bugün

entry'ler (158)

gecenin şiiri

Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş;
Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş.
Gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş,
Bir sır ki bu,ölsen bile açamazsın..

Anlatması imkansız olan öyle bir an ki,
Hülyadaki ses varlığının gayesi sanki..
Bak emrediyor:Daldığın alemden uyan ki,
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın..

Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder..
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...

Ram ol bana,ruhun yeni bir aleme girsin..
Yazmış kaderin:Aşkıma ömrünce esirsin!
Aklınla,şuurunla,hayalinle bilirsin.
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın..

Hüseyin Nihal Atsız

ekmeleddin mehmet ihsanoğlu

şayet ismi cezbetti ise bunun yerine göstereceğim aday;

(bkz: bastian schweinsteiger)

eminim daha çok alacaktır. hem alman disiplininden yürünülebilir.

şayet bunların hepsi bir şakadan ibaret ise (bkz: eyjafjallajökull) bile razıyım.

fikret orman

' fenerbahçeyi kutlar, şerefli üçüncülük alan takımımı kutlarım ' şeklinde açıklama yapmasını beklediğim beşiktaş başkanı.

santa maria

haiti yakınlarında bulunduğu iddia edilen, kristof kolomb'un amerika seferinde kullandığı gemidir. ilgili haber;

http://www.bbc.co.uk/turk...istof_kolomb_gemisi.shtml

aziz lorenzo

2010 yılında şilide meydana gelen maden kazasında uygulanan ve 33 işçinin kurtulmasıyla başarılı sonuçlanan operasyondur.
bu operasyon kapsamında kurtarma planından önce madencilere ulaşacak tünel çökmemesi için metalle kaplanıldı ve sağlamlaştırıldı. akabinde amerikalı bir teknisyenin tasarladığı 4 mm. kalınlığında, 2.5 m. uzunluğunda, 54 cm. yarı çapında ve 250 kilo ağırlığındaki çelik kapsülle kurtarıldı.

ne yazık ki soma da gerçekleşen kaza neticesinde incelenmesi, uygun ise aynı yöntemin kullanımı düşünülmelidir.

edit: bir arkadaşımın belirttiği üzere şilide meydana gelen kaza cevhere değil yüzeye yakınmış.yaklaşık olarak 700 mt civarı. soma ise derinlik 2 km. buluyormuş. yani durum daha da vahim. muhakkak bir çözümü olmalı.

13 mayıs 2014 soma maden ocağı kazası

daha önce belirtildi mi bilmiyorum ama mahsur kalanlar için kurtarma operasyonu olarak şilide meydana gelen maden kazasında uygulanan aziz lorenzo operasyonu incelenmeli ve gerekirse operasyonda bulunan tüm teknik ekip ve ekipman ülkeye getirilmelidir. tek bir can için dahi ne gerekiyorsa her şey seferber edilmelidir.

edit: bir arkadaşımın belirttiği üzere şilide meydana gelen kaza cevhere değil yüzeye yakınmış.yaklaşık olarak 700 mt civarı. soma ise derinlik 2 km. buluyormuş. yani durum daha da vahim. muhakkak bir çözümü olmalı.

13 mayıs 2014 galatasaray lh beşiktaş if maçı

beko basketbol ligi play-off çeyrek final ilk maçıdır.

edit: beşiktaş 72-70 galip gelmiş ve seride 1-0 öne geçmiştir.

the amazing spider man 2

spoiler olarak görmesem de yine de ne olur ne olmaz diye uyarımızı yapalım.

--spoiler--
önceki serilerden farklı olarak bu filmde, haşerenin new york sokaklarında kız kaçıran misali oradan oraya zıplarken amerikan bayrağının asılı olduğu direğe konma hastalığından vazgeçilmiş.
--spoiler--

captain america the winter soldier

spoiler olmadan filmi bir iki cümle ile şu şekilde özetleyebiliriz;

-güm pat, güvenmek. çat çut, insan hayatı. dıkşın dıkşın, amerika.

sevenlerine saygı duyulsa da belki de bu karakteri her daim itici bulduğumdan dolayı tarafsız olarak yaklaşamıyorum.

bülent arınç

borsanın cumhurbaşkanlığı seçimine kadar 90 bini aşacağı yönünde tahminde bulunan başbakan yardımcısı.

ilgili haber linki için buyrun; http://www.ntvmsnbc.com/id/25510709/

şahsi yorumum ise, son zamanlarda ne vakit ekonomi ile ilgili bu tip tahminler görsem aklıma erdem başçı vakası gelmekte. ne diyelim evlerden ırak.

20 nisan 2014 galatasaray lh fc barcelona maçı

savunma ve hücum anlamında şu an yapılacak her şeyi eksiksiz yaptığımız maç. neticede maç sonucu ne olur bilmem ama carlos arroyo çok büyük oyuncu.

itirazım var

filmden yeni çıkmış olmama rağmen sıcağı sıcağına gelip entry girmemi sağlayan onur ünlü filmidir.

filme değinirsek gayet tabi beğendim. eksikler ve hoşuma gitmeyen durumlar yok muydu? tabi ki vardı. özellikle sırrı süreyya önder denen varlık nazarımda en büyük olumsuzluktu. lakin neticede olumsuzluklar filme gölge düşürmemekte. şayet buradan bakıp filme gitmeyi düşünenler için belirtiyorum; mutlaka gidin.
son söz olarak, yine de ne kadar mühim bilinmez ama benim için güneşin oğlu filminin yerini tutmamıştır.

açıköğretim

bugün yapılan sınav da var olan bir soru şıkkında 'dil sonsuz yaratıcılığa sahiptir' cümlesi ile takiben yine bir soru da 'evrim teorisi' ile ilgili bir soru görmemle 'ateist aöf' diye bağırdığım fakülte. sonrasında ne mi oldu? bırak sınıftan atmayı elimdeki uludağ üniversitesine ait diplomamı bile aldılar.

