islam arap milliyetçiliğidir

çok uzun ve ciddi sosyolojik bulgularla cevap verilmesi gereken bir önerme. sözlükler de yeterince ciddi ortamlar olmadığı için maalesef her konu basit deneyimlerle cevaplandırılmaya çalışılıyor.
islam arap milliyetçiliği değildir lakin bazı islami hareketler arap milliyetçiliği barındırır. Hatta biraz daha ileri gidelim Emevi ve Abbasi dönemi uygulamalarda bu arap milliyetçiliğinin de ötesinde bir aşiretçilik görürsünüz. Bu konu dinden ziyade pratik siyasetten kaynaklanır. Özellikle ehli sünnetten ayrılan "hariciler" olarak tanımlanan gruplar bunu en üst seviyede yaşarlar. Bunun da en temel sebebi çölde yaşıyor oluşlarıdır. Sert, gaddar, amansız topluluklardır. Burayı şimdilik bir kenara bırakalım.
Dinle bir milletin yok olmadığı tezi üzerinden islamı seçip varlıklarını kültürel olarak devam ettiremeyen topluluklar olduğu ve bunun da sebebinin dinin arap miliyetçiliği barındırdığı tezine varılmış.
Cümle baştan sona ispata muhtaç ama az da buraya değinelim.
Din değiştiren topluluklar yok olmaz mı gerçekten? Önce milletin ve kültürün tanımı yapılmalı. Her milletin tarihi serüveni farklı olduğu için ortak bir millet tanımı yapılamamıştır. Fakat gene de bütün tanımları toplarsak bazı maddelerde birleşildiğini görürüz. Bunlar da ortak geçmişi olan ve ortak gelecek kaygısı güden, tercihen birlikte yaşayan insan topluluğu. Bizler buna kültür etkisini ve ortak dili de ekliyoruz. Kültür ise insanın tabiata katkıları veya ekinleri olarak tanımlayabiliriz.
Bazı dinler vardır ki her toplumu aynı düzeyde değiştirmez. Misal zaten tarım toplumu olan bir gurup manihaizmi seçerse bir sorun olmaz. Çünkü temel beslenme şekilleri ekim dikim üzerinedir. Hayvancılık yan uğraş olduğu için proteinden uzak, eski yaşam tarzları ile devam edebilirler. Peki at sürüleri ve koyunculukla geçinen bir toplumun durumu ne olacak. Et yemenin yasak olduğu bir dine geçen türklerin durumu ne olacak. Tüm yaşam felsefelerini değiştirmeleri gerekmeyecek mi? Üretim kaynakları inanç sisteminizi etkiler ve bunun tam tersi de söz konusudur. Yani evet bazı dinler vardır ki her toplumda aynı seviyede değişime sebep olmaz. Biz bu konuda oldukça şanslıyız. "Töre" olarak tanımlanan eski Türk dini ile Karahanlılar döneminde kabul edilen islam dini kültürel olarak bir birine çok yakın. Burada Saltuk Buğra Han'ın dahiyane bir çalışmasını görüyoruz. Türk coğrafyasında yaşayan "maturidi" sayesinde, döneminde cereyan eden ve yunan felsefesiyle fazla haşır neşir olmuş arap alimlerin ortaya koyduğu sapık sapkın inançlardan uzak kalmış ve islamı türk yorumu haline getirebilmiştir. Burası da ayrı bir başlık konusu.
Not: Fazla vaktim olmadığı için şimdilik bu kadar değiniyorum. Daha müsait olduğum bir zamanda daha detaylı ve tarihsel süreçleri de kapsayan birşeyler yazarım.