalışırken golü yediği karşılaşmada maç öncesi tahminlerimde sol kanatta Arda Turan’ın başlayacağını Olcay’ın ise daha sonradan oyuna girebileceğini yazmıştım fakat Arda Turan hazır olmasa gerek, bu değişiklik 2. yarıda gerçekleşti. Diğer farklılık ise Ahmet ilhan’dı. Ahmet ilhan son Karabük – Fenerbahçe maçında oynamamıştı. Muhtemelen Uefa Kupası elemelerinde penaltı kaçırması bunda etkendi. Türkiye’de ilk 11 başlaması açıkçası beni şaşırttı ve 4-3-3 sisteminde Mevlüt veya Mustafa Pektemek’in Sağ forvet olarak başlayıp, Olcan’ın ilerleyen dakikalarda dahil olacağını düşünüyordum. Zaten devre arasında hata yaptığını anlamış olacak ki Olcan Adın‘ı oyuna soktu ve Olcan ilk 11 başlasaydı ilk yarıda daha çok topa sahip olacağımızı söyleyebilirdim. Ahmet ilhan ayağında top tutabilen bir oyuncu değil daha çok ona atılan paslarla sprinte kalkabilen bir oyuncu ve kısa pas yeteneği üst düzey değil. Bu da Selçuk inan’ın sağ içte iyice pasif kalmasına neden oldu. Zaten 4-3-3 sisteminde Selçuk inan‘ın sağ içte hücumsal varyasyonlarda gözükmediğini maç öncesi analizimde belirtmiştim. Olcay Şahan‘ın ise sık sık savunmaya yardıma gelmesiyle deplasmanda ilk yarıda bir hayli rakibi geriden karşılamak zorunda kaldık ki topla oyunu kurma oyunumuz ilk yarıda hemen hemen yoktu. Öncelikle Danimarka Milli Takımı’nı teknik açıdan ele alacak olursak:

---- resim ---

Danimarka’da ilgimi çeken bir nokta Kvist’in DOS(defansif ortasaha) oynarken Kahlenberg ve Höjberg’in Kvist’in önlerinde OOS (ofansif ortasaha) oynamasıydı. Fakat hücumda o kadar değişken oynadılar ki bu sisteme 4-1-4-1 desek yanılmış olmayız. Çünkü Sol kanat gözüken Eriksen bir orta ofans oyuncusu. Kahlenberg ve Höjberg’de iç kanat oyuncusu olmalarından ziyade onlar da orta ofans oyuncular. Bir tek Schöne sağ kanat oyuncusu. Bu da Kvist topu ayağına aldığında sağ ve sol bekleri ofansif ataklarıyla orta 4’lünün bir anda rakip yarı sahasında hücuma kalkması demekti. Fakat Bendtner’in bu hızlı takımda el freni olması bir dezavantaj. Keza bir anda hücuma kalkan bu takımda da kaliteli ayak eksikliği gözüme çarpan bir diğer gedik. Hepsi koşuyor, hepsi hücum yapıyor en önemlisi sık sık pozisyon değişmelerine rağmen gol yükünü çekebilecek tipte olgun oyuncularının yokluğu dikkat çekici. Ayrıca oyunu sakinleştirme çabaları da yoktu. Türkiye’nin en büyük avantajının bu olduğunu düşünüyorum. Maçta gerideyken bile gayet sakin refleks gösterdi ve çok sık hücum yapamasalar bile golü getireceğiz hissi veriyorlardı. Zaten Fatih Terim’in de Galatasaray macerasında elde ettiği tecrübeler ki bunlardan biri Real Madrid yenilgisi, 4-4-2 ve 4-3-3 sistemi harmanlamaları ilerleyen dakikalarda ideal kadro hamleleriyle maç içi dengesini yakalayabileceğini; bu maç için değil hatalı 11 sürdüğü her maçta düşüneceğim. Türkiye’nin ilk 11’ine gelecek olursak:

--- resim ---

Görüldüğü üzere Ahmet ilhan‘ın kısa pas yapacak tipte oyuncu olmamasıyla hızlı oyuncu olması birleşince Selçuk inan’ın da sistemsel gediği sağ kanatımızın Gökhan Gönül‘ün hücumsal varyasyonlarına kaldığının belirtisiydi. Fakat ilk yarıda solda Olcay’ın da oyun yapısı itibariyle defansif kanat oynamasından dolayı takım olarak geride rakibi karşıladığımız için hücumsal anlamda varyasyonlar gerçekleştiremedik. Burak Yılmaz da istediği topları alamadı. ikinci yarı başladığında Olcan’ın oyuna girmesiyle sağda ayağı yere basan oyuncu müdahalesi takım dengemizi sağladı. 55’inci dakikada da golü bulduktan sonra ilk yarıda çok koşan Danimarka yavaş yavaş kendi sahasında oyunu kabul etmeye başladı Oğuzhan’ın da sahada kalacağını düşünüyordum fakat daha tecrübeli oyuncu Emre oyuna girdi. Emre’nin daha sonradan oyuna girmesi demek 90 dakikaya yayamadığı enerjiyi kısa süredi optimum seviyede vermesi demekti hem hücumda hem savunma anlamında. Ben Emre’nin artık yedekten oyuna girdiğinde veya 65-70’inci dakikalarda oyundan alınmasıyla daha etkili randıman alınabileceğini düşünenlerdenim. Daha sonra Arda Turan’ın girip Olcay’ın da çıkmasıyla ideal 4-3-3 sistemi oyuncu kalibresine sahip olduğumuzda da maçta golü bulmamız her ne kadar son dakikada gelse de doğaldı. Çünkü doğru sistem ve bu sistemde doğru oyuncu tercihleriyle en iyi takıma karşı bile yenilmeniz çok zordur. Maç sonu analizinde de Fatih Terim oyncuların bazılarının kupa maçları dolayısıyla daha hazır olduğunu bazılarının ise 90 dakikaya hazır olmadığını söylemişti. Bundan mütevellit Ahmet ilhan’ın sahaya sürülmesini olağan karşılamak zorundayız fakat profesyonel oyuncu 1 dakika için de sahaya girse yeteneklerini göstermekte yükümlü olan oyuncudur. Bu anlamda Fatih Terim’in ufak süprizlerine de hazırlıklı olunmalı. Ne zaman ki süprizler arttı o zaman sıkıntı başlayacak demektir. Herkese iyi seyirler, Bir başka maçta görüşmek üzere!