bugün
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi9
- karınıza range rover alır mısınız22
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı9
- kent lokantası niye bedava değil demek16
- anın görüntüsü16
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- ilk buluşmada çorumlu olduğunu ağzından kaçırmak8
- evlilik12
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır15
- icardi190518
- ali erbaş18
- türkiye işçi partisi11
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- arda güler10
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss21
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi16
- futbolcu ismiyle nick almak11
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
jorge luis borgesin bir hikâye kitabı.
sekiz yapraklık, bez kaplı bir ciltti. birçok elden geçtiğine kuşku yoktu. inceledim, alışılmamış ağırlığı beni şaşırttı. arka kapağının üzerinde " holy writ " yazısını okudum, aşağıda da " bombay ".
-on dokuzuncu yüzyıldan kalma sanırım, diye belirttim.
-bilmiyorum, hiçbir zaman öğrenemedim, diye karşılık verdi.
rastgele açtım. tanımadığım bir elyazısıydı. sayfalar oldukça yıpranmıştı, tipografisi kötüydü ve incil'de olduğu gibi iki sütun olarak basılmıştı. metinler sıkışıktı ve bentler halinde düzenlenmişti. sayfaların üst köşelerinde arap sayıları yer alıyordu. asıl ilgimi çeken, örneğin çift sayfalardan birinin 40514 numarasını, karşısındaki tek sayfanın ise 999 numarasını taşıması oldu. o sayfayı çevirdim; arkasındaki sekiz haneli bir sayıydı. sözlüklerde olduğu gibi bir resimle süslüydü; bir çocuk elinden çıkmış gibi, mürekkep kalemiyle beceriksizce dizilmiş bir çapa resmi vardı.
işte o zaman yabancı bana:
-iyi bakın, bir daha asla göremeyeceksiniz, dedi.
bu noktayı işaretleyip kitabı kapattım. hemen yeniden açtım ve boşuna çapa resmini aradım sayfa sayfa. şaşkınlığımı gizlemek amacıyla:
-kutsal kitap'ın hindu dilinde bir varyantı, değil mi, diye sordum.
-hayır, diye yanıtladı.
sonra bir sır vermek istermişcesine sesini alçaltıp:
-bu cildi, dedi, bir ova kasabasında bir avuç rupi ve bir incil karşılığında aldım. sahibi okuma bilmiyordu. kitapların kitapları'nı muska zannediyordu. en alt kasttan biriydi; hastalığa bulaşmadan, gölgesinde yürümek bile olası değildi. kitabın adının kum kitabı olduğunu söyledi, çünkü bu kitabın da, kumun da, ne sonu,ne başı vardı.
sekiz yapraklık, bez kaplı bir ciltti. birçok elden geçtiğine kuşku yoktu. inceledim, alışılmamış ağırlığı beni şaşırttı. arka kapağının üzerinde " holy writ " yazısını okudum, aşağıda da " bombay ".
-on dokuzuncu yüzyıldan kalma sanırım, diye belirttim.
-bilmiyorum, hiçbir zaman öğrenemedim, diye karşılık verdi.
rastgele açtım. tanımadığım bir elyazısıydı. sayfalar oldukça yıpranmıştı, tipografisi kötüydü ve incil'de olduğu gibi iki sütun olarak basılmıştı. metinler sıkışıktı ve bentler halinde düzenlenmişti. sayfaların üst köşelerinde arap sayıları yer alıyordu. asıl ilgimi çeken, örneğin çift sayfalardan birinin 40514 numarasını, karşısındaki tek sayfanın ise 999 numarasını taşıması oldu. o sayfayı çevirdim; arkasındaki sekiz haneli bir sayıydı. sözlüklerde olduğu gibi bir resimle süslüydü; bir çocuk elinden çıkmış gibi, mürekkep kalemiyle beceriksizce dizilmiş bir çapa resmi vardı.
işte o zaman yabancı bana:
-iyi bakın, bir daha asla göremeyeceksiniz, dedi.
bu noktayı işaretleyip kitabı kapattım. hemen yeniden açtım ve boşuna çapa resmini aradım sayfa sayfa. şaşkınlığımı gizlemek amacıyla:
-kutsal kitap'ın hindu dilinde bir varyantı, değil mi, diye sordum.
-hayır, diye yanıtladı.
sonra bir sır vermek istermişcesine sesini alçaltıp:
-bu cildi, dedi, bir ova kasabasında bir avuç rupi ve bir incil karşılığında aldım. sahibi okuma bilmiyordu. kitapların kitapları'nı muska zannediyordu. en alt kasttan biriydi; hastalığa bulaşmadan, gölgesinde yürümek bile olası değildi. kitabın adının kum kitabı olduğunu söyledi, çünkü bu kitabın da, kumun da, ne sonu,ne başı vardı.
güncel Önemli Başlıklar