bugün
- samsunspor12
- depresyon aktiviteleri9
- filistin'in gerçek yüzü14
- çocuklarının yanında darp edilen baba32
- türkiye nin az gelişmiş bir ülke olması18
- sokakta rastgele bir kıza çıkma teklifi etmek15
- anın görüntüsü16
- sudekiray'a sarılmak istemek9
- kemalizm11
- teke tekte ağzını kırabileceğiniz sözlük yazları19
- bik bik'in mutfağına konuk olmak28
- şiir seven erkek11
- 31 mayıs 2025 psg inter maçı18
- çok su içmek15
- karl marx ın sakalsız hali9
- dünyanın dümdüz olduğu gerçeği14
- aydinoglu bombala'nın sözlüğe vedası10
- çekici kadının tüm çekiciliğini götüren şeyler8
- haribo13
- 1 84 boyundaki erkek15
- en son ne yediniz21
- 17 yıl önce bugün sözlük yazarları ne yapıyordu11
- 31 mayıs günesteki patlama12
- gecenin şiiri8
- flört sürecini bitiren ölümcül flört hataları10
- karton toplayan çocuk9
- yavuz bingöl13
- sözlük yazarları 15 temmuz da neredelerdi20
- true'nun terbiyesizleşmesi8
- 19 yıllık karısı erkek çıktı12
- ellerim bos gonlum hos11
- denizin içerisinde cinsel ilişki16
- aldatan erkek10
- sakıncalı bulunan kuran meallerini toplama yasası16
- burçlara inanan erkek12
- azeri kızları9
- sözlüğün gey yazarları10
- sözlük kızlarının bilekleri neden kalın sorunsalı13
- akp'nin türkiye'ye getirdiği kast sistemi8


entry'ler (50)
gerçek bir aşkta yapılması gerekendir.
denilenin yapılmayacağı sözdür.
asıl istihbarat işini kimse bilmeden yapandır.olmamış gibi görünmesi aslında işini iyi yapmasıdır.
(bkz: istisnai)
genelde biri yanımızdayken yapmadıklarımızı yaparız.
ne işiniz olursa olsun kenarınızda duran antep fıstığını bitirmeden kalkamadığınız durum.
2.Abdülhamid in hain sanılması.
(bkz: istisnai)
migrosta çalışanları alışverişe bim e getiren öğrenci marketi.
kendi alanında en güzel yapım olduğunu düşündüğüm filmdir.
devamı çekilmesi muhtemel görünüyor
devamı çekilmesi muhtemel görünüyor
günlük yaşamda atlanılan düşünceler.yaratıcılığın hat safhaya çıktığı fikir akımları gelmektedir
bir an yeni bir buluş yapabileceğin seviyeye geldiğini bile düşünürsün
bir an yeni bir buluş yapabileceğin seviyeye geldiğini bile düşünürsün
zeka anneden cinsiyet babadan gelmektedir.
-yani yıllar boyu erkek evlat veremeyen kadınlara zülum yapılmıştır yapılmaktadır.
-yani yıllar boyu erkek evlat veremeyen kadınlara zülum yapılmıştır yapılmaktadır.
gününde olduğunda gareth bale 'in abisi olduğunu düşündüğüm , gününde olmadığında sabrinin kankası olduğunu düşündüğüm dengesiz sol açık.
hergün yolların kazıldığı , bir senede bitecek denilen çalışmaların 5 sene sürdüğü , dolmuşcuların yanından geçerken yavaşlayıp dolmuşa almak için bastıkları kornanın kafa s.ktıgı güzel memleket.
şüphe yok ki ilim ve fen ülkelerin gelişmelrinde ve ilerlemelerinde en büyük etmendir.Ama din bilim önünde engel olarak görülmemeli.Günümüzde bilim alanındaki birçok gelişme islam dininde yer bulmaktadır kendine islamiyet bilimi desteklemiştir. Geçmişte ortaçağa bakıldığında ise dünyanın önde gelen bilim adamları islam bilginleridir bu yadsınamaz bir gerçektir.Yapmamız gereken şey ikisindende kopmayarak benliğimizi korumaktır.
adamın hammaddesi:
a+d+m
a+d+m
2.paü sosyal bilgiler bölüm başkanı olup.mükemmel bir hitabet gücüne sahip incelediği konulara oldukça hakim en sevdiğim öğretmenlerimdendir
en büyüğünü OSMANLI ya karşı yapmış olan milletin ihanetleri
Rauf Denktaş Bildiriyor ; Şerif Hüseyin Dedi Ki
Küçük yaşta Rauf Denktaş , babasıyla birlikte zaman zaman Şerif Hüseyin in evine ziyaret edermiş.
