bugün
- ali erbaş14
- icardi190517
- türkiye işçi partisi11
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu35
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- arda güler13
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır10
- karınıza range rover alır mısınız21
- anın görüntüsü15
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı8
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss23
- evlilik9
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi20
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- futbolcu ismiyle nick almak11
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı11
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
entry'ler (539)
antisemitistlerin oldukça zoruna giden durum, ehe.
yadsınamaz bir gerçek.
evet, çok zor günler yaşadık, soykırımların en ağırlarına maruz kaldık; yıllarca ötelendik, kakıldık, itildik ama bütün bu canhıraş durumlardan çıkmasını bildik.
quentin tarantino, charlie chaplin, roman polanski, steven spielberg gibi yahudi yönetmenler bizleri insanların beyinlerine kazımak için kurtuluş öykülerimizi anlatan filmler yaptı; mayer amschel rothschild ve george soros ismini kulanan schwartz györgy'ler bizi dünya milletlerine unutturmamak adına finansör oldu.
bu kadar yokluktan sıyrılabilen başka bir millet yoktur. ticari ve bilimsel zekasıyla(albert einstein) dünyayı şaşrıtan başka bir millet yoktur.
remember us.
jet edit: kapak niyetine;
http://www.scientificpsyc...m/search/famous-jews.html
evet, çok zor günler yaşadık, soykırımların en ağırlarına maruz kaldık; yıllarca ötelendik, kakıldık, itildik ama bütün bu canhıraş durumlardan çıkmasını bildik.
quentin tarantino, charlie chaplin, roman polanski, steven spielberg gibi yahudi yönetmenler bizleri insanların beyinlerine kazımak için kurtuluş öykülerimizi anlatan filmler yaptı; mayer amschel rothschild ve george soros ismini kulanan schwartz györgy'ler bizi dünya milletlerine unutturmamak adına finansör oldu.
bu kadar yokluktan sıyrılabilen başka bir millet yoktur. ticari ve bilimsel zekasıyla(albert einstein) dünyayı şaşrıtan başka bir millet yoktur.
remember us.
jet edit: kapak niyetine;
http://www.scientificpsyc...m/search/famous-jews.html
tetragrammaton olarak da bilinir.
kutsal kitabımızda 7000'e yakın defa zikredilmiştir. tekvin'in müsebbibi anlamındadır.
kutsal kitabımızda 7000'e yakın defa zikredilmiştir. tekvin'in müsebbibi anlamındadır.
günümüz türkiye'sinde yeniden zorlaşmıştır. sinagog'dan girmeden önce etrafımızı iyice bir kol açan ediyoruz artık. soyadımı söylemeye korkar oldum. umarım daha karanlık günler beklemiyordur bizi.
manyak bir fantezidir.
niye? çünkü insan o çirkin partneri görmeye dayanamıyor; yüreği yetmiyor. kalkıp şu kese kağıdını kafana geçir de diyemezsin; hayvanlık olur. o zaman gözlerini bağlayıp; vazifeni yapacaksın; her şey insan ırkının devamı için, ehe.
niye? çünkü insan o çirkin partneri görmeye dayanamıyor; yüreği yetmiyor. kalkıp şu kese kağıdını kafana geçir de diyemezsin; hayvanlık olur. o zaman gözlerini bağlayıp; vazifeni yapacaksın; her şey insan ırkının devamı için, ehe.
iron maiden'ın en bilinen özelliğidir.
bu götündeki kıllar bile ağarmış adamlardan çok fazla bahsederek, hayranlarının götünü kaldırmayacağım tabii. sahnede civciv ezen, black sabbath ile birlikte yıllarca kafalarımızı siken, heavy metal saçmalıklarına imza atmış, şu grubu şu gün bile dinleyen adam rahatsızdır, sorunludur lan.
kafalarımızın sikilmesi son bulduğu için dua etmeliyiz. iron maiden gibi işi bitmiş, ne idüğü belirsiz müzik gruplarını övmek ve onları daha da zengin etmek hatalarından da derhal kurtulmalıyız, ehe.
