bugün

hayvan hakları

16-17 yy.da fransa'da çiftçilerin, ürünlerine zarar veriyor diye bir böcek türünden, farelerden vs. şikayetçi(!) olup dava açmışlığı var. mahkeme başkanının bir kilise otoritesi olmasından ötürü 'tanrının yarattığı canlılardır bunlar' deyü davalık olan hayvanlar beraat etmiş. bu mahkemelerde mevzubahis hayvanlar duruşmaya da çağrılmış, tabiyetiyle gelemememişlerdir. bu örnekler hayvan hakları savunucuları için ilham kaynağı olmuş, hayvanların yaşam hakkının birilerinin insafına terkedilemeyeceği, nihayetinde kendisi de bir hayvan olan insanın hayvanlara eza edemeyeceği, hayvanların -en geniş sınırlarıyla- yaşam hakkına saygılı olması zorunluluğu hayvan haklarını temellendirmiştir. ee peki bitkiler? yaşam hakkını belirleyen nihai ölçüt canlının 'acı çekebilmesi' mi olmalı yani! ekolojist bir sözleşmeye kapı aralamak gerek...

ayrıca iyice bir bakınız;

ekolojik yeni düzen-luc ferry