bugün

mehmet esen

pazar günü hürriyet gazetesinde ayşe armanla röportaj yapmış kişi. röportajını görünce içim burkuldu. azra akınla ilişkisi mi varmış? arkadaşlarmıymış ne ? belirsiz bir durum var ortada.:)))bence kendisi de tam olarak bilmiyor ne olduğunu. kendini azranın tanıtımına adamış. dört dil bilmese, opera dinlemese ne işi olurmuş azrayla da ... yok efendim azra kendi çevresinde brechtten bahsediyomuş da kimsecikler anlamıyomuş kızcağız çok üzülüyomuş da. allah allah 2002 yılından beri bu kız dünya güzeli ve bu çevrede. yenimi anlamış yaşadığı çevrenin brechtle, üçkuruşluk beş kuruşluk operayla işi olmadığını. okudukça hadi len dedim içimden.sonra kıyamam yazıııık antrapozda heralde diye düşündüm... bir erkeğin kendini futursuzca nasıl rezil edebileceğine örnek işte. bide resim çektirmişler midye yerken, başlığı şöyle; azra ben ve midye. yazııık. hakikaten çok yazık ya. bu kız çok mu uyanık acaba bu adamcağızı kullanıp sınıf mı atlamaya çalışıyo diye düşünmedim değil bir ara vallahi,ne bileyim belki tiyatro dizi mizi işlerine dalmak istiyodur. işe cihangirden başlıyayım bi demiştir falan . kızın günahını almayayım pek öyle uyanık bi tipe benzemiyo gerçi. erkekler bir kadın uğruna kendini nasıl rezil edebiliyorlar di mi? aha... işte en güzel örneği, sayın Mehmet Esen. adam modern zamanların meddahı bilmemne. kitap yazdı, film yaptı , hede hö de ama, benim için , kendinden 23 yaş küçük kızın peşinden koşturup bi de kendini rezil eden zavallı adamcağız olarak hatırlanacak şahsiyettir artık.