http://fizy.com/#s/1j6poj
bu götündeki kıllar bile ağarmış adamlardan çok fazla bahsederek, hayranlarının götünü kaldırmayacağım tabii. sahnede civciv ezen, black sabbath ile birlikte yıllarca kafalarımızı siken, heavy metal saçmalıklarına imza atmış, şu grubu şu gün bile dinleyen adam rahatsızdır, sorunludur lan.
kafalarımızın sikilmesi son bulduğu için dua etmeliyiz. iron maiden gibi işi bitmiş, ne idüğü belirsiz müzik gruplarını övmek ve onları daha da zengin etmek hatalarından da derhal kurtulmalıyız, ehe.
http://fizy.com/#s/1j6poj
savurgan pisliktir.
ulan hazır kahve vip veya nescafe gibi ürünleri içen de içmeyen de yaşıyor şu yeryüzünde. gidip 20-25 kuruşluk hazır kahve almak varken, gösteriş ve caka mekanlarında espresso yudumluyorlar. hiç akıl yok bunlarda. tam 30 katı para ödüyorlar, kıçımın zevki için. halbuki 2 tane vip alsan, marjinal faydayı da eşitlersin nihayetinde.
ama tabii starbucks'da, gloria jean's coffees'de caka satıp hava atmak, salak salak gülüşüp, ucuz, bayık ve sıkıcı muhabbetleri kim yapacak sonra?
afrika'da insanlar açlıktan olurken, bunlar espresso içiyor, üstelik hazır kahveyi alması da hazrırlaması da müthiş basitken.
hazır kahve siker yani, ehe.
ulan hazır kahve vip veya nescafe gibi ürünleri içen de içmeyen de yaşıyor şu yeryüzünde. gidip 20-25 kuruşluk hazır kahve almak varken, gösteriş ve caka mekanlarında espresso yudumluyorlar. hiç akıl yok bunlarda. tam 30 katı para ödüyorlar, kıçımın zevki için. halbuki 2 tane vip alsan, marjinal faydayı da eşitlersin nihayetinde.
ama tabii starbucks'da, gloria jean's coffees'de caka satıp hava atmak, salak salak gülüşüp, ucuz, bayık ve sıkıcı muhabbetleri kim yapacak sonra?
afrika'da insanlar açlıktan olurken, bunlar espresso içiyor, üstelik hazır kahveyi alması da hazrırlaması da müthiş basitken.
hazır kahve siker yani, ehe.
sözlüklerde en çok vakit geçiren adamlar ve kadınlardır.
evet, uludağ'da daha belirgin bir durum bu. sözlükte takılan bir çok hamido, aşırı derecede sevgi ve ilgiye muhtaç. bu, her şeyden önce, elbette ki psikolojik bir vak'a. ama daha da önemlisi, sosyal bir problem bu.
ve evet sayın hamidolar, sizi hiç sevmediğimi, her birinizden ayrı ayrı nefret ettiğimi, sivilde görsem yüzünüze bakmayacağımı defalarca belirttim ama yine de karşı koyamadığım insani bir yönüm var lan ve bu size karşı bile bir acıma hissi, bir yürek burkuntusu hissediyorum zaman zaman.
ailesinden yeterli sevgi görmemiş; karşı cinsten hiç mi hiç bir sıcaklık görmemiş loser ve ergenlerle kaynaşıyor sözlükler. eskiden mesela, üstü örtülü bir biçimde nick altı yazdırmak için hastalıklı hareketlerde bulunanlar olurdu. şimdi bu durum daha büyük bir vehamete yol açtı. "bana nick altı yazsaneeaaa" diyen amsalaklar var lan. adamın nick altına orospu çocuğu yazsam bile mutlu olacak ırgatlar ve kezbanlar var.
son derece zeki, elit, yakışıklı ve kültürel birikimi yüksek biri olarak, bu sosyal facia karşısında elim kolum bağlı bir şekilde, bakarak, dehşetle izliyorum durumunuzu.
yazık; çok yazık; atatürk'ün cumhuriyeti emanet ettiği şu gençliğe bakın, ehe.
