bugün

enstrüman çalmayı öğrenmek

yetenek isi olmaktan ziyade emek isidir. artik hakkaten Luca Stricagnoli dinleyince adam yetenekli be demek yerine, en az 10-15 yillik bir emek görüyorum, emegine asiri derecede saygi duyuyorum. müzik de tipki mühendislik, sosyal bilimler vs. gibi hayat boyu okunabilen bir sey ve insanlar buna hayatina veriyor. o yüzden enstrüman calmaya basladigimda kafamda yer alan ay acaba 1 senede gitar ögrenebilir miyim, ne zaman sarki söyleyerek gitar calabilcem acaba gibi sorulari bosverdim. asagi yukari hergün 15 dk- 2 saat arasi yogunluguma ve keyfime bagli olarak gitar ögrenmeyle mesgul oluyorum. hani hayat icin denir ya Hayat bir varış noktası değil, bir yolculuktur diye, bence bu enstrüman calmakta da böyle. önemli olan cabalamak, ilerlemek ve bunu yaparken anin keyfini cikarmak.

enstrüman calmak isteyenlere önerim ilk önce deneme yanilma yoluyla sevdigi calgiyi bulmasi. bunun icin de internet siteleri iyi oluyor. ben ilkin ukulele aldim, sesini cok seviyorum ama kucagima alinca hic calismak istemiyordum o yuzden onu geri verip gitar aldim. iyi ki de öyle yapmisim. ikinci olarak da direkt akor ögrenmek yerine, parmak alistirmalari ile baslayip parmak kaslarini güclendirmeleri. sabirli olun, karsiligini alacaksiniz. ücüncüsü de eger asiri cok vaktiniz yoksa baslangicta sadece bir enstrümana odaklanmaniz.hem dekor olur hem arada eglencesine calarim diye melodika aldim. gitardan ona firsat gelmiyor *

son olarak da hicbir sey icin gec degildir. sokrates´in su hikayesiyle bitireyim Sokrates, idama mahkûm edildikten sonra, hapisteyken, flüt çalmayı öğreniyormuş. Birisi ona, bu ne isine yarayacak ki, diye sorduğunda, ölmeden önce flüt çalmayı öğrenmiş olmaya diye cevap vermiş.