bugün

entry'ler (437)

tren ile selfie çekerken ölen adam

arkadaş bu insanların derdi ne? bu kadar mı ucuz ya hayatlarınız?

birisi video için uçurum kenarında zıplarken düşer ölür.
birisi tren önünde selfie çekerken trenin altında kalır.

ulan kendinize acımıyorsunuz, o makinistin suçu ne? arkanızda bıraktığınız aileye yazık ya.

https://youtu.be/umAiqLje3Hc

(bkz: doğal seçilim)

londra apple store u gezen çomarlar

apple store'un viralini yaptığım çomarlar. amk daha neler ya, apple'ın viralini yapıyormuşum. havasını atarım artık.

londra apple store u gezen çomarlar

youtube'da denk geldiğim, başkası adına utanmak deyimini iliklerine kadar hissettiren çomarlardır.

teknoloji'den anlamıyolarmış, akıllı telefon nedir bilmiyorlarmış falan. ulan hepsini geçtim bilgisayarın ayarlar kısmına girip burada da seri numaraları var diyerek bilgisayar tanıtmak ne demek lan haha..

yani aslında tam karar veremedim ciddiler mi yoksa troll mü?

şakaysa komik, ciddiyse hiç komik değil.

https://www.youtube.com/watch?v=gMDY6dXi6Zk

limon küfü

Okuyan: Gökhan Göbel
Kurgu: Faysal Toprak - Gökhan Göbel
Musîkî: Refik Fersan Sultan-ı Yegah Peşrevi
Resimler: Pablo Picasso - Paul Klee - Joan Miró

https://www.youtube.com/watch?v=zXjRlMcsd60

ismet özel

yeryüzünde yaşayan en büyük şairlerden biri. bugün doğduğu gün. 73'ü bitirip, 74. yaşından gün almış bugün. bir gün karşılaşır da "nasılsınız?" diye sorarsanız size artık "74 yaşında, orta boylu, esmer" diye karşılık verecektir. kitaplarının onlarca baskı yapmasına rağmen hala otobüs/metrobüs/metro kullanacak kadar halktandır. çünkü hiçbir zaman annesinin onu küçükken leğende yıkadığını unutmamıştır. çok yaşlandı, evet. ve bir gün ölürse ne kadar çok ağlayacağımı tahmin bile edemiyorum. hayatımda bir kez sohbet etme fırsatı buldum. ve fotoğraf da çekildik. sadece imza almak kaldı. yakında ziyaret edip kendisini, onu da yapacağım. hayatımda bunların hepsini yapacağım tek kişi zaten. çünkü böyle şeyler yapmayı sevmem. her neyse, "gençlik yılları"nda -kendisi o yılları 'gençlik yıllarım' diye tanımlar- ne düşünüyorsa bugün de aynı gelecek üzerine çalışıyor türkiye için. türk milleti için. devletin başına gelen iktidarlara göre diğer dansözler gibi hiçbir zaman fikirlerini değiştirmemiştir. kendini birilerine sevdirmek gibi bir derdi olmamıştır hiçbir zaman. peki türklük nedir, diye sorarsanız; ona da şöyle cevap veriyor:

"türklük bir karakterdir, bir vasıftır, bir kavmin adı değildir. kara derili bir türk olur, mavi gözlü ve sarışın bir türk olur. türklük asla babanın, ananın dölüyle alakalı bir şey değildir. türklük doğrudan doğruya senin kalbinle alakalı bir şeydir. senin kalbin de kâbe'dedir. eğer kâ'be'ye teveccüh etmediysen türk olman imkânsızdır. çünkü kalp kâ'be'dir. çünkü orayı ibrahim aleyhisselâm oğlu ismail'le beraber yapmıştır. kâ'be'den başka kalp yoktur. onun için bütün gâvurlar kalpsizdir!

geçenlerde "müslüman teröristtir." cümlesinin tartışma yaratmasına binaen yazılmış kısa bir yazı:

-ismet özel'in o konuşmasından "müslüman, teröristtir." ifadesinin çekip alınmasını anlamlandırmakta güçlük çekiyorum. küfre karşı durmadan kılınan namazın, namaz olmayacağını söyledi ismet özel. foucault'nun bir sözünü de ben anımsatayım şimdi: normal insan, kurgudur. batı'nın terörist kurgusuna yerleştirdiği müslüman, onu korkutuyordu belli ki ve ismet özel onların bu kurgusuna karşı dedi, projelerinizle "ılımlılaşmayacağız": müslüman, teröristtir. (youtube'da yapılmış bir yorum).

melih gökçek

https://soundcloud.com/ca...-gokcheck-belediyenin-z-m

avrupa yakası sertaç

yancıların tanrısıdır. *

iyi sevişmek

evlilik kurtarır.

anlaşılmayan sanat eseri kalitelidir

(bkz: postmodern sanat)

geceye bir iyi geceler bırak

https://www.youtube.com/watch?v=27fad7un74s

bir insana yapılacak en büyük kötülük

onu görmezden gelmektir.