evet, uludağ'da daha belirgin bir durum bu. sözlükte takılan bir çok hamido, aşırı derecede sevgi ve ilgiye muhtaç. bu, her şeyden önce, elbette ki psikolojik bir vak'a. ama daha da önemlisi, sosyal bir problem bu.
ve evet sayın hamidolar, sizi hiç sevmediğimi, her birinizden ayrı ayrı nefret ettiğimi, sivilde görsem yüzünüze bakmayacağımı defalarca belirttim ama yine de karşı koyamadığım insani bir yönüm var lan ve bu size karşı bile bir acıma hissi, bir yürek burkuntusu hissediyorum zaman zaman.
ailesinden yeterli sevgi görmemiş; karşı cinsten hiç mi hiç bir sıcaklık görmemiş loser ve ergenlerle kaynaşıyor sözlükler. eskiden mesela, üstü örtülü bir biçimde nick altı yazdırmak için hastalıklı hareketlerde bulunanlar olurdu. şimdi bu durum daha büyük bir vehamete yol açtı. "bana nick altı yazsaneeaaa" diyen amsalaklar var lan. adamın nick altına orospu çocuğu yazsam bile mutlu olacak ırgatlar ve kezbanlar var.
son derece zeki, elit, yakışıklı ve kültürel birikimi yüksek biri olarak, bu sosyal facia karşısında elim kolum bağlı bir şekilde, bakarak, dehşetle izliyorum durumunuzu.
yazık; çok yazık; atatürk'ün cumhuriyeti emanet ettiği şu gençliğe bakın, ehe.
zavallılıktır.
ulan bu devirde bile evlilik yüzüğüyle dolaşan mallar var ya, kendimi taşlara vuracağım geliyor.
ihtiyaçların sınırsız olduğu, artık her şeyde daha fazla istediğimiz şu hayat-ı fani'de neden tek eşlilikle yetinelim ki yani, saçmalık, bullshit filan.
şimdi karşı cins seni görünce, onunla etkileşim halinde olabilmek, birşeyler bulabilmek istiyorsan, rahat ve özgür bir insan olduğunu hissettirmelisin yani.
şimdi aldatmak, fiilini öne atanlar da olabilir ama olsun ne yapalım. sanki bu dünyada ahlak ve etik açıdan bir tek "aldatılmak" sorunu var. yooo, bir ton öküzlük ve hayvanca şey yapılıyor günümüz dünyasında. biz gönlümüz şen olsun diye, kimseye zarar vermeden, kimsenin özgürlüklerini ihlal etmeden, birkaç karşı cinssle tanışıp sevişmişiz çok mu yani?
zaten hayat şartları ağır, çoğumuz depresyondayız. bir de kendimizi evlilik yüzüğüyle, bekaret kemeriyle filan kısıtlamaya ne gerek var. bir gün evlensem o yüzüğü kesinlikle takmazdım, ehe.
ulan bu devirde bile evlilik yüzüğüyle dolaşan mallar var ya, kendimi taşlara vuracağım geliyor.
ihtiyaçların sınırsız olduğu, artık her şeyde daha fazla istediğimiz şu hayat-ı fani'de neden tek eşlilikle yetinelim ki yani, saçmalık, bullshit filan.
şimdi karşı cins seni görünce, onunla etkileşim halinde olabilmek, birşeyler bulabilmek istiyorsan, rahat ve özgür bir insan olduğunu hissettirmelisin yani.
şimdi aldatmak, fiilini öne atanlar da olabilir ama olsun ne yapalım. sanki bu dünyada ahlak ve etik açıdan bir tek "aldatılmak" sorunu var. yooo, bir ton öküzlük ve hayvanca şey yapılıyor günümüz dünyasında. biz gönlümüz şen olsun diye, kimseye zarar vermeden, kimsenin özgürlüklerini ihlal etmeden, birkaç karşı cinssle tanışıp sevişmişiz çok mu yani?
zaten hayat şartları ağır, çoğumuz depresyondayız. bir de kendimizi evlilik yüzüğüyle, bekaret kemeriyle filan kısıtlamaya ne gerek var. bir gün evlensem o yüzüğü kesinlikle takmazdım, ehe.
