bugün
- şampiyonluk için yanak okşatmak45
- sevdiğiniz sözlük yazarları13
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin15
- kaç yaşındaki insan evde kalmıştır14
- keesuzaadefool8
- anın görüntüsü17
- larisalisa21
- sözlükten gitse üzüleceğiniz yazarlar8
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- sütyen takmaktaki inanılmaz mantık hatası9
- aç karnına poğaça yemek11
- karşı cinse giyim önerileri14
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması20
- jose mourinho29
- nişanlı kalmanın saçma olması8
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım13
- en dindar özelliğiniz37
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi29
- chat sitesi kurmak9
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı27
- doğum gününde hatırlanmamak19
- düşün ki o bunu okuyor8
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git24
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu20
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz11
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor13
- icardi19058
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım9
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
EN BAŞARILI BAŞARISIZLIK
Günümüz dünyasında en popüler slogan kazanmanın her şey olduğudur. Kimi insanlara göre fırtınayla nasıl baş ettiğinizin bir önemi yoktur, kimileri yalnızca elde ettiğiniz başarılara bakar. Benim anlatmak istediğim hikaye de bu konu hakkında. Dünyanın en başarılı başarısızlıklarından bir hikaye.
Bazen kazanmak her şey değildir.
Bu adamı tanıyor musunuz? Adı John Britten. O Yeni Zelandalı bir dahi. Britten bir Ducati motorunu alır ve üzerinde oynar. 1991 yılında Amerika’da motorlu sporların başkenti olan daytona speedway pistinde Battle Of The Twins’te yarışır. John’un amacı günün birinde tamamiyle kendi üretimi olan motosikletiyle yeniden Daytona’da yarışmaktır.
Britten işe motosikletinin telden bir modelini yaparak başlar. Britten’a göre işin sırrı aerodinamikte gizlidir. O güne kadar diğer motosiklet üreticilerinin el atmadığı bir alana odaklanır ve daha önce kimsenin hayal edemediği bir motosiklet tasarımı yapar. John kullandığı dinamiklerin çoğunu F1 teknolojisinden alır.
Motor bloğu da dahil olmak üzere motosikletinin çoğu parçasını karısının çömlek fırınında döker. John, motosikleti için 6.000’in üzerinde parçayı elleriyle üretir. Şase için çelik ve karbon fiber karışım kullanır.
Sonunda motosiklet bittiğinde test için piste çıkarılır. Kendi adını verdiği Britten v1000 motosikleti testler sırasında ortadan ikiye bölünür. Çünkü motor bloğu şaseyi ikiye bölecek kadar güç üretebiliyordu.
1992 yılı geldiğinde ise John Daytona’ya tepeden tırnağa kendi üretimi olan motosikletiyle katılır.
Büyük firmaların tırlar dolusu ekipman ve onlarca personelle katılırken Britten yalnızca motosikletini taşımak için getirdiği kamyonetiyle oraya gitmiştir.
Yarışa bir gün kala kontroller sırasında Britten’ın piston gömleğinde çatlak tespit edilir ve Britten yarış dışı kalır. Uykusuz geçen bütün bir gecenin ardından ayaküstü yapılan lehimlerle piston hayata döndürülür. Yarış başladığında daha ilk tur bitmeden Britten 2. sıraya yerleşir. Britten öyle güçlüdür ki sürücü hangi viteste olursa olsun tekerini yerde tutmakta zorlanmaktadır.
Ürettiği bu güç piste de yansır. Britten’ın motosikleti Ducati, Yamaha, Honda gibi devlerin yanından tekere kalkarak geçmektedir. Bu öyle bir manzaraydı ki, diğer motosiklet çıkabildikleri en üst devirde çırpınırken Britten onların yanından tekere kalkarak geçebiliyordu.
Yarışın 16. turunda Britten V1000 aniden susar ve motosiklet bütün çabalara rağmen yeniden çalıştırılamaz. Bütün bu tasarımın harikasının sonunu getiren şey yalnızca hırdavatçıdan 5 dolara alınan akü kablosu olur.
Yine de Britten bütün dikkatleri üzerine toplamayı başarır ve daha sonra yeniden yarışmak üzere yeni motosikletler üretir. irili ufaklı başarılar elde etmeye devam eder.
