bugün

95 tez

kilise vaizleri tarafından Endüljans (günahların af edildiğini gösterir belge) satışına karşı, 1517'de Martin Luther tarafından yazılmış ve Protestan Reform'un başlamasına sebep olduğu iddia edilen akademik şerh, doksan beş maddelik eleştiri.

Katolik Kilisesi ile Papa'nın tutumunu eleştiren doksanbeş tez; Katolik Kilisesi'nin Avrupa'daki siyasi gücünün zayıflamasında önemli bir etken olarak kabul edilir.

Luther;

ilk tezinde Matta incili 4:17'deki isa'nın "Tövbe edin" sözüne gönderme yaparak, tövbenin Hristiyan'ın kendi içinde yaşadığı bir mücadele olduğunu söyler.

20, 21 ve 22. tezlerinde, böylesi genel bir tövbe kabulünün bizzat Tanrı tarafından yapılabileceğini iddia ederek, Katolik Kilisesi ve Papa'yı yetkisi dışına çıkmakla eleştirir.

35. ve 36. tezlerinde, Endüljans Belgesinin, Hristiyanların gerçek bir pişmanlıkla tövbe etmelerinin önünü kapattığını ve günah işlemekten çekinmemelerine sebep olduğunu savunur.

41-47. tezleri arasında, Hristiyanlar için bağışlanmayı dilemenin, Endüljans Belgesi'nden daha az bir değerde görülmeye başlandığından bahsetmiştir.

94. ve 95. tezi ile eleştirisini sonlandırır:

94.) Hristiyanlara; cezalar, ölümler ve cehennemden geçerek başları olan Mesih’i takip etme hususunda gayretkeş olmaları öğütlenmeli

95.) ve yalancı bir ruhani teminatla kendilerini teselli edecekleri yerde, pek çok ıstırap yaşayarak Göklerin Melekutu’na varmaları hususundan emin olmaları gerektiği söylenmelidir.

Kilise iktidarına karşı olan bölgesel güç sahibi otoriteler ile Luther'in Kilise eleştirisinin hareketlendirdiği halkın, 'Endüljans karşıtlığı' adı altında birleşerek Protestan Reformu'nu başlattığı kabul edilmektedir. Avrupa'daki güç, mülk ve iktidar sahiplerini değiştiren bir hareketin başlangıç belgesi olarak kabul edilir.

Coğrafi keşifler ile artan ticaretin oluşturduğu yeni ekonomik durum sonucu maddi olarak sarsılan kimi soylular ile Kilise arasında mülk ve iktidar çekişmeleri yaşanmaya başlandığı bir dönemde yayınlanmış olan 95 Tez; soyluların mülk ve iktidar taleplerinin halk düzeyinde karşılık bulmasına yardımcı olmuştur. Belgenin halk içerisinde bu etkinliği kazanabilmesiyle, toplum içi bölünmenin derinleştiği ve uzun yıllar -dini savaş görünümünde- iktidar savaşları yaşanmasında, önemli bir etken olduğu kabul edilmektedir.