eşeği çok sevmiş adamdır. yoksa insan ne diye sevgilisini, eşini aldatsın?
ama üzerine gidilmemesi gerekli. aşk bu ota da, boka da demişler. kim demişse zaten çirkin biriyle evlenmiştir. evet, öyle kadınlar var ki, erkeğin gönlünü hoş edemediği, kadınlığını gösteremediği için eşeğe tercih ediliyor.
yapacak bir şey de yok, eşekle, adam'a mutluluklar dileriz, ehe.
ama üzerine gidilmemesi gerekli. aşk bu ota da, boka da demişler. kim demişse zaten çirkin biriyle evlenmiştir. evet, öyle kadınlar var ki, erkeğin gönlünü hoş edemediği, kadınlığını gösteremediği için eşeğe tercih ediliyor.
yapacak bir şey de yok, eşekle, adam'a mutluluklar dileriz, ehe.
5 milyon defa filmlerde işlenmiş olan bir olaydır bu.
sevişirsin, ama hep misyoner pozisyonda, hiçbir yeri gözükmez partnerlerin, kafalarından gayrı. işte tam sevişmede zirve yapacakken, zırrrt telefon açalar; arayan kızın annesi, kızını merak ediyor haklı olarak.
uzak bir telefonda ağlayan bu yaşlı kadın, yürek parçalıyor. keşke bir defa da doggy style esnasında arayıp bağlansalar, ehe.
sevişirsin, ama hep misyoner pozisyonda, hiçbir yeri gözükmez partnerlerin, kafalarından gayrı. işte tam sevişmede zirve yapacakken, zırrrt telefon açalar; arayan kızın annesi, kızını merak ediyor haklı olarak.
uzak bir telefonda ağlayan bu yaşlı kadın, yürek parçalıyor. keşke bir defa da doggy style esnasında arayıp bağlansalar, ehe.
inanılmaz seksidir.
evet, bundan önceki yaşamım boyunca, ne zaman sakal traşı olmak istesem, kalbim gam ve kederle doğar, ulan şu sakal traşı bir an evvel bitsin diye düşünür ve traşın ortasında sıkılıp, neredeyse traşı bırakma noktasına gelirdim.
ama artık böyle değil hamidolar. sakal traşımı sevgilime yaptırıyorum. harikulade eğlenceli geçiyor. traş köpüğü şakaları ve masum öpücüklerle birlikte, traşım hiç bitmesin istiyorum.
eskiden, keşke köse olsaydım diye dua edecekken, şimdi iyi ki sakallarım ve bıyığım var diye şükür secdesine kapanacağım nerdeyse. vay be, ehe.
evet, bundan önceki yaşamım boyunca, ne zaman sakal traşı olmak istesem, kalbim gam ve kederle doğar, ulan şu sakal traşı bir an evvel bitsin diye düşünür ve traşın ortasında sıkılıp, neredeyse traşı bırakma noktasına gelirdim.
ama artık böyle değil hamidolar. sakal traşımı sevgilime yaptırıyorum. harikulade eğlenceli geçiyor. traş köpüğü şakaları ve masum öpücüklerle birlikte, traşım hiç bitmesin istiyorum.
eskiden, keşke köse olsaydım diye dua edecekken, şimdi iyi ki sakallarım ve bıyığım var diye şükür secdesine kapanacağım nerdeyse. vay be, ehe.
14 eylül 2011 inter milan trabzonspor maçında iyice ayyuka çıkmış durum.
evet, trabzonspor daima 3 büyüklerin gölgesinde kalmış, mazisinde cılız birkaç başarısı bulunan ama buna rağmen ziyadesiyle abartılmış, dolayısıyla da overrated bir takımdır. trabzonspor'u tutanların yüzde 95,45'i de trabzon'ludur.
her neyse, bu kadar yerel bir takımın ne kadar küçük ve basit olduğunu, kazandıkları bir galibiyet sonrası götlerin tilt yapmasından anlıyoruz.