1995 yılında kansere yenik düşerek aramızdan ayrılır.
John o yarışı kazanamadı.
Ama John pek az insanın kazanabileceği şeyler kazandı.
Bazen kazanmak her şey değildir
Çünkü kötü veya yetersiz olmak başarısızlığın sebebi değildir.
Bazen insanların dikkatini ne kadar çabaladığınız çeker.
görsel
Günümüz dünyasında en popüler slogan kazanmanın her şey olduğudur. Kimi insanlara göre fırtınayla nasıl baş ettiğinizin bir önemi yoktur, kimileri yalnızca elde ettiğiniz başarılara bakar. Benim anlatmak istediğim hikaye de bu konu hakkında. Dünyanın en başarılı başarısızlıklarından bir hikaye.
Bazen kazanmak her şey değildir.
Bu adamı tanıyor musunuz? Adı John Britten. O Yeni Zelandalı bir dahi. Britten bir Ducati motorunu alır ve üzerinde oynar. 1991 yılında Amerika’da motorlu sporların başkenti olan daytona speedway pistinde Battle Of The Twins’te yarışır. John’un amacı günün birinde tamamiyle kendi üretimi olan motosikletiyle yeniden Daytona’da yarışmaktır.
Britten işe motosikletinin telden bir modelini yaparak başlar. Britten’a göre işin sırrı aerodinamikte gizlidir. O güne kadar diğer motosiklet üreticilerinin el atmadığı bir alana odaklanır ve daha önce kimsenin hayal edemediği bir motosiklet tasarımı yapar. John kullandığı dinamiklerin çoğunu F1 teknolojisinden alır.
Motor bloğu da dahil olmak üzere motosikletinin çoğu parçasını karısının çömlek fırınında döker. John, motosikleti için 6.000’in üzerinde parçayı elleriyle üretir. Şase için çelik ve karbon fiber karışım kullanır.
Sonunda motosiklet bittiğinde test için piste çıkarılır. Kendi adını verdiği Britten v1000 motosikleti testler sırasında ortadan ikiye bölünür. Çünkü motor bloğu şaseyi ikiye bölecek kadar güç üretebiliyordu.
1992 yılı geldiğinde ise John Daytona’ya tepeden tırnağa kendi üretimi olan motosikletiyle katılır.
Büyük firmaların tırlar dolusu ekipman ve onlarca personelle katılırken Britten yalnızca motosikletini taşımak için getirdiği kamyonetiyle oraya gitmiştir.
Yarışa bir gün kala kontroller sırasında Britten’ın piston gömleğinde çatlak tespit edilir ve Britten yarış dışı kalır. Uykusuz geçen bütün bir gecenin ardından ayaküstü yapılan lehimlerle piston hayata döndürülür. Yarış başladığında daha ilk tur bitmeden Britten 2. sıraya yerleşir. Britten öyle güçlüdür ki sürücü hangi viteste olursa olsun tekerini yerde tutmakta zorlanmaktadır.
Ürettiği bu güç piste de yansır. Britten’ın motosikleti Ducati, Yamaha, Honda gibi devlerin yanından tekere kalkarak geçmektedir. Bu öyle bir manzaraydı ki, diğer motosiklet çıkabildikleri en üst devirde çırpınırken Britten onların yanından tekere kalkarak geçebiliyordu.
Yarışın 16. turunda Britten V1000 aniden susar ve motosiklet bütün çabalara rağmen yeniden çalıştırılamaz. Bütün bu tasarımın harikasının sonunu getiren şey yalnızca hırdavatçıdan 5 dolara alınan akü kablosu olur.
Yine de Britten bütün dikkatleri üzerine toplamayı başarır ve daha sonra yeniden yarışmak üzere yeni motosikletler üretir. irili ufaklı başarılar elde etmeye devam eder.
1995 yılında kansere yenik düşerek aramızdan ayrılır.
John o yarışı kazanamadı.
Ama John pek az insanın kazanabileceği şeyler kazandı.
Bazen kazanmak her şey değildir
Çünkü kötü veya yetersiz olmak başarısızlığın sebebi değildir.
Bazen insanların dikkatini ne kadar çabaladığınız çeker.
görsel
güncel Önemli Başlıklar