bugün

züğürt ağa

Ağa bile olsan iyi kalpli bir insan olmanın hiçbir kazanç sağlamadığını bilakis insanı en dibe çektiğini, hayat denen bu gladyatör arenasında sadece ticari değil diğer her konuda başarılı olabilmek için maalesef merhametsiz, düzenbaz, sahtekar olunması gerektiğini bize başarılı bir şekilde anlatan film.

Şener şen'in cebindeki son değerli eşyaları kahyasına verdikten sonra vedalaştıkları sahne duygulandırır. Keza kahyanın sadakati de.

Filmin sonunda şener şen'in yürüyüşünden çiğ köfte işinden oldukça para kazanacağı mesajı seyirciye verilerek mutlu sona bağlanılır. Bu esnada Şener şen yürürken kameranın yükselmesi ve credits ekranının gelmesi hollywood filmlerine taş çıkartacak cinstendir.

Kirazın duru güzelliği ve saf aşkı ise insanın kalbini titretir. ''Hala anlamadın mı ağam ben sana vurulmuşam'' dediği sahne insana hüznü ve sevinci aynı anda hissettirir. Keşke günümüz kadınları da kirazın sevdiği gibi sevse...

sürekli kulağına dokunup ben karı istiyem diyen dedeyle sahtekar şeyhle olan diyaloglar ise insanı gülmekten kırıp geçirir.

Şener şen'in oscarlık oyunculuğuyla ilgili yorum yapma gereği bile duymuyorum zaten. Bu adam bu yetenekle hollywood'da olsa dünya çapında ünlü olur, milyar dolarları akıtırdı.