bugün

13 kasım 2010 gaziantepspor fenerbahçe maçı

acayip sinirliyim birader. cidden cinlerim tepeme çıkarak izledim maçı.

şimdi önceki hafta balo vardı, o ayağa maçı kaçırdık. sırf yurtdışına indirimli diye digiturkwebtv üyeliği de yaptırdım maçları kaymak hesabı izlemek adına. geçen hafta maç kaçtı, belki sonra izleyebileceğimi sanıyordum ama kocaman bir nah çektiler bana. sinirliyim ya işte ondan bunları söylüyorum, aklıma geldi.

bu hafta mis gibi konser vardı gidilecek. sırf çubuklu aşkına, sikerim konserini dedim. iki hafta üst üste maç mı kaçıracağım? hafta içinde 2-1'den sonra stream sebebiyle izleyemediğim maça bu kadar sinirli değildim zaten.

neyse maç başladı, ilk 15 dk fenerbahçe zaten top oynamıyodu. ilk organize atak geldi gol oldu. herhalde bu maçın da tek olumlu yanı alex de souza'nın bu forma altında 100. golünü atmasıydı. sonra da kaptan çılgın atmaya başladı zaten.

amaaaaa ikinci yarı klasik daum takım tertibine bürünen fenerbahçe sıçıp sıvamaktan başka hiçbir şey yapmadı. gol geliyorum diye bağırıyor. antep'in savunmasındaki zenci arkadaş, daniydi galiba adı, her pozisyon genç semih'in ırzına geçti, ama aykut kocaman oyuna müdahale etmekte hiç aceleci olmadı.

şimdi bazı sorularım var:

madem niang reyiz ve dia reyiz oyuna sonradan girebilecek durumdaydılar, neden daha önce kendilerini oyuna almadın hocam? antep takımı yükleniyor, açık veriyorlar, bu iki adam yanlarında stoch'la birlikte farkı 3lere 4lere çıkartabilecekken, sen onları kenarda çürüttün. ben de bunu anlamıyorum birader. beşiktaş maçında da stoch ısınmaktan sakatlanacaktı. hem 1-0'a yatmayan takım yaratacağız deyip, hem de cristian baroni ve benzeri lüzumsuz adamlarla 1-0'ı korumaya oynamak nedir yahu?

serdar kurtuluş'un attığı gol ise on numaraydı. beşiktaşlılar sağ bek diye ağlıyolar ya hani, işte göndermeyecektiniz hacı. olcan adın'ı da gerizekalı fenerbahçe yönetimine mensup şahsiyetler bu kadar kolay bıraktıkları için kafalarını duvarlara vursunlar. daha gürhan gürsoy ve kerim zengin'in acısı da komple çıkmadı, çok çekecek bu zihniyetten fenerbahçe.

cristian uzaktan vurduğunda girmesini hiç istemedim. zaten kaleyi tutması bile beni şaşırttı ya neyse. bu kadar takıma zararlı olan bir adam görmedim ben hayatımda. herif hiçbir bok yapmadı, ayağını uzattığı her pozisyonun amına koydu, nefret ettim adamdan. bu adam geldiğinde böyle değildi, ilk 10 maç falan çok iyi oynamıştı ciddi anlamda ama sonradan muazzam bir sıçışa geçti ve o çizgisini her geçen gün geliştirerek ilerliyor. 90 dakika sahada kalması ise ciddi anlamda teknik bir sorundur. genç gökay iravul yapsın bu hataları. milyon dolarlar sayılan kolpa adamlar değil.

sonra takımı gereksiz yere eksik bırakan lugano ve saatli bomba bilica'ya güle güle densin. yobo reyiz'in bonservisi alınsın, yanına da antep'in zenci arkadaşını eklesinler. tüm forvetlere korku salan bir savunmamız olsun.

tolga özkalfa ise bence maçın içine sıçmıştır. zira bekir irtegün'ü çok net bir şekilde ikinci sarıdan atması gerekiyordu ve antep'in pozisyonu bana gayet penaltı gibi göründü.

daha önce fenerbahçe hakkında yazılarımı okumuş olan arkadaşları şaşırtacaktır bu entry. objektif oldukta ne oldu mnskym? kendimi sikicem sinirden birazdan, o kadar hırs bastı. naapsam bilemiyorum...

teknik ekip ve yönetim bu ayıbı temizlemek zorundadır. hafta içi fenerbahçe ülker'i izliyorum, eski basketçi olan beni orgazma ulaştıran bir oyun oynanıyor oh mis diyorum, sonra haftasonu futbol takımı sinirlerimi sikip atıyor.

aykut kocaman'ın oturtmaya çalıştığı sistem demeyin bana. revizyon kelimesi altında daum'dan kalma alışkanlıkları izlemekten sıkıldım birader. madem büyük otorite aykut kocaman, o zaman binicek üstüne, vurucak kırbacı. ben oturtulmaya çalışılan sisteme inandıkça, sinirlerim laçka olmaya devam ediyor. bir kez daha diyorum, şampiyonluk sikimde değil bu sene. benim için önemli olan bu takımın sene sonunda gözü kapalı birbiriyle anlaşmasıdır.

yetti be!