bugün

emek gücü

işçi, işçi olarak kapitalistin yanında çalışmak zorundadır, hülasa; yiyeceği yoktur; kapitalist de üretime başlamak için işçiye muhtaçtır. işçi, her insan gibi, emek gücüne, yani çalışma yeteneğine sahiptir. Bütün üretim biçiminin temel öğesi olan emek-gücü de kapitalist topumda, bir meta haline gelir; meta üretimi genelleşir. Onun için kapitalizm, meta üretiminin üst düzeyini temsil eder.

Emek-gücü, ancak iki koşul altında meta haline gelir: birincisi, işçi, kendi çalışma yeteneğini canı istediği gibi kullanabilmek için Özgür bir insan olmalıdır (köle ve serf, kendi emek-güçlerini satamazlardı); ikinci olarak, işçi, üretim araçlarından ve her türlü geçim aracından yoksun bulunmalıdır ki, kapitalistin yanında işçi olmaktan başka çaresi olmasın (kendine ait küçük bir tarlaya sahip olan serf, kendisinin ve ailesinin gereksinmelerini karşılayabiliyordu).

Şu halde, kapitalizm, özgür ama geçim ve üretim araçlarından yoksun ve bu nedenle kendi emek-güçlerini satmak zorunda olan insanların ortaya çıkışı ile doğdu; Öte yandan, para miktarlarının ve donatım servetlerinin bir kısım insanın ellerinde toplanması gerekiyordu. Bu koşullar sermayenin ilkel birikimi devresinden, feodaliteden beri vardı.