bugün
- bik bik'in balona binmesi35
- hamas bir terör örgütüdür24
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- tilki ailesi9
- oksijensizsu13
- suriyeliler suriye'ye dönsün17
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız9
- sel felaketinin nedeni cehapedir10
- cumaya gidenlerin çok azalması12
- insana kendini kötü hissettiren şeyler13
- düşün ki o bunu okuyor14
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar14
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı26
- çabuk vazgeçen insan10
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız12
- özgür özel10
- fatih terim'in yuhalanması16
- ayça tilki10
- icardi190521
- memesi küçük olmak14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi14
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge37
- adolf hitler9
- anın görüntüsü8
- ben bu davanın savcısıyım8
- ideal duş alma sıklığı8
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- vatandaşlık farkı alan otel24
- nazar değdi sözlük12
- güne bir şarkı bırak10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- icardi1905 silik olsun kampanyası11
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır19
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- sabah aç karnına içilen bira12
- alınan en güzel iltifat13
ufacık küçücüktüm, içi dolu turşucuktum; o zamanlar babam her zamanki gibi "cumhuriyet gazetesi" alırdı mütemadiyen eve. orta okul çağlarımdı, her gün sanki okuyacak mışım gibi babam akşamları işten eve döndüğünde gazeteyi bana uzatır, "al oğlum sana gazete aldım" derdi. çok saçma gelirdi ilkin, sevinirdim yine de, "bana aldığı için", zira babam çok hediye almazdı bize.
"oku" demezdi, sadece her akşam gelir ve gazeteyi bana verirdi aynı şeyi söyleyerek. yapmacık da olsa saygı göstermeyi öğrendik biz, ondandır okuyormuş gibi yapmalarım ilk başlarda; bir de gazetenin yanında ince, ilginç kitaplar getirirdi, nereden bilebilirdim; "cumhuriyet gazetesi yayınları"nın, geleceğimdeki kütüphanemin yapıtaşlarını oluşturacağını...
zaman geçti, ben her gün gazetelere ve kitaplara mal mal bakıyordum hala, ama seviyordum kitapları okumasam da, biriktiriyordum hepsini, bir de gazetenin "bilim teknik" dergilerini.. sonra gün oldu, haber başlıkları dikkatimi çekti, "faşizm" hakkında bir yazı yazıyordu, her konuda olduğu gibi merak edip babama sordum;
-baba faşizm ne demek?
+yönetimin bütün halkın değil de, sadece kendi etrafında toplanan zümrenin çıkarlarını gözetmesidir oğlum...
bu tanımlamayı hiç unutmadım, kelimesi kelimesine, hatta babamdan duyduktan sonra hiçbir sozluğe ya da lügata bile bakma ihtiyacı hissetmedim, babamdı o benim... her şeyi bilen kahramanımdı...
işte o gün iktidara gelen bütün partilerin "faşist" olduğunu kavradım... tıpkı günümüz türkiyesindeki akp iktidarı gibi...
"bütün halkın değil de, kendi etrafındaki insanların çıkarlarını gözetmek..."
akp başa geçtiği iki dönemden beri, belediye ihaleleriyle olsun, üçüncü şahıs üzerinden ticari adımlarıyla olsun, dalavereyle, düzenbazlıkla olsun, her şekilde kendi etrafındaki insanların ceplerini fazlasıyla doldurdu...
diğer hükümetler farklısını mı yaptı? hayır, fakat akp bunu başta daha uzun süre kalarak daha çok yaptı... bu da yetmiyormuş gibi rejimi tehlikeye soktu, halkı ikiye böldü, huzuru bozdu... ve bir üfürümlük aklı olan memleketim insanların akıllarını, akıllara zarar palavra ve yalanlarla doldurarak ortalığı günlük gülistanlık gösterdi..
