bugün

Ankara'da ve dtcf'de ikinci senem.
fransa'da düzenlenen dünya kupasıdır efenim.
görsel
2 yaşın çok zor olduğuydu.
ilk defa aşık olduğum yıldı. pencereden sokağa bakışlarını, ara sıra göz göze gelişimizi hiç unutmadım. ama onu özlemiyorum, o yılları özlediğim kadar.
Okula başlanilan, ders kitaplarinin parayla alindigi, üc sınıfın ayni sinifta ders gördüğü,okulda yakacak odun olmadigindan evden odun getirdigimiz bir yildir.

2002 de akp iktidar olunca hepsi bicak gibi kesildi. Herkes konusur.reis icraat yapar icraat.
görsel
Prestij müzik.
Kerim tekin'in ölümü.

Çok severdim rahmetliyi.
fransa 98, evden kaçmıştık arkadaşla antalya'ya gidip 2 hafta paraları yiyip bitince geri dönmüştük hasta şekilde ühü.
98'in 13 Mart'ında nasıl güzel doğdum ama.. En azından geri kalan 9 ayı gördüm diyebilirim. Fakat uzun süreli bellek daha gelişmediği için akılda kalan sıfır...
vişne çürüğü rengi ford escortumuz.
amerikan tasarımıyla bizi bizden alırdı. ne tatlı bir salınışı vardı.
2.750.000.000 yani 2 milyar 750 milyona sıfır almıştık.
gerizekalı bir çocuktum. öyle böyle değil baya gerizekalı idim. Tuvalet eğitimim bile yoktu. o yıl başladım okula. ders içinde tuvaletim gelirdi. öğretmenim çişim geldi diye bağırırdım. anlattığı konuyu yarıda keser ; hadi git derdi. tek gidemem öğretmenim sizde gelin derdim. gelirdi. fermuarıma kadar açardı. şahin hocam benim. demet vardı bi de. şeyma da vardı. betül de vardı. 3'ü yan yana otururdu. zeki kızlardı. 3'üne de ayrı ayrı aşıktım. kırmızı kurdeleyi benden önce almışlardı beyazı da. ben 3 ay sonra aldım. derslerimin kötü olduğunun sebebini kalemimde aradım. şeyma'nın kaleminin aynısından aldım gittim. ''testlerden 100 alan kalem'' sanki amına koyayım. erkeklerle top oynamak yerine kızların ipini sallardım. gerizaklıydım demiştim dimi? bir süre sonra betül'ün kolu kırıldı. tüm sınıf ziyaretine gittik. ondan sonra benim sırtıma kaynar süt döküldü. ensemden kuyruk sokumuma kadar yandım. 2 ay okula gidemedim. 1 allahın kulu gelmedi.. şahin hocam benim. canım hocam..
Fransa 98 ve zidan
tabi ki galatasarayin firtina gibi esmesi.
anasınıfı, kırmızı önlük. ilk kez aşık olmak.
Aşkını ailene itiraf edince abi ve ablanın senle dalga geçmesi. Duygularını gizlemeyi öğrenmek.
1 yaşında olduğum.
Orta sondaydım.
babam önce iflas etmişti, sonra hasta olmuştu.
Varımızı yoğumuzu satmıştık.
Okul değiştirmek zorunda kalmıştım.
Bok gibi bir yıldı.
anlatılmaz yaşanır .
yürek burkan bir deprem yaşanmıştı, adı da adana- ceyhan depremi.

vefat edenler için allah rahmet eylesin.

görsel
4 yaşında anasınıfına başlamıştım o sene; okula yürüyerek gidiyordum annem bizi yolda size şeker vermeye çalışan biri olursa almayın ve hemen uzaklaşın diye tembihlemişti. bir gün kardeşim ve bir arkadaşımla okuldan gelirken bir adam bizi sevdi ve şeker vermek istedi ilk önce aldık şekeri sonra teşekkürler amca dedik ve 1 dk içerisinde topuk topuk şekeri nasıl havaya atıp kaçtığımı bugün bile hatırlıyorum.
o sene kardan adam yapmıştık kartonlarımıza ve sokaklara.
bir de turuncu montum vardı mutluluk onunla birlikte giyiliyordu.
Ablamın üniversiteyi kazandığı yıl.Oldukça sıkıntı çektik.Babam araziyi sattı kızım okusun diye.Millet enayi gözüyle baktı kız okutulur mu diye.Sonraki yıllarda Bursa’yı kazanmak için çok dua ettim çünkü babamın maaşı yetmezdi,emekli olmuştu.Maddi anlamda çok rahatladık.98 yılı hep mücadeleyle geçti.
kardeşim doğmuştu. bütün ilgiyi mıknatıs gibi üzerine çeken, gizli gizli dövdüğüm kardeşim. üstelik annem biraz rahatsız olduğu için sokakta oyun oynama eğlencelerimin kısıtlandığı, abimle türlü türlü numaralarla, kardeşimin başında bekleme işini birbirimize yıkıp; evden ilk kaçıp oynamaya giden taraf olma savaşımız.
Fransa 98.
Fransa 98 tabiki. Nijerya jay jay okocha, Brezilya Ronaldo, Fransa Zidane, taffarel in galatasaray a gelmesi.

Adana depremi, ailenin Hatay a taşınması.
Lisedeyim. Yazlari çalışıyorum, yoksul bir ailenin kiziyim. O andaki en mutlu anımi hatirliyorum da aksamlari fabrika arasindaki çimenliklerde kankamla cekirdek citleyip gun batimina nazir kaynatmak. O yillardaki calismanin sayesinde eyt oldum ve bugun "yaşlılık aylığı " basvuruya hak kazandim. Ne bir sinema, ne bir tatil ne bir eglence... haftanin 3 gunu ayni kiyafetimi tişört pantolon kombin ederek ise giderdim.
Lisede sınıfta kalınca 2 arkadaş Antalya'ya kaçıp 2 hafta orda para bitene kadar kalmıştık. Fransa 98 dünya kupası maçlarını izliyor, at yarışı ve şans oyunları oynardık. Para bitince Birçok macera ve hatıralarla geri gelmiştik.