bugün

1,25 tl'ye otobüse binebildiğim yıl.
Son güzel yıl.
Aşırı özlediğim yıldır,en son 2019'da mutlu oldum galiba.
çok güzel hatırladığım ve ekonominin daha iyi olduğu yıl.
ne güzel bir yıldı ama en garibi de 2019 çok güzelken 2020 yılında çöküş gibi bir şey oldu. 2020 de güzeldi bence ama pandemi olmasa aslında daha güzel olurdu ama benim de psikolojim bozuktu o yıl.
3 sene önce ya da 4 Bu sene kafam bulanık olduğu için çok şey edemiyorum.
ama sanki hayli bir uzaklaşmış gibi geliyor.

Özleniyorsun sonun başlangıcı...

Eylül Ekim kasım Aralık ayı burnumda tüter arada.

güzel bir yıldı aslında pandemiden önce bir
Rahat geçirilen son yıl gibi.

Ama bu seneden daha iyidi muhtemelen.

keşke geri dönebilseydik.

Hevesler soldu gitti bu senelerde.
Yıllarca çalıştığım yerden artık kurtulup tazminat ile güzelce yaşıyordum bir çok konuda şansım açılmıştı. Bir çok konuda zirvedeydim.En büyük şansımı bu yıl bulduğumu düşündüm. Hahaha ne salakça değil mi güzel sözlük hayatımı diken kişi ile devam edip tekmeyi yemek en süperi oldu be hayat? Teşekkür ederim be güzel hayat yinede seviyorum hayatı çünkü elde tek bu var.. lakin şunu unutmamak lazım yıllar aşırı önemli birşey tek sayılar bana zaten hiç uğur getirmedi..
haziran temmuz aylarında taksim'de su sattığım yıl.
sıkça özlem duyduğum, corona virüsünün olmadığı ve sıkça şehirler arası yolculuk yapabildiğim yıl.
corona virüsünün olmadığı, güzel olan en son yıl.
bazı şehirlere en son gidebildiğim yıl.

örneğin: ankara, eskişehir, antalya, ısparta, kocaeli.

aydın ve denizli geçen sene gittiğim için listede yok.
bu yıldan sonra sanki kimse mutlu olamadı gibi geliyor hep bana. yıllar sonra da hep böyle hatırlayacağım. bu yıldan sonra hayatımda güzel şeyler de oldu ama, yaşama sevinci olarak eskisi gibi olamadım. belirli bir nedeni yok ama olmadı işte.
10. sınıftayken eminönü'nde türk telekom mağazasına uğrayayım demiştim ve fotoğraf çekilmiştim. iyi ki de çekilmişim.
görsel
Fena bir yıl değildi sanıyorum. Dünyaca kıymetini bilemedik.
bu yılı çok özledim. her şey bu yıldan sonra boka sarmaya başladı.
büyükçekmece'de denize girdim, bedava iftar yemekleri yediğim yıl.
dedemin ölüm tarihi
benim 10. sınıfta olduğum ve 11'e başladığım yıldır yarıyıl tatili olmuştu. karne günü ben cuma namazına gitmiştim. orada sametin arkadaşı beni sevmemişti, sinirlenmişti. bu yıl ben büyükçekmece'ye sıklıkla gidiyordum. yağmurlu bir ocak günü psikiyatrist doktoruna gitmiştik ve ben o zamanlar kendi kendime çok konuşuyor ve galiba bağırıyor da olabilirim. sonra o zamanlar ilk iki ay filan bakırköy'e çok gidiyordum. bir gün aklıma bir fikir gelmişti. fikir de acaba hristiyanlara göre müslümanlar ya cehennemliklerse gibi bir endişeydi. aynı yıl ablamın ayağı kırılmıştı. ben de bu durumdan bayağı etkilenmiştim. sonra o zamanlar eminönüne ve üsküdara da çok gidiyordum. özel eğitime de gidiyordum. bir gün okuldan çıkıp eve gelip bakırköy'e girmiştim. ve vodafone'ya gideyim bi demiştim. sonra orada ona benzer ifade yazıp çok aşağılara indiğimde hristiyan forum sitesi ile tanışmıştım ve o sitede bir yorum vardı. yorumda kişi müslüman olarak yaşar ve ölürse kesin cehennemliktir ifadesi geçiyordu. ilk başta kafaya takmazken sonra benim içimi yemişti. sonra sınavlar başlamıştı. o yorumu o zaman gördüğümde biraz şaşırmış olabilirim. sonra sınavlara girmiştim. ilk ay insanlara bakarken bayağı bir sarsılmıştım. sonra iki kişinin o yorum ile ilgili yorumlarını da okuyunca o yorum bana bir takıntı olmuştu. bir de o yorumu anlayamıyordum. aslında neyi kastettiğini mi düşünüyordum? sonra ölümden sonrasına dair bir yorum diye ya gerçekse diye ya da gerçek olduğunu veya olabileceğini, gerçekleşeceğini veya gerçekleştiğini düşünüp veya bunlara ihtimal vererek bayağı bir sarsılmıştım. zayıflamıştım ve iştahım biraz azalmıştı. fakat daha sonra dini daha iyi öğrenmeye başlayınca o yorumu dert etmemeye başlamıştım sanırım. sonra o yıl okulda yemek günü olmuştu ve ben bayağı bir yemek yemiştim. haziranda okullar kapanmıştı ve ben o yılın 1 haziran günü Silivrideydim ve yüzmeye girmiştim. o zamanlar gig TV, yakup deniz kanallarını da izliyordum ve onlar da beni epey sarsıyordu. sonra denize girmiştim. bir keresinde sinir krizi geçirmiştir sonra çok yorgun olmuştum ve akşam 6'da mı ne yatmıştım. cuma namazına gitmiştim. sonra yaz olmuştu ve sözler köşkü kanalı izliyordum. havuzda yüzüyordum. sonra 11'e başlamıştım. o zaman da ateist kanalından yapılan bir yorum beni bayağı bir sarsmıştı. ateist yorumuyla ilgili yorumlar yazmıştım ama yine de sarsılmıştım. inanmak ne demek onu sürekli araştırıyordum. inanmayanların yanlış olarak kabul ettiklerini düşünüyordum oysa o demek değil. inanmak eylemini yapmamak demek. ben şahsen Allah var, islam hak din, Hz. Muhammed hak peygamber bunu biliyorum iyi de islami olarak kötü görmüyorum, dargın da değilim ama çok sıkıntı çekiyordum inançsız sayılıyormuşum namaz kılmayarak. sonra eniştemin akrabasının düğünü oldu. sonra ekim ayında bayağı bir yağmur yağmıştı sonra yıl bitti. dolu dolu geçen bir yıldı. gezmeğe gidiyordum.
Varoluş sebebini anlayamadığım yıl. Neden vardı acaba? Bazıları için değerlidir ona bir şey diyemem, ama benim için 2020 ile beraber en berbat yıldı.
milli piyango yılbaşı özel çekilişinde büyük ikramiyenin 80 milyon lira olduğu yıl.
Geri verin lan bana 2019'umu deli ettiniz beni!!!
Değeri bilinmeyen değerli yıl.
Haksızlık edilen sene. Geri gel kral üzdük seni. Evet.
şimdi geriye dönüp bakıyorum da, biraz sert davranmışız bundan önceki yıllara. bununla karşılaştırınca o kadar da kötü değiller icaben.
çok güzel bir yıldı. şahsım için de çevre için de. şahsım için güzel işler olaylar oldu. ülkem ve dünya için de corona belası yoktu işte. daha ne olsun. meğer kıymetini bilememişiz diye sarılmak istiyorum.