bugün
- bik bik'in balona binmesi30
- vatandaşlık farkı alan otel16
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim14
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız10
- cumaya gidenlerin çok azalması16
- aleyna tilki'nin en seksi fotoğrafı8
- alınan en güzel iltifat11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar15
- futbolcu ismiyle nick almak10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim8
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası28
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- anın görüntüsü18
- kanınıza rengini verir misiniz11
- abır nerede sorunsalı8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan15
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım28
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması15
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı31
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- istanbul suriyenin başkentidir9
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım10
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş8
EN BAŞARILI BAŞARISIZLIK
Günümüz dünyasında en popüler slogan kazanmanın her şey olduğudur. Kimi insanlara göre fırtınayla nasıl baş ettiğinizin bir önemi yoktur, kimileri yalnızca elde ettiğiniz başarılara bakar. Benim anlatmak istediğim hikaye de bu konu hakkında. Dünyanın en başarılı başarısızlıklarından bir hikaye.
Bazen kazanmak her şey değildir.
Bu adamı tanıyor musunuz? Adı John Britten. O Yeni Zelandalı bir dahi. Britten bir Ducati motorunu alır ve üzerinde oynar. 1991 yılında Amerika’da motorlu sporların başkenti olan daytona speedway pistinde Battle Of The Twins’te yarışır. John’un amacı günün birinde tamamiyle kendi üretimi olan motosikletiyle yeniden Daytona’da yarışmaktır.
Britten işe motosikletinin telden bir modelini yaparak başlar. Britten’a göre işin sırrı aerodinamikte gizlidir. O güne kadar diğer motosiklet üreticilerinin el atmadığı bir alana odaklanır ve daha önce kimsenin hayal edemediği bir motosiklet tasarımı yapar. John kullandığı dinamiklerin çoğunu F1 teknolojisinden alır.
Motor bloğu da dahil olmak üzere motosikletinin çoğu parçasını karısının çömlek fırınında döker. John, motosikleti için 6.000’in üzerinde parçayı elleriyle üretir. Şase için çelik ve karbon fiber karışım kullanır.
Sonunda motosiklet bittiğinde test için piste çıkarılır. Kendi adını verdiği Britten v1000 motosikleti testler sırasında ortadan ikiye bölünür. Çünkü motor bloğu şaseyi ikiye bölecek kadar güç üretebiliyordu.
1992 yılı geldiğinde ise John Daytona’ya tepeden tırnağa kendi üretimi olan motosikletiyle katılır.
Büyük firmaların tırlar dolusu ekipman ve onlarca personelle katılırken Britten yalnızca motosikletini taşımak için getirdiği kamyonetiyle oraya gitmiştir.
Yarışa bir gün kala kontroller sırasında Britten’ın piston gömleğinde çatlak tespit edilir ve Britten yarış dışı kalır. Uykusuz geçen bütün bir gecenin ardından ayaküstü yapılan lehimlerle piston hayata döndürülür. Yarış başladığında daha ilk tur bitmeden Britten 2. sıraya yerleşir. Britten öyle güçlüdür ki sürücü hangi viteste olursa olsun tekerini yerde tutmakta zorlanmaktadır.
Ürettiği bu güç piste de yansır. Britten’ın motosikleti Ducati, Yamaha, Honda gibi devlerin yanından tekere kalkarak geçmektedir. Bu öyle bir manzaraydı ki, diğer motosiklet çıkabildikleri en üst devirde çırpınırken Britten onların yanından tekere kalkarak geçebiliyordu.
Yarışın 16. turunda Britten V1000 aniden susar ve motosiklet bütün çabalara rağmen yeniden çalıştırılamaz. Bütün bu tasarımın harikasının sonunu getiren şey yalnızca hırdavatçıdan 5 dolara alınan akü kablosu olur.
Yine de Britten bütün dikkatleri üzerine toplamayı başarır ve daha sonra yeniden yarışmak üzere yeni motosikletler üretir. irili ufaklı başarılar elde etmeye devam eder.
1995 yılında kansere yenik düşerek aramızdan ayrılır.
