i have a dream

martin luther king o ünlü konuşmasının en akılda kalan cümlesi.

işin kötü yanı koskoca konuşmadan sadece bu cümle akıllarda kalmıştır. sanırsınız ki adam geldi, bir hayalim var dedi sonra siktir oldu gitti.

olum adam yukarda yazmışya bütün konuşmayı.

ben onu mu diyorum mal. yani adamın anlatmak istedikleri diyorum, biraz güme gitmiş gibi. yani ne bilim, şimdi bü cümleden sonra söylediklerinide bilmezsek bir önemi olmaz bu cümlenin diye düşünüyorum ben. asıl önemli olan o hayalin ne olduğu değil mi. yoksa ne var lan bende söylerim.

benim bir hayalim var.

daha doğrusu vardı. daha doğrusu bir çok hayalim vardı benim. küçükken misal, televizyonda sürekli ufo gerçeği isimi programı izlerdim ben. bir bölüm bile kaçırmadım bak. işte o dönemlerde benim bir hayalim vardı. her gece mal gibi gökyüzüne bakınıyordum, elimde de o eski şipşak fotoğraf makinelerinden. ufo fotoğrafı çekecektim sonrada onu ufo gerçeği programına yollayacaktım. hani millet bilsin gerçekleri diye. hani bir yandan da çok tırsıyordum.

şimdi ben bunların fotoğrafını çekecem ama sonra televizyonda yayınlanınca acaba beni uzaya filan kaçırırlar mı diye götüm götüm korkuyordum. ne yapacaktım ki ben uzayda, ayrıca belki adamlar kötü adamlardı, benim üzerimde çeşitli deneyler yapacaklardı belki. bilemezsin yani böyle şeyleri.

ulan bu durumdan bile kendime yeni hayaller çıkartıyordum, hani şimdi uzaya kaçırsalar beni, meğerse işte ben yıllar önce dünyaya yollanan genç prensmişim filan. sonra işte yıllar sonra ufo gerçeği programı aracılığı ile beni buluyorlarmış filan. hak ettiğim tahta kavuşuyorum sonra uzayda yeni bir düzen kurmak için kötü uzaylılarla savaşıyorum gibisinden. böyle hayaller işte.