bugün

famous blue raincoat

sabahın dördü, aralık sonu...
sana şimdi sadece daha iyi olup olmadığını bilmek için yazıyorum.
new york soğuk ama seviyorum yaşadığım yeri
müzik çalıyor clinton caddesinde akşam boyunca

küçük evini inşa ettiğini duydum çölün ortasında
hiçbir şey için yaşıyorsun şimdi...
umarım bir şekilde kayıt tutuyorsundur

ve jane saçından bir tutamla geldi
onu senin verdiğini söyledi,
her şeyi temize çekip adam olmayı planladığınız o gece.
sen adam olabildin mi hiç?

seni son gördüğümüzde çok daha yaşlı göründün
ünlü mavi yağmurluğun omuzdan yırtılmıştı
istasyona gitmiştin, gelen her treni karşılamak icin
eve lili marlene'siz geldin

benim kadınımı tedavi ettin hayatının küçük döküntüleriyle.
ve o eve döndüğü zaman kimsenin kadını değildi...

orada dişlerinin arasında bir gülle görüyorum seni
bir ince çingene hırsız daha!
jane uyandı selam söylüyor sana.

ve sana ne söyleyebilirim kardeşim benim, katilim benim!
ne söylemek mümkün?
sanırım seni özlüyorum
sanırım seni affediyorum.
yoluma çıktığın için memnunum ve eğer buralara gelirsen
jane için ya da benim için,
bilmeni isterim ki düşmanın uyuyor ve kadını özgür...

evet... teşekkür ederim çekip aldığın hüzün için onun gözlerinden!
onun orada olmasının bir hayrı olduğunu düşünürdüm
bu sebeple almayı hiç denemedim ben.

ve jane saçından bir tutamla geldi
onu senin verdiğini söyledi
her şeyi temize çekip adam olmayı planladığınız o gece...