bugün

sigmund freud

Psikanaliz kuramlarını ilk ortaya attığında -pierre janet'den başkasını bilmeyen fransa başta olmak üzere- dünya genelinde meslektaşları kendisine sırt çevirdi. Aşırılıkla itham etti. Gelen tepki büyüktü. Şimdilerde kendisini duymayanı nevroz geçirene kadar dövüyorlar. Bazen yeni fikirlere öncü olmak yetmiyor, bulduğunun arkasında da durmak lazım.

Öte yandan Yeni bir akımın öncüsü olunca hatalar ve isabetsiz akıl yürütmeler de kaçınılmaz oluyor tabii. Rüya manalandırması ve ruhun mahiyeti mevzularında getirdiği açıklamalar yüzeysel kalmış. Mesela rüyalar bilinçaltı isteklerin açığa vurumudur diyor freud. Ruh ise ego ile süper ego arasındaki ayrım imiş. Bilinçaltının bölünmez akışını, rüyalarınsa bu akışın yansımaları olduğunu düşünmek genel vakaya daha uygun. Bu akış arzuyu kapsamakla kalmaz. bilinçaltının yargılamalarını, tecrübelerini, korkularını vb. tüm özelliklerini bünyesinde barındırır.
Peki ya ruh? Ruhun halleri arasındaki farkı ruhun bizatihi kendisine indirgemek neyin nesi? Kafamda deli sorular.

Not: jungspor