John o yarışı kazanamadı.
Ama John pek az insanın kazanabileceği şeyler kazandı.
Bazen kazanmak her şey değildir
Çünkü kötü veya yetersiz olmak başarısızlığın sebebi değildir.
Bazen insanların dikkatini ne kadar çabaladığınız çeker.
görsel
Günümüz dünyasında en popüler slogan kazanmanın her şey olduğudur. Kimi insanlara göre fırtınayla nasıl baş ettiğinizin bir önemi yoktur, kimileri yalnızca elde ettiğiniz başarılara bakar. Benim anlatmak istediğim hikaye de bu konu hakkında. Dünyanın en başarılı başarısızlıklarından bir hikaye.
Bazen kazanmak her şey değildir.
Bu adamı tanıyor musunuz? Adı John Britten. O Yeni Zelandalı bir dahi. Britten bir Ducati motorunu alır ve üzerinde oynar. 1991 yılında Amerika’da motorlu sporların başkenti olan daytona speedway pistinde Battle Of The Twins’te yarışır. John’un amacı günün birinde tamamiyle kendi üretimi olan motosikletiyle yeniden Daytona’da yarışmaktır.
Britten işe motosikletinin telden bir modelini yaparak başlar. Britten’a göre işin sırrı aerodinamikte gizlidir. O güne kadar diğer motosiklet üreticilerinin el atmadığı bir alana odaklanır ve daha önce kimsenin hayal edemediği bir motosiklet tasarımı yapar. John kullandığı dinamiklerin çoğunu F1 teknolojisinden alır.
Motor bloğu da dahil olmak üzere motosikletinin çoğu parçasını karısının çömlek fırınında döker. John, motosikleti için 6.000’in üzerinde parçayı elleriyle üretir. Şase için çelik ve karbon fiber karışım kullanır.
Sonunda motosiklet bittiğinde test için piste çıkarılır. Kendi adını verdiği Britten v1000 motosikleti testler sırasında ortadan ikiye bölünür. Çünkü motor bloğu şaseyi ikiye bölecek kadar güç üretebiliyordu.
1992 yılı geldiğinde ise John Daytona’ya tepeden tırnağa kendi üretimi olan motosikletiyle katılır.
Büyük firmaların tırlar dolusu ekipman ve onlarca personelle katılırken Britten yalnızca motosikletini taşımak için getirdiği kamyonetiyle oraya gitmiştir.
Yarışa bir gün kala kontroller sırasında Britten’ın piston gömleğinde çatlak tespit edilir ve Britten yarış dışı kalır. Uykusuz geçen bütün bir gecenin ardından ayaküstü yapılan lehimlerle piston hayata döndürülür. Yarış başladığında daha ilk tur bitmeden Britten 2. sıraya yerleşir. Britten öyle güçlüdür ki sürücü hangi viteste olursa olsun tekerini yerde tutmakta zorlanmaktadır.
Ürettiği bu güç piste de yansır. Britten’ın motosikleti Ducati, Yamaha, Honda gibi devlerin yanından tekere kalkarak geçmektedir. Bu öyle bir manzaraydı ki, diğer motosiklet çıkabildikleri en üst devirde çırpınırken Britten onların yanından tekere kalkarak geçebiliyordu.
Yarışın 16. turunda Britten V1000 aniden susar ve motosiklet bütün çabalara rağmen yeniden çalıştırılamaz. Bütün bu tasarımın harikasının sonunu getiren şey yalnızca hırdavatçıdan 5 dolara alınan akü kablosu olur.
Yine de Britten bütün dikkatleri üzerine toplamayı başarır ve daha sonra yeniden yarışmak üzere yeni motosikletler üretir. irili ufaklı başarılar elde etmeye devam eder.
1995 yılında kansere yenik düşerek aramızdan ayrılır.
John o yarışı kazanamadı.
Ama John pek az insanın kazanabileceği şeyler kazandı.
Bazen kazanmak her şey değildir
Çünkü kötü veya yetersiz olmak başarısızlığın sebebi değildir.
Bazen insanların dikkatini ne kadar çabaladığınız çeker.
görsel
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar