bugün

18 ekim 2006 galatasaray psv eindhoven maci

ne olursa olsun mondragon'a kızmanın ya da isyan etmenin hata olacağı maçtır. bu adam değil mi ki bir fenerbahçe maçında inanılmaz kurtarışlar yapıp galatasaray'ın 5-1'lik zaferini sağlayan,bu adam değil mi ki geçen senelerde ligte ve şampiyonlar liginde inanılmaz kurtarışlar yaparak bütün galatasaraylıların en sevdiği futbolcu olan,bu adam değil mi ki şampiyonluk maçında 40 yıllık bir galatasaraylı gibi gözyaşlarını tutamayıp şampiyonluk sevincini bizler gibi yaşayan... ne olursa olsun mondragon'un da hata yapma lüksü vardır ve bu durumda onu kurtaracak kişiler de takım arkadaşlarıdır.

o böyle oynadı ya da şu şöyle oynadı veya şu hata yaptı demek bu maç için daha doğrusu bundan önceki ve sonraki maçlar için de yersizdir çünkü galatasaray takım olarak çok kötü bir futbol oynamaktadır... bundan sonrası içinse gerek ligte gerekse şampiyonlar liginde galatasaray'ın şansı mucizelere kalmış durumdadır..

son olarak gerets'e değinmek istiyorum..maçı bir kahvede izledim bir adamın oyuna gireceği duyulunca kahvedeki herkes hakan şükür'ün, necati'nin ya da hasan kabze'nin oyuna gireceğini sanmıştı ama birden bire cihan haspolatlı'yı orda görünce kahvede inanılmaz bir homurdanma duyulmaya başladı anlamadığım şu kahvedeki adamın dahi gördüğü cihan haspolatlı'nın kibar bir tabir söylersek vasat bir oyuncu olduğu gerçeğini gerets göremiyor neden oyuna bunu kurtarıcı diye alıyor? arda hepimizin sevgilisi hepimizin göz bebeği ama onu kondisyonunun düştüğü ve yorulduğu apaçık belli olduğu anlarda değiştirip neden çabuk bir oyuncu olduğunu gördüğümüz carrusca'yı oyuna almıyor?

sonuç şudur ki takım formsuz belki bu değişiklikler yapılsa da ortaya bir şey çıkmayacak ama eric gerets'in de bu kadar formsuz olmaya hakkı yok kaç maçtır sapıtmış durumda bu hataları bilerek mi yapıyor yoksa bizden farklı bir gözle mi görüyor maçı anlam veremiyorum..