bugün

protest sanayici

cümleten iyi geceler.

öncelikle seçim yasakları bittiğine göre şunu koyalım;
(img:#880372)

evet, ne demiştik?
(bkz: devlet bahçeli olduğu sürece mhp ye oy vermiyoruz)

bunu düşünen sadece ben değildim ve bunun da böyle olacağını 8 haziran 2015'ten beri biliyordum.

her neyse, başkası beni bağlamaz, her koyun kendi bacağından asılır.

ben 39 yaşındayım arkadaşlar.
bakmakla yükümlü olduğum bir ailem var. ben her şeyden önce onları düşünmek zorundayım.

orta halli bir ailenin çocuğuydum, yokluk, hiçlik görmedim.
babam yok annem yok. destekçim yok. şu hayatta sırtımı dayayacağım eşim ve çocuklarım dışında kimsem yok.
24 yaşında öksüz kaldım. cahildim, hayatımın başındaydım, iş dünyasında yalnız başımaydım.
şunu öğrendim.
güçlü olmalıydım.
hep güçlü kalmalıydım...

anayasa krizinde elimde avcumda ne varsa yarısını kaybettim. gittim bahçeli'ye oy verdim.
bugüne kadar 3 hilalden başka bir yere oy vermedim.
"ister kriz olsun, ister ülke batsın ben davamdan vazgeçmem" dedim.

oysa ben davamdan vazgeçmezken, geçim derdi olmayan, geleceğini düşünmek zorunda olduğu bir çocuğu olmayan bahçeli böyle düşünmüyormuş meğerse.
biz ona oy verdik, o hep kaybetti, ama gitmeyi aklından bile geçirmedi.

gün geldi bağ kur borcumdan dolayı çocuğuma ilaç alamadığım gün oldu.
alyanslarımızı sattırıp çocuklarımızı tedavi ettirdiğimiz günler yaşadık eşimle.
allah ondan razı olsun bir "of" bile demedi hiç.
ben de ona hiç yokluk göstermedim allahıma şükür.

her neyse.
başınızı ağrıtmak istemiyorum.

7 haziran sürecine gelelim.
7 haziran sürecinden 2 ay önce kesildi işlerimiz.

seçim süreci, ramazan ayı, ramazan bayramı, seçim sonrası hükümet kurulamaması, bahçeli'nin atar gider yapması derken, iş üretemedik.
hizmet verdiğimiz kuruluşlar yatırımları durdurdu.
beklediğim ve almış olduğum 2 tane büyük iş, sırf allahın belası siyaset yüzünden durduruldu.

ama ben duramazdım.
bakmakla yükümlü olduğum ailem ve 12 tane de maaş vermem gereken elemanım vardı.
her gün arabaların tekerleri dönmeliydi bir şekilde.

2 tane daire sattım, gittim 3 tane araba bozdurdum. ticaret yapanlar "mal bozdurmak" nedir iyi bilirler.
müşteri çekleri patladı ard arda.
ben bu haldeyken diğer ticaret erbapları, sanayiciler, kobiler ne haldeydi düşünmek dahi istemiyorum.
zira biz kriz ortamında bile iş üreten, para kazanabilen bir firmaydık.

benim çektiğim bu sıkıntıları tarihci76 panpam iyi bilir ve şahittir. birkaç kişi daha bilir o kadar.

işte ben bu ahval ve şerait altında dahi kimseyi mağdur etmedim, elemanlarımın maaşlarını takır takır ödedim, ailem çektiğim sıkıntıları bilmesin diye bursa'ya sokmadım, bütün yazı yazlıkta geçirdiler. ha bu arada yazlığı da bankaya ipotek verdim...

o evde yalnız kaldığım anlarda hep allaha dua ettim, ne olursa olsun azmimi kaybetmedim ve seçim hükümetinin kurulmasıyla birlikte herkes kan ağlarken 2 tane büyük iş alıp durumu düzelttim.

benim kaybedecek çok şeyim var.
bir ailem var, 2 çocuğum var.

kimse kusura bakmasın ama benim ailemin rızkıyla oynayacak, benim işimle, benim elemanlarımın rızkıyla oynayacak siyasi parti liderinin ta amına koyarım.
bu yıllardır içinde olduğum mhp'nin lideri olsa bile.

ben ekmeğime bakarım arkadaş, ben işime, aşıma bakarım. kimse kusura bakmasın.

şimdi hala bana sövmek isteyen varsa buyursun sövsün.
benim alnım açık, başım dik allaha şükür.
ülkemi ve partimi bu hale getirenler utansın.

burada beni eleştiren sözde mhp'lilerden hiçbiri benim kadar mhp'ye oy vermemiş, benim kadar mhp için çalışmamıştır.

geçmişte yazdıklarım bakın arşivli hala şurada duruyor;
(bkz: protest sanayici/#3711764)

bir tanesini dahi silmedim. yazdıklarımın arkasındayım.
akp'yi dün nasıl eleştirdiysem, yarın da aynı hataları yaptığında aynı şekilde eleştireceğimi beni tanıyanlar iyi bilir.

endişeye mahal yok.
biz hala türkçüyüz, hala mhp'liyiz, hala atatürkçüyüz.

ama bu memlekete hizmet edenin, bir çivi çakanın da son nefesimize kadar yanındayız.

sadakallahülazim...