bugün

nipple

iyi bir fotoğrafım olmadığı için resmen 1-0 gerideyim bu hayatta. fotoğraflarda gülmemi söyleyenlere "komik bir şey mi var aq" cevabı verdiğimde, "ay çok acayipsin" oluyorum. aklımı kaybetmiş gibi gülerken çekilen bir anımı başkasıyla paylaşmak mı... daha neler!

bir duruşum var ve dışardan görenler "müslümcü" havamın olduğunu söylerler. örneğin megadeth dinlediğimi gören yeni tanıştığım birisi genelde şaşırıyor. özellikle erkekler. bu benim çok net bir şekilde hoşuma gidiyor. çünkü bir erkek diğer erkek hakkında "müslümcü" veya "azerci" izlenimine kapılırsa, bu ondan çekindiğini gösterir. bu iyi bir şey benim için. ılık götlü gibi ben ferocu tipim mi olsaydı yani...

bu duruşu koruyabilmek, içimi bir yabancıya hemen açık etmemek gibi bazı içgüdüsel çabalarım var. iyi bir fotoğrafımın olmamasının sebebi de biraz bu aslında. bine yakın fotoğrafım vardır. en nihayetinde anıdır, çekerim kendimi. ama tüm fotoğraflarım ön kameradan ve yalnızca ifadesiz bir yüz içeriyor. peki "müslümcü" duruşu olan birisi nasıl daha iyi fotoğraf edinebilir ki? böyle durmuşum bir kere. gelmiş oturmuşum manzaralı bir mekana... ne yapayım? garsona fotoğrafımı çeker misin mi diyeyim ibne gibi? ya da manitaya "yaa beni şöyle uzağa bakarken çeksene instagrama atarım" mı diyeyim eşini paylaşan bireyler gibi? yoo dostum yoo! bunu yapamam. güzel bir fotoğraf uğruna bunca yıl koruduğum şeyi ayaklar altına alamam.

modern sosyal medya, ilişki başlangıçlarında müthiş bir silah. oversize bir gömlek ve comfort fit bir zara pantolon ile sepya filtre kullanarak alt açıdan çekilmiş, alçı duvarların önünde bir fotoğrafı olan, belki de hafif kıvırcık saçlı bir erkeğe hayır diyebilecek kadın sayısı yazı ile sıfırdır. hal böyle olduğunda bırakın ilişki başlatmayı, başlanmış ilişkiyi bitirme ihtimali söz konusu şu halimle. övünç kaynağım şudur ki -daha doğrusu tesellim- tamamen yüzyüze başlayan bir tanışma çoğunlukla "içime boşal aşkım" sözleriyle noktalanıyor. kendimi övmeyeceğim ancak böyle bir hal var. yani özet; sen beni bir de sivilde gör. ya da şey gibi; bir tanısan çok seversin. ya da şey şey; tadıma baksan bırakama... neyse işte.

iki şeye ihtiyacım var şu sıralar; iyi bir fotoğraf ve bire yüz yirmi beş bin veren kupon. ilki o kadar da önemli değil...

saygılarımla.
güncel Önemli Başlıklar