bir adam yaratmak

--spoiler--
"husrev: mansur! âlemde gizli tek bir sırrım kaldı. içimdeki kıyamet! kimse bir şey bilmiyor. bakma kıvranışlarıma! bakma ağzımın dikişlerinden sızan hırıltılara! bakma beni çıldırıyor sanmalarına! bilmiyorlar. söyleyemiyorum. istesem de söyleyemem. söylesem de bir şey anlaşılmaz. mansur! o benim meğer kurbanımmış. gafletimin değil, en ahmak tarafımın, sanatımın kurbanı! eserimi niçin yazdım! onu öldürmek için mi? onu niçin öldürdüm? eserimi yazdığım için mi?

mansur: düşünme husrev bu şeyleri.

husrev: ben sanatı hayattan başka bir şey sanıyordum. hürriyetlerin sonu. âciz bahtımın ulaşamadığı bir yer. orası irademin bahçesiydi. orada, oyuncaklarıyle oynayan bir çocuk gibi başı-boştum. orada kulluktan çıkıyor gibiydim.

mansur: ah, husrev!

husrev: ben ne yaptım? bir hududu zorladım. kendimin dışına çıkmak isterken, kendime rast geldim. meğer kul olduğumu anlamak için allah'lık taslamalıymışım! meğer nasıl yaratıldığımı anlamak için bir adam yaratmaya kalkmalıymışım! ben ne yaptım? en sağlam basamağı ayağımdan kaydırdım. körlüğü zedeledim. şimdi görünen şeye nasıl bakayım? insan kaderini bir rüya gibi uykuda bulur. bu rüyayı uyanık nasıl seyredeyim? allah'la kalabalık arasında kaldım. boşlukta nasıl durayım?

mansur: husrevciğim!

husrev: anlayın bu azabı! bir azap ki, kul olduğum için çekiyorum, çekmemek için allah olmak lâzım. insana göre değil bu; yok bunu çekecek âza insanda! yetişir! gelsin artık her şey yerli yerine! verin bana artık dünyamı! salıverin beni kalabalıklara!

mansur: husrev! seni böyle gördükçe parça parça oluyorum. ne yapabilirim senin için?

husrev: elinden gelirse beni bu insanlardan kurtar. "
--spoiler--