waldo sen neden burada değilsin

içinde bulunduğumuz günlerde okunması gereken önemli kitaplardan. şimdi "ismet özel nerede, niye olanlara/yapılanlara/zulümlere ses çıkarmıyor?" diye çığırtkanlık yapanlar için bir cevap kitabıdır da aynı zamanda.

ilk öpücükten sonra söylenen ilk söz

ağızdan bir ses olarak çıkmaz, gözlerden yankılanır. öyle bir sözdür o. ve dudaklarda hafifçe bir gülümse belirir. bir de bu hayatınızın ilk öpücüğü ise hafif yanaklarınız kızarır ve yüzünüzü yer çekimine teslim edersiniz farkında olmadan. sizde artık ölene kadar unutamayacağınız bir tad kalmıştır dudaklarınızı saran.

kızılay yardım sandığının pornoda görülmesi

(bkz: pornoda görülen kızılay yardım sandıkları)
(bkz: aramaya inanmak)

fenerbahçe taraftarının mal olduğu gerçeği

başlığı görüp küfretmeye gelmiştim ama içeriği okuyunca tamamen katıldığım önerme.

yönetim istifa!

bir telefona 5 bin 500 tl vermek

hiç de hastalık, aptallık ya da gereksiz bir şey değildir. bir akrabam var, marlboro içiyor. çalıştırdığı 18-19 yaşlarındaki işçisi de marlboro içiyordu ve çocuğun maddi durumu da pek iyi değildi. akrabam bir gün çocuğa kızdı, etin ne budun ne tarzında bir şey söyledi. çocuk o gün hiç unutmayacağım şu cümleleri söyledi, belki büyük cümleler değil ama doğru ve beni çok etkilemişti: "abi içiyorum işte, içiyorsam da kaliteli içeyim, bundan başka dünyaya gelemeyeceğim nasılsa." yahu çocuk o kadar doğru konuştu ki bence. isterim ki -ben de bir içen olarak- hiç sigara içmesin, zararından ötürü. ama içiyor işte.

konuya gelecek olursak... kim, hangi ürüne ne kadar vermek istiyorsa versin yahu. insanların önce kendi duygularını tatmin etmeleri gerek diye düşünüyorum. bundan başka bir yaşantımız yok. fatih sultan mehmet'in patatesten haberi yokmuş, düşünsene; adam hayatında hiç patates yememiş. bizim neredeyse her gün kızartmasını yaptığımız hani... tabii onun patatesin varlığından haberi yokmuş ama biz gözümüzün önündeki teknolojiyi ya da her ne ise ürünü görüp de alamamamız çok acımasızca. ve almak isteyenlere ya da alıp başka şeylere para yetiştiremeyenlere kızamıyorum. kendi sorunları. ama duygusal yönden tatmin olmaları çok hoşuma gidiyor. yüzlerce insan cüret edemiyor çünkü onun cüret ettiğine. helal olsun be.

steve jopsun son yazısı

maddi açıdan o'nun gibi olmak isteyen milyonlarca kişiye seslendiği yazıdır. o kadar acınası o kadar çaresiz bir yazı ki... bana sakıp sabancı ve oğlu'nu hatırlattı. milyonları var ama tedavi ettiremiyordu, yanlış hatırlamıyorsam. bizim steve de mutluluktan, aşktan, dosttan, arkadaştan dem vurmuş. yani çok uzaklara gitmeye gerek yok, bunlar her geçen gün türkiye'de de bu tarz insanlarda gördüğümüz, şahit olduğumuz meseleler.

diyeceğim o ki; para insanı bir "şey"e çeviriyor. o şey'den allah'a sığınırım. takva filmi bu konuda harika bir film. tavsiye ederim.

pornoda görülen kızılay yardım sandıkları

muhtemelen depo yetkilisiyle/güvenliğiyle/sahibiyle anlaşılıp belirli bir miktar para karşılığı film çekmek istediklerini belirttiler. adamlar "iyi" para verince teklife hayır diyemediler ve film çekilmiş oldu. şu görüntülerden kızılay'ın porno sektörüne yardım ettiğini ya da çanak tuttuğunu nasıl çıkardınız yahu? bizim millete yeter ki magazinel bir şey, dedikodusu yapılacak bir şey bul-getir. onu neye dönüştürüyorlar, gör.

olay yakın zamanda aydınlanır bence. büyük sansasyon yarattı daha şimdiden. tabii ki kızılay'ın bir açıklama yapması gerek. bakalım ne diyecekler...

ağaçkakan

daha ne kadar üstüne koyacak merak ediyorum.
https://www.youtube.com/watch?v=lXWCnyJHwjc

18 ağustos 2017 rte ye suikast girişimi

fetö'ye mensup kişileri içeri attırmak yetmeyince suikast yalanını düşünmüşler anlaşılan.