bugün

cengiz hana moğol diyen ebegümeciler

Yine çok sorulan, hep sorulan, durmadan sorulan ve çok farklı yanıtlar alınan, yanıtları beğenilmeyen, kızılan, köpürülen, illa beklenen yanıtın verilmesi istenen bir soru:

Moğollar Türk mü?
Cengiz Han Türk mü?

işin ilginç yanı, yalnızca bizi, Anadolu Türk'ünü ilgilendiren bir sorudur bu soru. Batıda hiçbir tarihçi, hibçir bilim kişisi bunu tartışmaz. Kimse bunu gündeme getirmez. Ya da doğuda hiçbir bilim kişisinin usuna bu soru düşmez. Aslında kimseye de bu soru sorulmaz. Hiçbir bilim toplantısında bu soru hiçbir bilim kişisi tarafından gündeme getirilemez. Çünkü üzerine gülerler, Ya Hu bu soru sorulur mu diye! Soran olursa bir daha da ciddiye alınmaz.
Ancak biz, hep sorarız ve yanıt ararız.
Moğollar Türk mü?
Cengiz Han Türk mü?

Ha, bunu sorarken de asla ama asla gerçek, doğru yanıtı duymak istemeyiz.
Düşüncemizde oluşan, acuna kök söktürmüş bir Cengiz Han ve acuna bir dönem diz çöktürmüş Moğollar vardır. Doğudan başlayan bu akın ve alma hareketi bizi öylesine mutlu eder ki, önüne gelen Türklere kıymış, Türk devletlerini yıkmış, bunu bile görmezden gelir, gönlümüzden geçenler seslendirilsin diye durmadan sorasız.
Cengiz Han Türk mü?
Moğollar Türk mü?

Üstelik bu soruya olumsuz yanıt verenlere de kızar, köpürür, saydırırız.
"Ama Atsız şöyle yazmış. Zeki Velidi böyle demiş. Şu Türkçü böyle yazmış!"
Onların ne zaman, ne için, ne amaçla sözler ettiklerini de hiç irdelemeyiz.
Cengiz Han mutlaka Türk olmalıdır.
Moğollar mutlaka Türk soylu olmalıdır.
Buna inanmak ister ama yine de sorarız.
Cengiz Han Türk mü?
Moğollar Türk mü?

inanıyorsan, kabul ediyorsan neden soruyorsun arkadaş?
inan gitsin!
Sorma, irdeleme, gündeme taşıma. Moğolları kandaş, Cengiz Han'ı ata bil gitsin!
Yok ama yine de bir soralım!

Mutlaka ama mutlaka duymak istediğimiz keskin yanıtı duymak ister ve ayrıntılarla da uğraşmayız.
"Tamam, şimdi sen şunu söyle! Türk mü değil mi?"
Amacımız gerçeği öğrenmek değil, duymak istediğimizi duymaktır.

O dönemin iki ana kaynağı var.
Biziri Moğolların gizli tarihi.(Manghol-un Niuça Tobça’an)
Diğeri de Altın Soy (Altan Topçi)
ikisinin de yazarı belli değil. Birincisi 1240'lı yıllarda tamamlanmış. Yani Cengiz Han'dan hemen sonra...
ikincisi ise 17. Yüzyılda yazılmış.
ikisinin de, iki ana kaynağında ortak yanı, Cengiz Han seceresini, yani soy kütüğünü ayrıntılı olarak (Küçük farklılıklarla) vermiş olması.
Yani, Cengiz Han'ın geriye doğru bütün ataları, destansı kısımlar da içinde olmak üzere, bozkurtla ak geyikten olduğuna inanılan ilk türemeye kadar her şey yazılmış.
Bunlarla ilgili bir sürü araştırma, makale, kitap var. Acunda ve Türkiey'de bir sürü işin uzmanı var. Açıklanmış, anlatılmış.
Elbette kaynakların içinde uydurmalar, öyküler var. Ki mutlaka olacak çünkü söz konusu olan Cengiz Han. Öyle sıradan bir kişi değil. Elbette abartılacak.
Ama soyu belli işte.
Bütün soyu.
Tek tek yazılmış.
Nerden başladığı, nerden çıktığı...
Şimdi elimizde bu iki kaynak varken hâlâ Cengiz Han Türk mü diye sormanın bir anlamı olur mu? Bütün ataları belli olan bir kişinin soyundan şüphe edilerek soru sorulur mu?
işte burada uslar duruyor.
illa o beklenen yanıt alınacak.
"Ama" ile başlayan sorular sorulacak.

http://m.orhuntv.com/yaza...r-cengiz-han-turk-mu/143/