bugün

albrecht durer

son derece fakir sekiz çocuklu bir ailenin babası bir madem ocağında çalışarak geçimlerini sağlıyordu. bu sekiz çocuktan ikisinin resme büyük bir yeteneği vardı. ancak ailenin, iki çocuğunu da resim okuluna göndermesi maddi olanaksızlıktan ötürü imkansızdı.
iki kardeş sonunda aralarında bir kura çekmeye karar verdiler. kurada kimçıkarsa o resim okuluna gidecek, diğer kardeş de çalışıp kardeşini okutacaktı. kurada ismi çıkan çocuk resim okuluna gider, diğeri de maden ocağında çalışmaya..
madende çalışan çocuk, para göndererek kardeşini okutur. diğer kardeş ise okulunu başarıyla bitirir ve sonrasında tüm ailesiyle bir araya gelir.
kendisini okutan kardeşine büyük bir sevgiyle "artık ben ressam diplomamı aldım" der. "bundan sonra ben çalışıp seni okutacağım."
kardeşiyse hüzünle ellerini gösterir. "yıllarca madende çalışmaktan ellerim hasar gördü, parmaklarım nasır bağladı. artık kalem tutacak halim kalmadı" der.
bundan çok etkilenen genç ressam, kardeşinin yıpranmış ellerini çizmeye karar verir. ünlü "eller" tablosunun hikayesi ise budur.