çayın harareti alması

geceleri tırnak kesmek günahtır derlerdi, sebeb belli; geçmişte gaz lambasıyla aydınlanan evlerde sağa-sola sıçrayan pis tırnakların bulunma zorluğu.

ateşe işemek içinde günah derler, çükün yanmasını engellemekten başka bir nedeni var mı bilemem, ancak ben akıl edemedim.

işerken destur çek derler, tuvalette olduğunu duysunlarda haşırt diye içeri dalmasınlar diye olabilir.

tabi bir de çayın harareti alma olayı var. küçükken, küçücükken annemle her dışarı çıktığımızda " anneeee bana sarı gazoz allll " diye tutturduğumda " gazoz hararet yapar, çay iç " derdi. çayı içerdim içmesinede, madem harareti alıyor annem neden çayın yanına sürekli açık bardakta su isterdi onu bir türlü anlayamadım.

bilmem konuyla alakalı olur mu ama lise yıllarında angut bi arkadaşım vardı. herifçioğlu her kara kedi gördüğünde geriye doğru beş adım atardı. pislik değil mi? bi keresinde evlerine götürmüştük kara kediyi, beş adımlık alan olmadığından kafasını duvara çarpmıştı ibne. o günden sonra kara kediyi kucağıma aldım diye beni her gördüğünde üç kere saçını çekiyordu avuna kodum adamı.

öyle işte.