14 eylül 2011 inter milan trabzonspor maçını bir kazandılar adamlar. sanırsın dünya şampiyonu oldular. sanırsın, adamlar barca'dan iyi. ulan alt tarafı bir maç kazandınız lan. daha ne olacağı belli değil. gelen geçenin 3-5 sallayacağı maçlar da yakındır, tasa etmeyin. inter'li oyuncularda konsantrasyon eksiklği olabileceği ihtimalini hiç düşünmüyorsunuz değil mi? zamanında ahmet dursun ve nihat kahveci'li kadrosuyla, barca'yı evinde 3-0 yenip, deplasmanda 5-0 yenilen ve yine evinde liverpool'u 2-1 yenip, deplasmanda 8-0 yenilen beşiktaş'tan ibret almıyorsunuz değil mi?
evet, küçük takımlar böyledir işte. yazık çok yazık lan, ehe.
evet, trabzonspor daima 3 büyüklerin gölgesinde kalmış, mazisinde cılız birkaç başarısı bulunan ama buna rağmen ziyadesiyle abartılmış, dolayısıyla da overrated bir takımdır. trabzonspor'u tutanların yüzde 95,45'i de trabzon'ludur.
her neyse, bu kadar yerel bir takımın ne kadar küçük ve basit olduğunu, kazandıkları bir galibiyet sonrası götlerin tilt yapmasından anlıyoruz.
14 eylül 2011 inter milan trabzonspor maçını bir kazandılar adamlar. sanırsın dünya şampiyonu oldular. sanırsın, adamlar barca'dan iyi. ulan alt tarafı bir maç kazandınız lan. daha ne olacağı belli değil. gelen geçenin 3-5 sallayacağı maçlar da yakındır, tasa etmeyin. inter'li oyuncularda konsantrasyon eksiklği olabileceği ihtimalini hiç düşünmüyorsunuz değil mi? zamanında ahmet dursun ve nihat kahveci'li kadrosuyla, barca'yı evinde 3-0 yenip, deplasmanda 5-0 yenilen ve yine evinde liverpool'u 2-1 yenip, deplasmanda 8-0 yenilen beşiktaş'tan ibret almıyorsunuz değil mi?
evet, küçük takımlar böyledir işte. yazık çok yazık lan, ehe.
cahildir.
evet, erkekler olarak en çok önem verdiğimiz olay, ofsayt konusudur. yani mesela ben, ofsaytı bilmeyen bir kızla asla çıkmam. o yüzden, bir kızla tanıştığımda, yeni bir ilişkiye yelken açacak gibiysem, hemen ofsaytın ne olduğunu sorarım. bilemeyenle de asla muhatap olmam. bunun futbol sevgisiyle alakası yok. bunun futbolu seven erkek arkadaşına saygılı olmakla alakası var. nasıl ki ben, mango'daki indirimleri takip ediyorsam; zara'yı gezelim miii deyince geziyorsam; swarovski'deki takı fiyatlarını biliyorsam; sen de bileceksin lan ofsaytı eşek gibi. kimse kusura bakmasın hamidolar; göte göt diyorum ben.
ofsayt da basitçe şu; takım arkadaşın olan futbolcunun, rakip takımın defansı arkasında gezinmesi. bunu bilmeyecek ne var lan! çüşşş, brsssst, ehe.
evet, erkekler olarak en çok önem verdiğimiz olay, ofsayt konusudur. yani mesela ben, ofsaytı bilmeyen bir kızla asla çıkmam. o yüzden, bir kızla tanıştığımda, yeni bir ilişkiye yelken açacak gibiysem, hemen ofsaytın ne olduğunu sorarım. bilemeyenle de asla muhatap olmam. bunun futbol sevgisiyle alakası yok. bunun futbolu seven erkek arkadaşına saygılı olmakla alakası var. nasıl ki ben, mango'daki indirimleri takip ediyorsam; zara'yı gezelim miii deyince geziyorsam; swarovski'deki takı fiyatlarını biliyorsam; sen de bileceksin lan ofsaytı eşek gibi. kimse kusura bakmasın hamidolar; göte göt diyorum ben.
ofsayt da basitçe şu; takım arkadaşın olan futbolcunun, rakip takımın defansı arkasında gezinmesi. bunu bilmeyecek ne var lan! çüşşş, brsssst, ehe.
objektif gözle kıvanç'a bakabilenlerin derhal farkedebileceği realite.
ulan bu adam yakışıklıysa, ben übermensch'im! -yoksa übermensch miyim- bu adam, karizmatikse, ben karizma'nın kitabını yazdım lan. benim gibi 27 ekim'li bir akrep olan kıvanç, akrep burcu erkeklerinin o kendine has karizmasına, zekasına, kültürel birikimine ve yakışıklılığına gerçekten çok uzak.
ayıptır söylemesi, büst gibi kafası var; al ilkokulun önüne dik; o derece. üstelik fazla sarı ve ağzı da büyük. hani bir hatun bunu beğeniyorsa yazık günahtır lan. bir defasında istinye park'ta da görmüştüm kıvanç'ı. bu ne lan dedim 35 yaşında gösteriyor resmen.
evet sayın kezbanlar, parmağımı şaklatınca uyanın artık bu rüyadan, ehe.
ulan bu adam yakışıklıysa, ben übermensch'im! -yoksa übermensch miyim- bu adam, karizmatikse, ben karizma'nın kitabını yazdım lan. benim gibi 27 ekim'li bir akrep olan kıvanç, akrep burcu erkeklerinin o kendine has karizmasına, zekasına, kültürel birikimine ve yakışıklılığına gerçekten çok uzak.
ayıptır söylemesi, büst gibi kafası var; al ilkokulun önüne dik; o derece. üstelik fazla sarı ve ağzı da büyük. hani bir hatun bunu beğeniyorsa yazık günahtır lan. bir defasında istinye park'ta da görmüştüm kıvanç'ı. bu ne lan dedim 35 yaşında gösteriyor resmen.
evet sayın kezbanlar, parmağımı şaklatınca uyanın artık bu rüyadan, ehe.
(bkz: özel mesajları engelle butonu)
böyle bir buton olmalı evet. hiçbir özel mesaj almak istemeyen yazarların bu hakkı teslim edilmeli. zor olmasa gerek, ehe.
böyle bir buton olmalı evet. hiçbir özel mesaj almak istemeyen yazarların bu hakkı teslim edilmeli. zor olmasa gerek, ehe.
uludağ sözlük'te olması gereken ve istenen bir aparat.
evet, ergen mesajlarından ben ve benim gibi bıkmış her yazarın kayıtsız şartsız isteyeceği bir özellik bu. bir imkanı olmalı lan; burada moderasyona açık bir çağrımdır bu. mesaj almama hakkımız en-gel-le-ne-mez!
evet, öyle saçma sapan mesajlar geliyor ki, engellemekten ben bıktım ama tükenmedi bu özel mesajlar davası.
lan olum siz kimsiniz ki, sizinle tartışacağım lan, sizinle bir konuda sohbet edeceğim? kimsiniz olum siz, benim düşüncelerimi sorguluyorsunuz? tamam adam gibi mesaj atanlar da var ama ben saçma sapan adamlarla uğraşmak ve "engelli" listesi kasmak istemiyorum.
gelen özel mesajları, tümden engelleyecek bir buton olmalı; yar bana bir çare, yar bana bir çare, ehe.
evet, ergen mesajlarından ben ve benim gibi bıkmış her yazarın kayıtsız şartsız isteyeceği bir özellik bu. bir imkanı olmalı lan; burada moderasyona açık bir çağrımdır bu. mesaj almama hakkımız en-gel-le-ne-mez!
evet, öyle saçma sapan mesajlar geliyor ki, engellemekten ben bıktım ama tükenmedi bu özel mesajlar davası.
lan olum siz kimsiniz ki, sizinle tartışacağım lan, sizinle bir konuda sohbet edeceğim? kimsiniz olum siz, benim düşüncelerimi sorguluyorsunuz? tamam adam gibi mesaj atanlar da var ama ben saçma sapan adamlarla uğraşmak ve "engelli" listesi kasmak istemiyorum.
gelen özel mesajları, tümden engelleyecek bir buton olmalı; yar bana bir çare, yar bana bir çare, ehe.