17 nisan 2014 fc barcelona galatasaray lh maçı

jamont gordon'un sakatlığı sonrası zorunluluktan takımı arroyo'nun üzerine kurmamız ve onun da bu maçta oynayamaması final four için zaten az olan şansımızı bir hayli düşürmüştü. ilk yarı itibariyle görülüyor ki farkın açılmasıyla beraber oyuncular dahi kazanmayı akıllarından geçirmiyor. tabi rakibin barcelona olması da etken değil desek yalan söylemiş oluruz.

zall ın artık düşürülmesi gerektiği

bu düşüncedekiler var ya kardeşlerim. işte bunlar darbeci, vesayetçi. zamanlama ise manidar. sorarım sana kimsin sen, kim oluyorsun? ağa babalarını yendik senin. merak etmeyin ininize girmeyi de iyi biliriz biz.

erdem başçı

başbakan ve hükümet tarafından merkez bankasının faiz oranlarını düşürmesi yönünde yapılan telkinlere istenildiği gibi karşılık vermemiş merkez bankası başkanıdır. zira bu tutumunun altında geçtiğimiz sene için ' bu sene sonunda doların 1.93 seviyesini aşmayacağını düşünüyorum' beyanatından sonra doların bu seviyenin çok üstüne çıkması yatmaktadır. anlaşılacağı üzere yoğurdu üfleyerek yemektedir. faiz konusunda ise ani bir düşüş yapmama niyetinin önümüzdeki zamanda fed tarafından yapılacak tahvil alımının azaltılması kararınını beklemesidir kanımca.

türkiye de en çok vergiyi memurların ödemesi

şayet bazı yazarların belirttiği gibi her alanda liberalizm olduğu takdirde vergi inceleme görevini üstlenen vergi müfettişlerinin kim olması gerektiği ayrı bir muamma. zira kendin incele kendin öde mantıktan ne gibi bir yarar elde edilir bilinmez.

ayrıca serbest meslek veya ticari kazanç gibi alanlardan elde edilen gelirden alınan vergiler bu sene itibariyle türkiye cumhuriyeti tarihinin en fazla olduğu senedir. buradan da anlaşıldığı üzere vergi denetim kurulu başkanlığının belirlediği vergi kaçakçılığıyla mücadele meyvesini vermeye başlamıştır.

edit: liberalizm konusunda yazdıklarımın, bu konu ile ilgili entry nin yazar arkadaş tarafından silinmesi sonrası pek önemi kalmamıştır.

türkiye de en çok vergiyi memurların ödemesi

doğrusu memurun ödediği verginin sadece devletin elde ettiği vergi gelirleri içerinde vergi kaçaklarının olmadığı stopaj vergi gelirleri içerisinde yer alması ve vergi kaçırma olanağının bulunmamasıdır. ülkemizde stopaj üzerinden elde edilen gelir yüksek olsa da bunu sadece memura indirgemek doğru olmaz. zira bu kapsamın içinde asgari ücretli ya da maaş üzerinde gelir eden herkes girebilir. bunun yanında eline geçmeden ödendiği için ödememiş olmak ya da eline geçse ödemesi zor olur gibi bir yaklaşım ödendiği gerçeğini değiştirmez.

tüm bunların yanında stopaj ile vergilendirilenlerin üzerindeki vergi yükünün adaletsizliği ya da ülkemizde bulunan vergi kaçakçılığının boyutu ve bununla mücadele sonucunda elde edilecek gelir ile bazı kesimler üzerindeki vergi yükünün azaltılabileceği ayrı bir tartışma konusudur.

türklerin atası kimdir

' kim ' dir.

sırrı süreyya önder

son olaylar neticesinde toplumu aleni bir şekilde haddini aşarak tehdit etmiş varlıktır.

bunun yanında(#22582686) ilgili entry de belirtildiği üzere kendisini savunan kesimler hala mı savunacak diye düşünürken gayet tabi sonrasında fazlasıyla iyimser bir yaklaşım içine girdiğimi fark ettim. zira ne dersen de kendilerine ezberletilen laflar dışında birşey bilmez ve söylemezler.

şunu da belirtmeden geçemeyeceğim; bu terör yandaşını, dünkü çocuklar ve türk siyasi tarihine hakim olmayan kişiler laf ebesi olarak nitelendiriyorlar. laf ebesi sıfatının yanından geçemeyecek bu kişiye bu sıfatı yakıştıranlar gayet tabi osman bölükbaşı kimdir ve nasıl bir hazır cevaptır bilmez.

işin özü yapmış olduğu tehdide şaşırmak ve şaşıranları görmek hayli ilginç. zira bebek katili ile görüşen, sözünden çıkmayan ve fotoğraf çekinen bir varlıktan ne beklenir ki?

edit: sebebi anlaşılamayan sebepten ötürü imha olmuş bu entry tekrar girilmiştir.