liseye geçtiğimde artık her gün haber başlıklarını -olsun- okuyordum, derken bir anda köşe yazarlarını takip eder oldum, "ilhan selçuk" u, "mustafa balbay" ı, "cüneyt arcayürek" i, "ali sirmen" i, "attila ilhan" ı...
belki o zamanlar cumhuriyet gazetesini, o ince kitapları ve en önemlisi babamın aslında ne demek istediğini anlamıyordum, ama şimdi anlıyorum...
ve kim ne der, nasıl düşünürse düşünsün, sık sık kendini tekrarlayan yazarlara sahip olsa da -ki bunun nedeni cumhuriyetin kurulmasından beri hala birşeyleri bazı insanların anlayamamış olmasıdır- cumhuriyet gazetesi; bu ülkedeki en kaliteli gazetelerden biridir...
"oku" demezdi, sadece her akşam gelir ve gazeteyi bana verirdi aynı şeyi söyleyerek. yapmacık da olsa saygı göstermeyi öğrendik biz, ondandır okuyormuş gibi yapmalarım ilk başlarda; bir de gazetenin yanında ince, ilginç kitaplar getirirdi, nereden bilebilirdim; "cumhuriyet gazetesi yayınları"nın, geleceğimdeki kütüphanemin yapıtaşlarını oluşturacağını...
zaman geçti, ben her gün gazetelere ve kitaplara mal mal bakıyordum hala, ama seviyordum kitapları okumasam da, biriktiriyordum hepsini, bir de gazetenin "bilim teknik" dergilerini.. sonra gün oldu, haber başlıkları dikkatimi çekti, "faşizm" hakkında bir yazı yazıyordu, her konuda olduğu gibi merak edip babama sordum;
-baba faşizm ne demek?
+yönetimin bütün halkın değil de, sadece kendi etrafında toplanan zümrenin çıkarlarını gözetmesidir oğlum...
bu tanımlamayı hiç unutmadım, kelimesi kelimesine, hatta babamdan duyduktan sonra hiçbir sozluğe ya da lügata bile bakma ihtiyacı hissetmedim, babamdı o benim... her şeyi bilen kahramanımdı...
işte o gün iktidara gelen bütün partilerin "faşist" olduğunu kavradım... tıpkı günümüz türkiyesindeki akp iktidarı gibi...
"bütün halkın değil de, kendi etrafındaki insanların çıkarlarını gözetmek..."
akp başa geçtiği iki dönemden beri, belediye ihaleleriyle olsun, üçüncü şahıs üzerinden ticari adımlarıyla olsun, dalavereyle, düzenbazlıkla olsun, her şekilde kendi etrafındaki insanların ceplerini fazlasıyla doldurdu...
diğer hükümetler farklısını mı yaptı? hayır, fakat akp bunu başta daha uzun süre kalarak daha çok yaptı... bu da yetmiyormuş gibi rejimi tehlikeye soktu, halkı ikiye böldü, huzuru bozdu... ve bir üfürümlük aklı olan memleketim insanların akıllarını, akıllara zarar palavra ve yalanlarla doldurarak ortalığı günlük gülistanlık gösterdi..
liseye geçtiğimde artık her gün haber başlıklarını -olsun- okuyordum, derken bir anda köşe yazarlarını takip eder oldum, "ilhan selçuk" u, "mustafa balbay" ı, "cüneyt arcayürek" i, "ali sirmen" i, "attila ilhan" ı...
belki o zamanlar cumhuriyet gazetesini, o ince kitapları ve en önemlisi babamın aslında ne demek istediğini anlamıyordum, ama şimdi anlıyorum...
ve kim ne der, nasıl düşünürse düşünsün, sık sık kendini tekrarlayan yazarlara sahip olsa da -ki bunun nedeni cumhuriyetin kurulmasından beri hala birşeyleri bazı insanların anlayamamış olmasıdır- cumhuriyet gazetesi; bu ülkedeki en kaliteli gazetelerden biridir...
güncel Önemli Başlıklar