kalbini vermek

Her sevgilinin dilindeki ezberlenmiş cümlelerin kıyıdan köşeden, değiştirile değiştirile kullanılan parçasıdır kalbini vermek. geçen bir yazı okudum da, artık bu kelimeleri yan yana görünce ne kadar da havada kaldıklarını düşünmeden, acı acı gülümsemeden edemeyeceğim. sabahattin ali'nin değirmen adlı öyküsünden kısacık bir alıntı, ne demek istediğimi benden daha iyi anlatmayı başaracaktır sanırım.

"Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi? Peki, ikincisine? Gene mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi o?... Atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin?... Hem biliyor musun, bu aptalca bir laftır: kalbin olduğu yerde duruyor ve sen onu filana veya falana veriyorsun... Göğsünü yararak o eti oradan çıkarır ve sevgilinin önüne atarsan o zaman kalbini vermiş olursun... "