Rauf Denktaş o günlerde gördüklerin Nevzat Yalçıntaş a şöyle nakletmiş :
Babamla yanına gittiğimizde hep aynı olay tekrarlanıyordu. Babam onun elini öper , o da anlatmaya başlardı. Şerif Hazretleri : Ahhh, ben ne yaptım , ahhh , ben ne yaptım ? Yaptığımın cezasını çekiyorum. Niye Osmanlıya ihanet ettik ?; derdi . Çünkü ingilizler kendisine Arapların kralı ve Müslümanların halifesi olacağını vaat etmişlerdi. Halbuki Filistin e ingilizler yerleşmişlerdi. Oraya Yahudiler mütemadiyen göç ediyorlardı. Suriyeye Fransızlar kendi kültür ve dillerini yaymışlardı. ingilizler de Irak a kendi dil ve kültürlerinin götürmüşlerdi.(Şerif) Hüseyin babamın yanında hep iç geçirirdi. Bundan sonra babam onu teselli edecek birkaç laf söyler , ben de yanında dururdum. Bir müddet sonra (şerif) Hüseyin :Raif anlat şu istanbul havalarını dinleyeyim. derdi. [ Şerif Hüseyin Abdülhamid döneminde istanbul da 18 yıl gözaltında kalmıştır. Çamlıca veya Beykozda oturmuştur] Konuşma esnasında bir taş plak çalmaya başlardı. O zaman Şerif Hüseyin : Ahh! istanbul , payitaht diyerek ağlamaya başlardı. Babam a o sırada onu teselli edici sözleri söylerdi : Şerif Hazretleri, bu takdir-i ilahidir üzülme Sen hata yaptın ; ama bundan çok pişman olduğun gözlerinden akan göz yaşlarından belli oluyor. Allah seni bundan dolayı affeder ; yapma , ağlama Babam onu teselli ederken kendisi de ağlardı.Plak bitince biraz daha sohbet ederlerdi. Daha sonra babam onun elini öperdi. Biz kalkıp giderken (Şerif) Hüseyin : Rauf gel deyip bana elini öptürür ve elime bir altın verirdi. ( Şerif Hüseyin o zamanlardan ingilizlerden emekli maaş alıyordu ) Ben de bu yüzden hep babamla Şerif Hazretlerine gitmek isterdim Şerif Hüseyin hastalandı , ölümü yaklaşmıştı. Ölümüne yakın Ürdün Prensi olan oğlu Abdullahın yanına gitti. Onu Amman a biz uğurlamıştık.Bir müddet sonra ise onun ölüm haberi bize ulaştı
( Abdülhamid in Kurtlarla Dans Kitabından Alıntı).
Rauf Denktaş Bildiriyor ; Şerif Hüseyin Dedi Ki
Küçük yaşta Rauf Denktaş , babasıyla birlikte zaman zaman Şerif Hüseyin in evine ziyaret edermiş.
Rauf Denktaş o günlerde gördüklerin Nevzat Yalçıntaş a şöyle nakletmiş :
Babamla yanına gittiğimizde hep aynı olay tekrarlanıyordu. Babam onun elini öper , o da anlatmaya başlardı. Şerif Hazretleri : Ahhh, ben ne yaptım , ahhh , ben ne yaptım ? Yaptığımın cezasını çekiyorum. Niye Osmanlıya ihanet ettik ?; derdi . Çünkü ingilizler kendisine Arapların kralı ve Müslümanların halifesi olacağını vaat etmişlerdi. Halbuki Filistin e ingilizler yerleşmişlerdi. Oraya Yahudiler mütemadiyen göç ediyorlardı. Suriyeye Fransızlar kendi kültür ve dillerini yaymışlardı. ingilizler de Irak a kendi dil ve kültürlerinin götürmüşlerdi.(Şerif) Hüseyin babamın yanında hep iç geçirirdi. Bundan sonra babam onu teselli edecek birkaç laf söyler , ben de yanında dururdum. Bir müddet sonra (şerif) Hüseyin :Raif anlat şu istanbul havalarını dinleyeyim. derdi. [ Şerif Hüseyin Abdülhamid döneminde istanbul da 18 yıl gözaltında kalmıştır. Çamlıca veya Beykozda oturmuştur] Konuşma esnasında bir taş plak çalmaya başlardı. O zaman Şerif Hüseyin : Ahh! istanbul , payitaht diyerek ağlamaya başlardı. Babam a o sırada onu teselli edici sözleri söylerdi : Şerif Hazretleri, bu takdir-i ilahidir üzülme Sen hata yaptın ; ama bundan çok pişman olduğun gözlerinden akan göz yaşlarından belli oluyor. Allah seni bundan dolayı affeder ; yapma , ağlama Babam onu teselli ederken kendisi de ağlardı.Plak bitince biraz daha sohbet ederlerdi. Daha sonra babam onun elini öperdi. Biz kalkıp giderken (Şerif) Hüseyin : Rauf gel deyip bana elini öptürür ve elime bir altın verirdi. ( Şerif Hüseyin o zamanlardan ingilizlerden emekli maaş alıyordu ) Ben de bu yüzden hep babamla Şerif Hazretlerine gitmek isterdim Şerif Hüseyin hastalandı , ölümü yaklaşmıştı. Ölümüne yakın Ürdün Prensi olan oğlu Abdullahın yanına gitti. Onu Amman a biz uğurlamıştık.Bir müddet sonra ise onun ölüm haberi bize ulaştı
( Abdülhamid in Kurtlarla Dans Kitabından Alıntı).
öncelikle nick ini en az kendisi kadar sağlam bulduğum bir kardeşimdir.Evinin kapılarını bana açtığı için sağolsun.