bugün

hind

(Allahü teâlâ, beni insanların en asilzadesi olan Kureyş kabilesinden seçti ve bana onların arasından en iyilerini eshab [arkadaş] olarak ayırdı. Bunlardan birkaçını bana vezir olarak ve din-i islamı, insanlara bildirmekte, yardımcı olarak seçti. Bunlardan bazılarını da Eshar, [zevce, kayınpeder, kayınvalide, kayınbirader ve baldız gibi kadın tarafından akraba] olarak ayırdı. Bunlara sövenlere, iftira edenlere, Allahü teâlânın ve bütün meleklerin ve insanların laneti olsun! Allahü teâlâ, kıyamet günü, bunların farzlarını ve sünnetlerini kabul etmez.)

(Eshabımı, zevcelerimi ve Ehl-i beytimi seven ve onlara dil uzatmayan, Cennette benimle beraber olur.)

(Allahü teâlâ, bana eshab ve akraba olarak en iyileri seçti. Birçok kimse, eshabıma ve akrabama dil uzatır, kötülemeye çalışırlar. Böyle kimselerle oturmayın! Birlikte yiyip içmeyin, bunlardan kız alıp vermeyin.)

(Benimle evlenen veya kız alıp verdiklerim, Cehenneme girmez.)

(Esharımın [zevce tarafından olan hısımlarımın] Cennetlik olmasını istedim. Rabbim de bu isteğimi kesin olarak kabul etti.)

Sırf bu hadis-i şerifler bile Hazret-i Ebu Süfyan ın ve Hazret-i Hind in Cennetlik olduğunu göstermektedir.

Hiçbir müslümanı tevbe ettiği günahtan ayıplamak uygun olmadığı gibi, kâfirken tevbe edip iman edenlerin de önceki hallerinden dolayı onları ayıplamak, bu yüzden onlara leke sürmek, önceki hallerini bahis konusu etmek caiz değildir.

Furkan suresinin, (Allah, kâfirken tevbe edip iman eden ve salih amel işleyenlerin seyyiatını hasenata [günahlarını sevaplara] çevirir. Allah çok affedici ve çok merhamet sahibidir) mealindeki 70. âyeti, Hazret-i Muaviye nin ve mübarek babası Hazret-i Ebu Süfyan ın ve iffetini, asaletini, Mekke nin fetih gününde Resulullahın huzurunda ispat eden Resulullahın kayınvalidesi Hazret-i Hind in tertemiz olduklarını ortaya koyan sarsılmaz bir vesikadır.