bugün

en rezil olduğunuz an

Mef Bakırköy kantininde - o zamanlar kantinde sigara içebiliyorduk- benden ateş istedi dershanenin en güzel kızı... Yün kırçıllı gri bir kazağı vardı. Her zaman zippoyla gezen ben, o gün unutkanlık sonucu kibrite kalmıştım... Neyse uzatmayalım, artistik bir şekilde kibriti çaktım ama kibritten küçük bir parça yanar vaziyette kopup serbest atış hareketi şeklinde bir rotayla kızın kazağına doğru uçmaya başladı. O an neler olabileceğini saliseler içinde kestirmeye çalışırken o kahrolası Parça kazağa indi ve o an sanki benzin dökülmüşçesine kazağın kırçılları alev aldı.. Ani bir refleksle süper kahraman olarak olaya el attım.. Cidden el attım, iki elimle kızın kazağındaki alevleri söndürmeye çalıştım.. Kız da bir taraftan kendi elleriyle durdurmaya çalışıyor.. Sonra ikimiz de aynı anda kazağını çıkarmaya başladık, ben de ona yardım ediyorum, ortam epey ateşli anlayacağınız...
Neyse saçları falan tutuşmadan olay bertaraf edildi, bir kantin dolusu insan öylece durmuş bize bakıyordu, ben de dönüp "neden yardım etmiyorsunuz" falan diye çıkışınca oradaki kızlardan biri "sigara yakma ayağına iş tutuyorsunuz sandım ondan bozmak istemedim" gibi bir şey söylemişti de utancın iki kat artmıştı...
Neyse özürler falan karşılıklı,.. O niye özür dinliyorsa artık... Dershaneden sonra özür mahiyetinde birşeyler içmeye gittik kızla, birkaç gün sonra sevgili olduk. hala unutamam..
Yıllar sonra o ortamda bulunan başka bir sınıf arkadaşımla karşılaştık da ilk anlattığı anımız o oldu herifin, "falancanın göğüslerini kantinin ortasında nasıl avuçlamıştın öyle abi yaa"... ben ateşleri durdurmak derdindeyim, millet de kendine materyal topluyormuş meğer...